Anayasa Değişikliği Paketine ilişkin olarak siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının görüşünü alan hükümet temsilcileri, Saadet Partisi(SP)'nin görüş ve tekliflerini de dinledi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş'u parti genel merkezinde ziyaret etti. Başkanlık divanı üyeleri ve hukukçu kurmaylar ile Arınç'ı ağırlayan Saadet lideri Kurtulmuş, yaklaşık 45 dakika süren görüşmede Arınç'a hazırladıkları iki dosyayı sundu. Kurtulmuş'un sunduğu birinci dosyada 'Bütünüyle yeni bir anayasa yapım süreci' ikincisinde ise '26 maddelik anayasa değişikliği paketine ilişkin değerlendirmeler' yer alıyor.
ARINÇ: YARARLI BİR GÖRÜŞME YAPTIK!
45 dakika süren görüşme sonrası parti genel merkezi önünde birlikte açıklama yapan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Yararlı bir görüşme yaptık. Arkadaşlarımız tarafından yürütülen bir çalışmayı takdim ettik. Bu da anayasada yapılması düşünülen taslak, teklifler ve değişiklikler konusudur. Hazırladığımız taslağı Sayın Genel Başkan'a takdim ettik. Onun konu üzerindeki düşüncelerini aldık." diye konuştu.
Saadet Partisi'nin bu gibi temel konularda hazırlıklı ve programlı bir parti olduğunu vurgulayan Arınç, "Bizlere, yazılı olarak da hem bu teklifler konusundaki düşüncelerini hem de genel olarak, usul olarak yeni bir anayasa nasıl yapılır bu konudaki çalışmalarını takdim ettiler. Daha önce basına yansıyan görüşmelerin, düşüncelerin; bugün daha çok yazılı bir metin haline gelmiş olanını kendilerinden aldık. Ben şahsım adıma çok verimli bir görüşme yaptığımızı düşünüyorum. Genelde yeni bir anayasa ve anayasa değişiklikleri konusunda, Saadet Partisi'nin olumlu bir yaklaşımı var. Ancak usul bakımından ve getirilen maddeler bakımından kendilerine özgün farklı düşünceleri de var. Esasen bütün partilerden beklediğimiz; uzlaşmaya, diyaloga açık bir görüşmede; farklı düşünceleri, eleştirileri ve önerileri de alabilmektir. Başka partilerden mahrum kaldığımız bu güzelliği Saadet Partisi'nde bulduğumuz için ayrıca mutluluk duyuyorum. Sayın Genel Başkan'a ve arkadaşlarına teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
KURTULMUŞ: YENİ BİR ANAYASAYA İHTİYAÇ VAR
Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş yaptığı açıklamada, Türkiye'nin anayasa tartışmalarına uzunca bir süredir devam ettiğini hatırlatarak, "Belki de siyasetin en önemli işi, yeni bir anayasa yapmadır. Dolayısıyla biz Saadet Partisi olarak öteden beri bu işi çok ciddiye alıyoruz. Ve bunun bir takım günlük telaşların içine sıkıştırılmaması gerektiğini ifade ediyoruz." dedi.
Arınç'a iki farklı dosyayı takdim ettiklerini anlatan Kurtulmuş, bunlardan birincisinin yeni bir anayasa yapılmasına ilişkin çalışma olduğunu vurguladı. Kurtulmuş, şunları söyledi: "Esasen Türkiye'de yeni bir anayasa yapım sürecine ihtiyaç vardır. Bunu da 3 Kasım 2008 tarihinden itibaren ifade ediyoruz. Türkiye maalesef, mevcut siyasal yapı içerisinde ve parlamentodaki gelişmeler dolayısıyla, gerçekten kapsamlı bir anayasa yapma imkanını yitirmiş gibi görünüyor."
Mevcut parlamentoyu meşru kabul ettiklerini ve son güne kadar, yenisi gelene kadar yasal ve anayasal bütün değişiklikleri yapmakla yükümlü olduğuna inandıklarını belirten Kurtulmuş, "Ancak 2007 yılında 411 milletvekilinin yapmış olduğu anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptalinin gerekçesi, Türkiye'de ortaya yeni bir hukuki kördüğüm çıkarmıştır. Anayasa Mahkemesi aslında parlamentonun üstünde yeni bir senato konumuna gelmiştir. Ve parlamentonun yapacağı herhangi bir değişikliğin Anayasa Mahkemesi'nden dönmesi kuvvetle ihtimaldir." değerlendirmesini yaptı. Bunu değiştirmenin yolunun millete müracaat etmek olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Bizim teklifimiz, mevcut TBMM işlerine devam ederken, Türkiye'de anayasa yapım sürecinde milleti bütünüyle hakim ve hakem kılacak şekilde düzenlemek. Bunun için 250 bin seçmenin oluşturduğu bölgede, dar bölge-tek milletvekili sistemiyle seçilecek temsilciler eliyle, anayasa meclisini oluşturmak. Bu meclisin oluşturacağı anayasa taslağının, bir yıl içinde mevcut TBMM'ye gönderilmesi ve referanduma gitmesini sağlayarak, Türkiye'de yeni bir çağdaş, katılımcı anayasa yapılmasını temin etmektir. En doğru ve tutarlı yol budur."
"KAOSLAR ÖTELENMEMELİ KÖKTEN ÇÖZÜLMELİ"
Bir takım siyasi elitlerin Tanzimat'tan bu yana anayasa yapım süreçlerinde 'Ey millet, bunu size sormaya gerek yok. Sizin nasıl bir anayasaya ihtiyacınız olduğunu biz biliriz' diyerek milletin önüne bir anayasa dayattıklarını kaydeden Kurtulmuş, 1921 Anayasası'nın bunun dışında olduğunu vurguladı.
Türkiye'deki esas sorunun bu olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Bu millet, bu toprakların ev sahibi midir, yoksa kiracısı mıdır? Siyasi elitler bugüne kadar, kira kontratınız budur diyerek bize bir anayasa dayatıyor. Ya askerlerin namlusu ucunda ya da Avrupa Birliği'nin tavsiyeleri doğrultusunda dayatılıyor. Biz diyoruz ki, bu millet önüne dayatılan bir kontratı değil bu ülkenin tapusu resmileştirecek bir anayasası gerçekleştirmelidir. En doğru yol, budur. Bunun yapılabilmesi, Türkiye'deki krizlerin, kaosların, ötelenmesini değil tam tersine kökten çözecek bir yoldur." dedi.
Saadet Partisi'nin herhangi bir konuya başlangıçta kategorik olarak evet ya da hayır demediğini vurgulayan Kurtulmuş, "Bizim önceliğimiz, millettir. Milletin ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda, bizim vesayetçi sistem veya bürokratik oligarşi dediğimiz sistemin geriye doğru düzeltilmesi ve millet egemenliğinin oluşmasını sağlayacak her türlü katkıyı da Saadet Partisi olarak destekleriz." sözlerini kaydetti. Bu anlamda Arınç'a takdim ettikleri ikinci dosyada anayasa değişikliğinde olmasını zorunlu maddeler, hükümetin tasarısındaki eksik hususlar ve yapılabilecek ek düzenlemelerin yer aldığını açıklayan Kurtulmuş, dosyanın teferruatına girmeyeceğini kaydetti.
KURTULMUŞ'TAN 4 UYARI:
Kurtulmuş, anayasa değişikliğine ilişkin süreçte usülle ilgili dört uyarıda bulundu: "1-Bu süreçte, yürütülecek olan usul, yöntem, üslup ve siyasal tavırların nasıl olması gerektiği çok önemlidir. Bir partinin anayasası olmaz. AK Parti'nin ya da Saadet Partisi'nin anayasası olmaz. Partilerin anayasa teklifleri olur. Dolayısıyla bütün partiler; tekliflerini, açık bir şekilde milletin önüne getirmeli ve tartışma imkânı olmalıdır.
2-Anayasa değişikleri, öyle görünüyor ki referanduma gidecek. Bize göre, en doğru yol, Anayasa'nın 175. Maddesinin referanduma götürülerek, bir anayasa meclisinin kurulmasıdır. Ancak bu yapılmıyorsa, referanduma gidecek süreçte, asla siyasi bir kamplaşma yapılmaması gerekiyor. Referandum sürecinden oluşacak kamplaşmadan, hiçbir partinin siyasi rant beklemesini doğru bulmayız.
3-Bu konuyu aceleye getirmeden, Türkiye kamuoyunda ve TBMM'de bütün kapsamlarıyla çok ciddi bir tartışma sürecinin yürütülmesi zorunludur.
4- Anayasa değişikliği, bir paket olarak getirildi. Bu pakete, önümüzdeki günlerde ilave maddeler olabilir veya çıkartılabilir. Bunu referanduma bir paket olarak sunmaktansa, YSK'nın düzenleyeceği bir oy pusulasında madde madde milletin oyuna sunmanın daha doğru bir yol olduğu kanaatindeyiz.''
"MADDE MADDE OYLANSIN"
Saadet lideri Numan Kurtulmuş, anayasa değişikliği paketinde yer alan maddelerin YSK'nın hazırlayacağı tek oy pusulasında ayrı ayrı 'evet' veya 'hayır' şeklinde oylanmasını teklif etti. Bunun için kendilerinin hazırladığı örnek bir oy pusulasını basına gösteren Kurtulmuş, "Sırasıyla 26 madde milletin önüne getirilebilir. Diyelim 1. Maddede kanun önünde eşitlik, 3. Madde toplu iş sözleşmesi hakkı, 5. Maddede askeri yargı. Bu maddeler konulur. Bir siyasi kanaate sahip olan diyebilir ki, ben 1, 5 ve 10. maddeye evet, diğerlerine hayır diyorum. Bir başka vatandaşımız ise, 2 ve8. maddeye evet, geri kalanına hayır diyorum. Böylece, bu Anayasa maddeleri çok sağlıklı bir şekilde oylanmış olur. Ve Türkiye'de daha çok sağlıklı bir ittifak ortaya çıkmış olur" diye konuştu. Kurtulmuş, bu süreçte hükümetin tasarısındaki yeni değişiklik teklifleri olursa onları da inceleyip yeni ilave tekliflerini 2-3 gün içinde hükümete ve TBMM'ye sunacaklarını vurguladı.
KURTULMUŞ: HİÇBİR PARTİYE ÖN YARGIMIZ YOK!..
Bir gazetecinin CHP Lideri Baykal'ın 'AK Parti ile koalisyon yapacağıma Saadet Partisi ile koalisyonu tercih ederim' sözlerine ilişkin sorusuna cevap veren Numan Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Sayın Baykal'ın şahsım ve partim hakkında, nezaket üslubu çerçevesinde söylediği sözler dolayısıyla kendisine teşekkür ederim. Saadet Partisi olarak bugünkü görüşmede de görülüyor ki, bizim şöyle bir tavrımız yok. Türkiye siyasetinde biz kavgayla, polemiklerle, anlamsız çatışmalarla, kutuplaşmalarla bir yol alınamayacağı kanaatinde olan bir partiyiz. Ve ben genel kurulda millete söz verirken şunu söyledim. Milletin vaktini, anlamsız polemiklerle, faydasız kavgalarla heba etmeyeceğime söz veriyorum. Dolayısıyla bizim için Türkiye Cumhuriyeti'ndeki bütün partiler, eşit mesafede durduğumuz partilerdir. Hiçbir partiye ön yargılı bir şekilde, bu partiyle görüşürüz, bu partiyle görüşmeyiz demeyiz. Bizim birinci önceliğimiz, milletle ittifak yapmaktır. Milletin önceliklerini bilmektir. Millet ne istiyorsa, ona göre hareket etmektir. Şu anda bir seçim öncesindeyiz. Şimdilik Saadet Partisi parlamento dışındadır. Ama Saadet Partisi'nin kendisine misyon ve birinci vazife olarak gördüğü şey, bundan sonraki muktedir iktidarın hazırlığını yapmaktır. Bununla ilgili hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Ama seçim sonrası, bir koalisyon durumu ortaya çıkarsa, çok açık şekilde söylüyorum ki, Saadet Partisi'nin hiçbir partiyle koalisyon yapmayız ve yaparız gibi bir ön kabulü yoktur. Kişiler, Numan Kurtulmuş, Tayyip Erdoğan ve Deniz Baykal'dan önemli olan şey, Saadet Partisi, AK Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi'nden önemli olan şey, koalisyonların ve partilerin programlarıdır. İzlenecek siyasi yoldur. Ve milletimize hangi ana istikamette hizmet yapılacağıdır. Biz programa bakarız. Bu program çerçevesinde, iktidarda da muhalefette de milletin hizmetinde oluruz."
