Fethiye'nin Eşen Çayı ve Karaçay üzerine özel bir şirket tarafından yapılması planlanan hidroelektrik santrallerine karşı çıkan köylüler eylemlerini sürdürüyor. Geçtiğimiz hafta şirket yetkilileri ile bir araya gelen köylüler, şimdi de Saklıkent Kanyonu girişinde toplanarak basın açıklaması yaptı.
TEMA Fethiye Temsilcisi Okyay Tirli ile basının karşısına geçen köylüler, hidroelektrik santrallerinin yapılmasıyla Palamut, Çavdır, Çukurincir, Gölbent, Kayadibi, Korubükü ve Aklar köylerinin sular altında kalacağını iddia etti. Ellerinde pankartlarla hidroelektrik santrali istemediklerini belirten köylüler, alkışlarla şirket yetkililerini protesto etti.
Köylüler adına konuşan Kayadibi Köyü Muhtarı Gürhan Karasel, hidroelektrik santraline kesinlikle karşı olduklarını ifade etti. Bölgede düzenlenen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) toplantılarına dahi bir muhtar olarak davet edilmediğini belirten Karasel, yetkili kişilerin kendilerini muhatap almamalarından şikayetçi olurken, bölge halkı olarak yapılacak her türlü hidroelektrik santrali projesine karşı olduklarını dile getirdi.
"DEVLET KENDİ YATIRIMLARINI SULAR ALTINA ATMAZ"
Çukurincir Köyü Muhtarı Servet Yılmaz ise devletin, bölgedeki seraların sulanması için 650 bin TL yatırım yaptığını hatırlatarak, hidroelektrik santrallerinin bu alanları sular altında bırakacağı iddiasında bulundu.
Çukurincir ve çevresinde bu yıl 50'ye yakın yeni sera kurulduğunu anlatan Yılmaz, "Sera için yapılan yatırım, kurulacak olan hidroelektrik santralinin kurulmasıyla birlikte sular altında kalacak. Çay kenarında bulunan yerleşim yerleri sular altında kalacak." dedi.
"TARİHİ YERLER SULAR ALTINDA KALACAK"
Karaçay üzerine yapılması planlanan hidroelektrik santralleriyle ilgili açıklama yapan Fethiye TEMA Temsilcisi Okyay Tirli de projeyi yapacak olan firmanın köylüleri değil kendi cebini düşünerek yatırım yapmak istediğini savundu. Şirketin, köylüyü düşünmeden suya el koyduğunu da ileri süren Tirli, şöyle konuştu:
"Köylü, yapılan HES projelerinin bölgelerinde ekmek kapıları olan tarım ve turizm gibi konulara zarar vereceğini bilmektedir. Bu nedenle müthiş bir geçim kaygısı taşımakta, geçimlerini korumak için de çok şeyi göze almış durumdadır. Şayet bu proje başlarsa üç yıl sürecek. Tarihi yerler olan Santos, Kınık ve Patara yolu sular altında kalacaktır."
