Türkiye 7 Arap ülkesinden 67 iş adamını Antalya’da ağırlıyor. Arap işadamları Antalya’nın yanı sıra Burdur ve Isparta illerini de gezerek yatırım imkanlarını yerinde görecek. 3 gün sürecek programda turizmden tarıma, inşaattan madenciliğe kadar birçok alanda yatırım ve işbirliği alanları ele alınacak.
Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın (BAKA) düzenlediği 'Batı Akdeniz Bölgesi ve Körfez Ülkeleri Yatırım ve İşbirliği Fırsatları' toplantısı Antalya Belek’teki Maritime Pine Beach Otel’de başladı. Toplantının açılışında konuşan Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, Türkiye’nin Körfez ülkeleri ile aynı coğrafyanın yanı sıra aynı tarihi, kültürü, medeniyeti ve inancı da paylaştığını söyledi. "Kaderleri bu kadar ortak çizilmiş başka iki toplum yoktur.” diyen Altıparmak, “Bizler gönül ve kalp lisanıyla anlaşan iki toplumuz. Geçmişte beraber yaşadık geleceği de her halükarda birlikte yaşayacağız." şeklinde konuştu.
Körfez ülkelerinin Türk halkının gönlünde ayrıcalıklı bir yere sahip olduğunu ifade eden Antalya Valisi, bunu ekonomik işbirliğiyle taçlandırmak gerektiğini vurguladı. Küresel krizinin etkilerinin henüz silinemediği günümüzde bölgesel ortak politikalar oluşturmaya ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Altıparmak, "Türkiye küresel ekonomiye tam entegre olduğunu ve dünyanın güvenini kazandığını gösterdi. Özellikle ihracat ve uluslararası doğrudan yatırımlarla Türkiye’nin küresel aktör haline geldiği hepimizin malumu. Antalya, Isparta ve Burdur’un içinde bulunduğu Batı Akdeniz ise Türkiye’nin ve dünyanın en yaşanabilir bölgesi. Bölgemiz 10 milyonun üzerinde turist kabul etmektedir. 10 milyon turist dünyada dördüncü turist kabul eden il anlamına gelmektedir. Bunun yanında tarım ve tıbbi alanda bölgemiz çok ciddi potansiyele sahiptir. BAKA’nın Türkiye’nin gözbebeği olan bölgenin zenginliklerini tanıtarak, yerel yatırımcılarla uluslararası yatırımcıları bir araya getirmek amacındadır." diye konuştu.
"TÜRKİYE, ARAP ÜLKELERİNE YOĞUN YATIRIM YAPIYOR"
Arap Birliği Büyükelçisi Muhammed Al Fatah Al Naciri konuşmasında Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkinin ekonomik boyutunu anlattı. 2002-2009 yılları arasında Arap ülkelerden Türkiye’ye ihracatın 2 kattan fazla, Türkiye’nin Arap ülkelerine ihracatının ise 7 kat arttığını anlatan Naciri, "Türkiye’nin 2008’de Arap ülkelerine ihracatı yüzde 9 iken bu oran 2009 yılında yüzde 21 oldu." dedi. Türkiye’den Ortadoğu ve Körfez ülkelerine en çok demir çelik ürünü ihraç edildiğine işaret eden Naciri, Arap ülkelerinin Türkiye’ye doğrudan yapılan yabancı yatırımda AB ülkelerinin ardından ikinci sırada yer aldığını belirtti. Naciri, "Türkiye, Arap ülkelerine yoğun yatırım yapıyor. Bu bölgede, yoğun petrol ve doğalgaz rezervi, ucuz iş gücü, yatırım için sağlıklı bir ortam ile 340 milyon nüfus var." değerlendirmesini yaptı.
Körfez ülkeleriyle Türkiye arasında ticari işbirliği sağlamak için kurulan yatırım danışmanlık şirketi Daleel’in Türkiye temsilcisi Muhammed Yahya El Muraffeh de Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ticari ilişkilerde büyük gelişme olacağını vurguladı. Muraffeh, "Her ülkenin birbirine ihtiyacı açık şekilde görülmektedir. Türkiye Avrupa ülkeleri arasında en hızlı gelişen ülke olduğu için bu ilişkilerin pekiştirilmesini uygun buluyoruz. Türkiye ve Arap ülkelerinin birbirlerine çok ihtiyacı var. Arap ülkeleri petrol zengini, Türkiye ise su zenginidir. Türkiye’de yatırım için her türlü imkan var. Türkiye, turizm ve sağlık alanında tüm Avrupa ülkelerinden daha iyi ivme kazandı. Türkiye ile Arap ülkeleri arasında dış ticarete yönelik büyük boşluk var. Bunun kısa sürede doldurulmasını diliyorum. İnşaat sektöründe Arap ülkelerinin Türk inşaat şirketlerinden yararlanması kaçınılmaz. Türkiye’de sağlık turizmindeki maliyet Avrupa ülkelerine göre daha ucuz." değerlendirmesinde bulundu.
Toplantının ardından Suudi Arabistan’dan 47, Birleşik Arap Emirlikleri’nden 3, Katar’dan 3, Kuveyt’ten 2, Ürdün’den 8, Mısır’dan 4, Irak’tan 2 Arap işadamı, Antalya’dan 112 işadamıyla ikili görüşme yaptı. Yabancı yatırımcıları yarın Isparta’da, diğer gün Burdur’da benzer toplantılara katılacak.
CİHAN


