
Toplantıda, Yön. Krl. Bşk. A. Baki ŞİMŞEK çok önemli açıklamalarda bulundu. İşte O İddialar...
"Bu basın toplantısının konusu, işletici kuruluş olan MlP'nin ihracatçı, ithalatçı ve transit ticaret yapan şirketlerden yasalara aykırı olarak haksız yere ücret tahsil etmesi ve gümrük idaresinin de işlenen bu suça sessiz kalmasıdır!
Mayıs 2007 tarihinden itibaren Mersin Liman İşletmesinin PSA-Akfen Ortak Girişim Grubuna (Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş.) 36 yıllığına devredildiği malumunuzdur. Bu tarihten itibaren işletici kuruluş, kamunun (gümrük idaresinin ve diğer kuruluşların) gümrük gözetim ve kontrolü işlemlerinin yapılmasını sağlamak üzere ihtiyaç duyulan ve gümrük idaresi tarafından kontrole sevk edilen her nevi araç, eşya, konteynır vb. unsurların kontrol ve muayenesi için gerekli yükleme, boşaltma ve nakliye işlemleri dahil, ihtiyaç duyulan tüm işlemleri BEDELSİZ olarak yapmak mecburiyetindedir.
İşletici kuruluş olan MIP ayrıca, gümrük idaresince yapılan risk analizi sonrasında riskli olduğu tespit edilen eşyanın gümrük idaresince kontrol edilebilmesini teminen gerekli tedbirleri almayı ve bu kapsamdaki eşyanın kontrol edilmesine ilişkin masraflarını da BEDELSİZ olarak sağlamakla yükümlü bulunmaktadır.
Yapılan haksız tahsilat yıllardan beri gümrük idaresine ve işletici MIP kuruluşuna bildirildiği halde, hem gümrük idaresi hem de işletici MIP sürekli olarak sessiz kalmayı tercih etmişlerdir.
Yapılan haksız tahsilat 19.01.2013 tarihinde Mersin Valiliğine duyurulmuş ve yapılacak ilk toplantıda gündeme alınması tarafımızdan istenilmiştir.
31.01.2013 tarihinde Liman Mülki İdare Amirliğinde yapılan toplantıda milyarlarca liranın haksız yere alındığı, gümrük idaresinin de işlenen bu suça sessiz kalarak iştirak ettiği söylenmiştir.
Kanun ve mevzuat hükümleri yapılacak hizmetlerin BEDELSİZ olarak yapılmasını açıkça emretmesine rağmen, gümrük idaresi tarafından Gümrük Bakanlığına "mevzuatta yapılan bu hizmetler bedelsiz midir?" diye soru sorması ve Ankara'dan teyit beklemesine anlam verememekteyiz!
Gümrük idaresine beyan edilen eşyalar için sistem üç kriter belirler. Kırmızı hat, sarı hat ve mavi hat. Kırmızı hat eşyanın tam tespitidir. Eşyanın bulunduğu yerden muayene sahasına getirilmesi ve ambalajının tamamen boşaltılarak eşyanın tespit işleminin devlet tarafından yapılması anlamını taşır. Sarı hat ise, eşyanın sadece evraklarını inceleyerk işlemin tamamlanmasıdır. Ancak idare isterse sarı hattaki eşyayı kendisi kırmızıya çevirerek eşyanın tam tespitini yapmaktadır. Mavi hat ise bazı şirketlere sonradan kontrol anlamında tanınan bir imtiyaz olmasına rağmen gümrük idaresi isterse mavi hattaki eşyayı da kırmızı hata yönlendirerek tam tespitini yapabilme hakkına sahiptir. Sayılan bütün bu işlemler eşya sahibinin özgür iradesi dışında sadece Devlet memurunun kamu gücünü kullanarak yaptığı kontrol ve denetimlerdir.
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 218'inci maddesine bağlı olarak çıkartılan Gümrük Yönetmeliği'nin 72/Ş maddesi ise, kamu gücünün yaptığı ya da yapacağı denetimler için yapılacak hiçbir işlemden ücret alınmayacağını yani hizmetin bedelsiz olarak verilmesi gerektiğini açıklamaktadır.
Gümrük Bakanı Sayın Hayati Yazıcı, İstanbul'da yaptığı Dünya Gümrük toplantısında aynen şunları söylemiştir: "Gümrük idaresinde bir haksız kazanç varsa yani rüşvet varsa, gümrük başmüdürü bunu önlemekle yükümlüdür. Eğer bu haksız kazancı önleyemiyorsa, o da bu haksız kazancın ortağı demektir"
Gümrük Müşavirleri Derneği olarak yapılan bu kazancın haksız olduğunu yıllarca dile getirdik. Valilik Makamına yazılar yazdık. Bu musluğu kapatmaya çalıştık. Şu ana kadar bürokratik oligarşiyi geçemediğimizden bunda muvaffak olamadık.
Bu basın toplantısı ile Kapitalizm dininin para olduğunu ve ekabirinde buradan beslendiğini basın yoluyla tüm dış ticaret şirketlerine duyurmak istiyoruz.
İşletici kuruluş MIP sadece dış ticaret şirketlerinin kendi özgür iradeleriyle talep edecekleri eşyalarından numune almak için (küşat için) konteynır veya kolilerinin açılmasını talep ettikleri takdirde, yapacakları hizmet karşılığında elbette ücretlerini alacaklardır. Eşya sahipleri serbest dolaşıma giren ithal eşyalarına ya da taşıma araçlarına yüklenecek ihraç ve transit eşyalarına verilen hizmetin bedellerini ödemekle yükümlüdürler. Kamunun yapacağı herhangi bir denetim için işletici kuruluş vereceği hizmetin bedelini kimseden alamaz. BEDELSİZ olarak bu hizmeti vermek mecburiyetindedir.
İşletici kuruluşların gümrük yükümlülüklerine ve denetlemelerine ilişkin tüzüğün 30. Maddesine göre de, "...eşyanın muayenesinin yapılmasına uygun bir yere getirilmesi yolundaki istekleri, işletme memurlarınca yerine getirilir..... muayenesi biten eşya aynı kimseler önünde, kaplarına yerleştirilir ve yerlerine konur..." demektedir.
İşletici kuruluşla yapılan "İMTİYAZ SÖZLEŞMESİ" ne göre de işletici faaliyetlerini daima yürürlükteki mevzuata uygun olarak yürütecektir. Sözleşme süresince yürürlüğe girecek mevzuatın kısmen veya önemli ölçüde işleticinin faaliyetlerini kısıtlaması, zorlaştırması, giderlerini arttırması veya gelirlerini düşürmesi bu kurala bir istisna teşkil etmeyeceği gibi anılan durumlarda işletici, idare, TCDD veya Türkiye Cumhuriyetinin başka herhangi bir kurum ve kuruluşuna tazminat talebinde de bulunamayacaktır.
"Ben bu hizmetleri neden bedelsiz yapayım" mantığıyla hareket eden işletici kuruluş MIP, Mersin gümrük müdürlüğü ile birlikte hareket ederek ihracatçı ve diğer dış ticaret şirketlerini milyarlarca lira zarara uğratarak haksız yere tahsilat yapmıştır.
|
Son Söz: "Doğruyu Söylemeyen Dilsiz Şeytandır!"

