Antalya
Manavgat 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görünen davanın duruşmasının ikinci gününde, Kara ve baklava kutusunda rüşvet aldığı öne sürülen eski belediye başkan yardımcısı Mehmet Engin Tüter'in de aralarında olduğu 41 sanık, müştekiler ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.
Sanıkların savunmalarının alınmasıyla süren duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Mehmet Emin Tüter, suçlamaları kabul etmediğini, rüşvet için kimseden talimat almadığını, talimat vermediğini ileri sürdü.
Belediyeden rüşvet alındığı iddialarını savcılık ifadesinde öğrendiğini öne süren Tüter, davanın medyatik olduğunu ve günah keçisi seçildiğini iddia etti.
"Parayı almam boşluğuma geldi"
Mahkeme heyeti başkanının görüntü kayıtlarında siyah çanta içerisinde para alması ve "Ne kadar var", "Kimseye bir şey deme", "Adam gitsin bakarız" sözleriyle neyi kastettiğini sorması üzerine Tüter, şunları kaydetti:
"Komisyon adı altında kimseden para almadım. Sürekli Cengiz C. beni arayıp 'Komisyonu vereyim' diyordu, ben de geçiştiriyordum. Otel ortaklığı için kimseye bir şey söylememesini istedim, bana verdiği çantada ne kadar para olduğunu bilmiyordum, çantayı kapının arkasına koydum. Parayı almam boşluğuma geldi, almış bulundum. Cengiz odadan çıktıktan hemen sonra kumpas olduğunu düşündüm, hemen arkasından gittim ama bulamadım. Zaten sonra polis içeri girdi. 'Adam gitsin bakarız' dememden kasıt ise müfettiş gitsin bakarız demek istedim ama hiçbir zaman komisyon için Cengiz C'yi aramadım."
Mahkeme heyeti başkanının, "Belediye makamında 'komisyon' adı altında size para verilmesinin amacı ne? sorusuna ise Tüter, kendisine kumpas kurulduğunu ve o nedenle paranın kendisine verildiğini savundu.
İlçedeki bir eğlence mekanına yüksek sesle müzik çalınmasıyla ilgili Kabahatler Kanunu ile ilgili ceza uygulandığını belirten Tüter, bunun için kimseden para almadığını savundu.
Bunun üzerine mahkeme heyeti başkanının, Tüter'e yasal bir konuşma için ceza kesilen işletme sahiplerini arayıp neden FaceTime uygulaması üzerinden görüşmek istediği sorusuna cevaben ise Tüter, "Telefonlarım dinleniyor diye öyle söyledim. Belediyeyle alakalı son günlerde çok konuşmalar vardı, ben de çekiniyordum. O gün telefondan konuşamadım, FaceTime üzerinden aradım, konuştum. Ceza kestik diye arkadaşlara haber verdim." ifadelerini kullandı.
Kendisine verilen alkol şişeleriyle ilgili Tüter, şoförünün düğünü olduğunu, ekonomik durumunun olmadığı için de bunun düğün hediyesi olarak kendisine gönderildiğini ileri sürdü.
"Kara'nın yeğeninin rüşvet aldığını duydum"
Kara'nın yeğeni Hüseyin Cem Gül'ün rüşvet aldığını duyduğunu belirten Tüter, "Alınan paralarla ilgili bir bilgim yok, iskan ve imar yetkim yok. Hüseyin Cem Gül'ün para aldığını çok duydum, kahvede okey oynanırken, berberde her yerde konuşuluyordu ama ben bir şey görmedim." dedi.
Mahkeme heyeti başkanı, çelişkili ifadesi üzerine Tüter'e, sanıklardan Hüseyin Cem Gül'ün rüşvet aldığını duyduğu halde işlem yapıp yapmadığı, belediye başkanı olduğu sırada Niyazi Nefi Kara'ya söyleyip söylemediğini sorması üzerine, bununla ilgili işlem yapmadığını ve kimseye bir şey söylemediğini ifade etti.
Heyet başkanının, bir otelin kaçak 18 odasıyla ilgili belediye ile organik bağı olmayan, Kara'nın yeğeni olan Hüseyin Cem Gül'ü neden aradığına dair sorusu üzerine ise Tüter, otelin inşaatını yapan müteahhitti tanıdığı için aradığını öne sürdü.
Duruşmada, diğer sanıkların ifadelerinin alınmasıyla sürüyor.
Soruşturma
Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığınca, otel tadilatı, inşaat ruhsatı ve iskan başvurularıyla ilgili rüşvet alındığı iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada tutuklanan Niyazi Nefi Kara, belediye başkanlığı görevinden uzaklaştırılmıştı.
Alınan ifadeler, ele geçirilen belge ve deliller ışığında genişletilen soruşturma kapsamında cumhuriyet savcısı gözetiminde yapılan yer gösterme ve arama işleminde, zirai depoda gizlenmiş 3 kilogram külçe altın, 500 bin avro ve 153 bin 160 dolar bulunmuştu.
İddianame
Kara ile belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri ve iş insanlarının da aralarında bulunduğu 9'u tutuklu 41 sanık hakkında iddianame hazırlanmıştı.
Manavgat Belediyesi içinde çıkar amaçlı suç örgütü kurulduğu, örgütün yöneticiliğini de Niyazi Nefi Kara'nın yaptığı ileri sürülen iddianamede, Kara'nın, kamu gücünü kullanarak bir araya getirdiği kişilerle "suç örgütü kurmak", "rüşvet almak", "zimmet" ve "irtikap" suçlarının birincil sorumlusu olduğu iddia ediliyor.
İddianamede, "Rüşvet" suçuna ilişkin ayrıntılara işaret edilip Manavgat Belediyesi'nde 2024-2025 yıllarında belediyedeki bazı izin, ruhsat ve imar işlemlerinde görevli kamu personeli ile yöneticilerin, bu süreçleri hızlandırmak veya usulsüzlükleri görmezden gelmek karşılığında menfaat sağladıkları belirtiliyor.
Bu eylemlerin, Kara'nın yöneticiliğinde oluşturulduğu öne sürülen bir yapı tarafından organize edildiği savunulan iddianamede, "rüşvet gelirlerinin paravan şirketler aracılığıyla resmileştirildiği", belediye başkan yardımcıları, yakın akrabalar ve bazı müdürlerin de buna yardımcı olduğu aktarılıyor.
İddianamede, Kara'nın talimatlarıyla bazı şüphelilerin, otel ruhsatı, imar izni ve iş yeri açma belgeleri karşılığında para talep ettikleri, "hizmet bedeli" veya "bağış" adı altında alınan bu paraların belediye hesaplarına ya da üçüncü şahıslara aktarıldığı, bazı şüphelilerin paraları konut veya araç alımında kullandıkları öne sürülüyor.
Manavgat Belediye Başkanı iken tutuklanan ve görevinden uzaklaştırılan Niyazi Nefi Kara hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "rüşvet", "irtikap" gibi 6 ayrı suçtan toplam 31 yıldan 69 yıla kadar hapis talep eden iddianamede, diğer sanıkların da söz konusu suçlardan çeşitli hapis cezalarına çarptırılmaları isteniyor.
AA