CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, Fransa parlamentosunun Ermeni soykırımını inkarını cezalandırmasını öngören tasarıyı onaylaması durumunda, Fransa ulusunun defalarca yaptığı tarihi hatalardan birini daha yapmış olacağını söyledi.
Bu kararın haklı gerekçesinin olmadığını dile getiren Loğoğlu, tasarının meclise iç politika münazaralarıyla getirildiğini ifade etti. Bu yönde alınacak kararın her iki tarafa da çok zarar vereceğini kaydeden Loğoğlu, “Ne Türkiye’nin ne de Fransa’nın buna ihtiyacı vardır. Elbette bunun karşılığında Türkiye'nin tepkisiz kalması mümkün değil. Daha şimdiden TBMM’de bir karşı bildiri yayınlanmıştır. Mecliste bazı milletvekili arkadaşlarımız yasa tasarıları önermişlerdir. Ama tepkilerimiz konusunda dikkatli ve temkinli olmamız lazım. Çünkü bu süreç perşembe günü bitmeyecek, yapılacak oylamanın da nasıl sonuçlanacağını bilmiyoruz.” diye konuştu.
Kararın yürürlüğe girmesi için senato aşamasının olduğunu hatırlatan Loğoğlu, “Daha dereyi görmeden paçaları sıvadığımız takdirde kendimize de fazla zarar verecek tepkilerle baş başa kalabiliriz. Tepki vereceğiz, bunun altında Türk milleti, Türk hükümeti, TBMM de kalmayacaktır. Ama önce denizi görelim.” diye konuştu.
TÜRKİYE FRANSA GİBİ HAREKET EDEMEZ
Türkiye’nin Fransa gibi hareket etmemesi gerektiğini anlatan Loğoğlu, “Perşembe günü bir oylama olacak. Bunun bir senato aşaması var. Ondan sonra yürürlüğe girdikten sonra bir anayasaya götürülme şansı var. Bunları bir bekleyelim ama en azından perşembe gününki tabloyu görelim, ardından daha ciddi daha köklü tedbirler neler olabilir bunları gündeme alalım. “ diye konuştu.
Bu konuda da hükümetin muhalefetle sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çalışması gerektiğini vurgulayan Loğoğlu şunları söyledi: “Fakat soğukkanlı olup, bize değil Fransa’ya zarar verecek, onların haksızlığını gösterecek tepki ve önlemler almamız lazım. Fransa’nın Afrika’daki sömürü devletlerinde katliam yapıldığıyla ilgili bir takım önlemlerin de Türkiye'nin alacağı söyleniyor. Ben onun doğru olacağını düşünmüyorum. Türkiye'nin temel tezi ‘soykırım ve insanlığa karşı suç iddialarının görüşüleceği yer, parlamentolar değildir’ şeklide. Biz başka ülkelere bunu diyoruz, şimdi kendi parlamentomuzda bu yönde adımlar atıldığı takdirde tezimizin bu unsurunu kendi elimizle sıfırlamış oluruz. Bunlar tarihçiler, akademisyenler, bilim adamları tarafından arşiv ve belgelere dayalı ortaya çıkartılması gereken konulardır.”
CİHAN
