Sofra Restoranlar Zinciri’nin sahibi Hüseyin Özer, hayatına dair ilginç bilgiler verdi. Okumayı çok istediği halde ailesi tarafından okutulmadığını anlatan Özer, “Okumak için Demirel’e mektup yazdım ancak o da beni İŞKUR’a yönlendirdi.” dedi. Özer, İngiltere’ye gidişini ve iş hayatına atılışını da özetledi.
İngiltere’de restoran zincirleri kuran Hüseyin Özer, TRT’de yayınlanan bir programda ilginç hayat hikayesini anlattı. Kömürlükte yaşamaya çalışırken, hayatın kendisini bugünlere getirdiğine dikkat çeken Özer, ailesinin baskısından ve şiddetinden kaçarak Ankara’ya geldiğini, Ankara’da sokaklarda yatarak yaşamaya çalıştığını söyledi. Özer, “Ankara’da sokaklarda birçok iş yaptım. Sokaklarda çakmaklara gaz doldurdum, seyyar ciğercide karın tokluğuna çalıştım. Sokaklarda yatıyordum. Meyhanede bulaşıkçılık yapmaya başlayınca ilk kazandığım parayla kendime kalmak için bir kadının kömürlüğünü kiraladım. Sadece bir döşek ve lambam vardı. Fakat Ankara’da bu yerde bile hiç üşümüyordum. Kendi başıma okumayı öğrendim ve dini kitaplar alıp okumaya başladım. Geceleri abdestsiz hiç yatmıyordum.” dedi.
İstanbul’da geldiğinde kazandığı ilk parayla kendisine özel İngilizce hocası tuttuğunu anlatan Hüseyin Özer, “O zamanlar İngilizce modası yoktu. Ben diğer dinleri de merak ettiğim için İngilizce öğrenmeye karar verdim. Haftada 2 saat İngilizce dersi alıyordum ve bütün paramı hocaya veriyordum. Esasında İngiltere’ye de diğer dinleri merak ettiğim için gitmiştim. İngiltere’ye gittiğimde 21 yaşındaydım.” şeklinde konuştu.
İngiltere’ye gidişini ve oradaki yükselişini de anlatan Özer, İngiltere’de dönerci olarak işe başladığını ve çalıştığı yerleri satın almaya başladığını söyledi.
İngiltere’deki yaşamından kesitler anlatan Özer, Margaret Thatcher’ı çok sevdiğini ve Thatcher’ın cenazesine Türk bayrağından ve üzerinde ‘Mekanın Cennet olsun’ yazısından oluşan bir çelenk gönderdiğini söyledi.
İngiltere’de restoranlar zinciri sahibi Hüseyin Özer, bundan sonraki hedefinin ise Türk mutfağını bütün dünyaya yaymak olduğunu kaydetti.
CİHAN
Kaynak:
