MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Bursa mitinginin bazılarının yüzüne şamar gibi çarptığını belirterek, "Bakalım İzmir'den sonra ne yapacaklar?" dedi.
-Bölücü terörün desteklenmesi, müzakereler yoluyla ilgi gösterilmesi Türkiye'nin başına türlü belalar açmış, milli güvenliğimizi zaafa uğratmıştır.
- Hafta sonunda Bursa'da gerçekleştiridğimiz 'Kuruluş Mitingi'ne ve Manisa ilinde göğsümüzü kabartan gelişmelere temas etmek istiyorum.
- Bursa'da millet Türkiye'nin sahipsiz olmadığını haykırmıştır.
- Kuruluş Mitingimize siyasi görüşü ne olursa olsun iştirak eden her kardeşimize, sayglarımı sunuyorum. Hepsiyle gururlu, hepsine müteşekkirim. Bursa Türk milletinin sözü ve sözcüsü olmuştur.
- Diyarbakır'da inen Türk bayrağı çok şükür Bursa'da yükselmiş, haine, bölücüye, müzakereciye, etnik soytarılara şamar gibi çarpmıştır.
- Şimdi Allah nasip ederse, 'Milli Değerleri Koru ve Yaşat' adıyla düzenleyeceğimiz, ana teması bayrak olan 2. açık hava toplantımızı 20 Nisan 2013'te İzmir'de şevkle yapacağız.
İZMİR'DEN SONRA NEREYE SAKLANACAKLAR?
- Türk bayrağını tahrik olan gören, bayrağa sahip çıkmayı şov olarak değerlendiren eşbaşkanlar bakılım İzmir'den sonra ne yapacaklar, nereye saklanacaklar?
- Kıvancımız olan İzmir'i "gavur" diyerek suçlayan gafiller, bu kutlu vatan parçasının Türk mü gavur olduğunu meydanlardan yükselen milli kararlılık beyanlarıyla tekrar işitmek durumunda kalackalar, bölücülükten her yanı mikroplaşmış kafalarına mutlaka sokacaklardır.
- Milli kimliği kabullenmeyen, millet nedir bilmeyen, milliyetçilik nedir anlamayan üstelik namu ve şeref simgesi şanlı bayrağmızı 'bez parçası' olarak tanımlayan vicdansızlar, PKK terör örgütünün eline düşmüş, yemini tutumuştur.
- Türkiye AK Parti'nin kurulmuş, kapanmış kaçık ve kaçkın kahredici kamburlaşmış politikaları altında ezilmiş, erimeye başlamıştır.
- Kayıtsız şartsız bölücülüğün kaydırağına binen, menfaate dayalı olarak İmralı canisi ile dostane ilişki kuran Başbakan ve hükümeti, kontrolsüz şekilde karanlığa doğru hızla kaymaya yüz tutmuştur.
- Ne ibretliktir ki; Türkiye bölücü terör örgütünün peşpeşe gelen diklenmelerine, meydan okumalarına sahne olmuştur. HÜkümet ise tüm olup bitenleri ezile büküle izlemekte. Dizginleri gönüllü olarak veridiği İmralı canisinin şımarıklığını çözüm diyerek alkışlamaktadır. AK Parti'nin çözümü Türkiye'nin mahfı, Türk milletinin imhası, milli devlet yapısının inkarıdır.
- AK Parti'nin çözüm süreci isyankârları beslemek, büyütmek, kuşandırmak ve saldırı aşamasına getirmektir. AK Parti'nin çözüm süreci tabi olarak milli ve manevi değerlerimizin çöküşünden başka bir anlama gelmemektedir.
- AK Parti hükümeti ile birlikte karalanan birliğimizdir, kırpılan bütünlüğümüzdür, buharlaşmak üzere kaynatılan hayat hakkımızdır.
- İmralı canisi süreç ve çözüm kayyumu sıfatıyla AK Parti'yi kendisine kapı kâhyasına dönüştürmekte, bundan dolayıdırki bir dediği iki yapılmamaktadır.
NEVRUZ KUTLAMALARI
- Geçtiğimiz hafta kutladığımız Nevruz bayramı, her şeyi gözler önüne sermiştir.
- Türkiye'nin ne hale geldiğniin delili, ispatı olmuştur. Başbakan Erdoğan'ın yardım ve kolaylaştırıcı girişimleri ile İmralı canisinin başına talih kuşu konmuş, PKK paçavraları meydanları kaplamış, bölücülük propogandaları süreç kaporası sayesinde zıvanadan çıkmıştır.
- Türkiye'yi yönetmekle görevli bir hükümet, 10 yıldır mücadele ettiğimiz terör örgütü PKK'yı şehre taşımış, militanlarına zafer havası yaşatmış, cani başı mesajlarının pervasızca okunmasına zemin hazırlamıştır. Başbakan Erdoğan bu manzarayı olumlu karşılamış, umut verici bulmuştur.
- Bu ortam içinde TÜrk bayrağı inmiş, Türk milleti incinmiş, Türk devleti hafife alınmıştır. TC'nin en bunalımlı dönemlerinde bile bu şekilde bir çirkinlik, kepazelik yaşanmamıştır. Acaba ne zamandan beridir, kanlı teröristleri övmek, suçun ve suçluların propogandasını yapmak meşru, masum ve olağan görülmektedir. TCK'nın 215. maddesinde ifade bulan, işlenmiş olan bir suçu ve suçluyu bir kişiy alenen öven kimse 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır kuralına neden hala riayet edilmemektedir.
- Terör cebir, şiddet ve tehditle işlenen suçların, övülmesinin beraberinde kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikeyi ortaya çıkarma ihtimali gözden uzak tutulmamaladır.
- Türk bayrağının inmesine göz yummaya, canilerin mesajını doğal, sıradan bir hal gibi göstermeye hukuk kitaplarının hangi sayfasında müsaade vardır.
SAVCILARI GÖREVE ÇAĞIRDI!!
- Sorarım size Cumhuriyeti savunmakla görevli hakimler, savcılar nerededir. Şayet 21 Mart tarihinde Diyarbakır'da olanlar suç değilse, bundan sonra neyi suç olarak göreceğiz?
- Terör ve bölücülük propogandası normal ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti nasıl ayakta kalacaktır? Bu tarz bir hukuk anlayışı, adalet mantığı yeryüzünün neresinde mevcuttur?
- Bağımsız, objektif yalnızca vicdanları ile başbaşa olan vatansever hukuk insanları devreye girmek için neyi beklemektedir?
- Çiğnenmedik, entrika ile asılsız sözlerle haklanmadık daha neyimiz kalmıştır?
- Rengini şehit kanlarından almış milletimizin bağımsızlık sembolü olarak hürmetle selamladığımız ay yıldızlı al bayrağımızı lekeletmeye hangi faninin gücü yetecek, hakkı olacaktır?
- Olanları görmezden mi gelelim? Yapılanları sümen altı mı yapalım? Nasıl olsa bir kereden bir şey olmaz diyerek bayrağın aşağılanmasına sessiz mi dulamı?
- Ey AK PArti, ey bölücüler, ey bayrak nedir bilmeyenler, ey düşman ağzıyla konuşanlar, bu şanlı bayrak size rağmen var olacak, size rağmen nazlı nazlı dalgalanacaktır.
ÖCALAN İÇİN YASAL GÜVENCE TALEBİ
- Dikkat ediniz BDP'nin bir eş başkanı 21 Mart Nevruz Bayramı'nda PKK'ya terörist damgası vurmak isteyenlerin iflas ettiğini aklınca zırvalamış, terörist başı için yasal güvence isteyecek hadsizliğe kadar işi vardırmıştır.
- Hükümeti ve devleti etkileme gücüne ulaştıklarını sözlerinde esneme payı bırakmadan dile getirmiştir. Görülmektedir ki AK PARti'nin başına BDP yuları geçirilmiş, aralarındaki ilinti, ilişki, illiyet bağı tüm hatları ile görülecek şekilde yüzeye çıkmıştır.
- Başbakan Erdoğan öylesien taviz ve teslimiyet döngüsüne düşmüştürki, hükümetin kimi temsil ettiği, kimlerle karanlık diyaloglara girdiği meçhul bir hale gelmiştir.
- Acaba Başbakan en başta İmralı canisine neleri vaadetmiş? BÖlünmüş Türkiye için neleri gözden çıkarmıştır. İmralı canisinin çeyizi, PKK'nın ödülü, BDP'nin kazancı, Peşmerge'nin sabırsızlıkla beklediği ödüller nedir?
- Vatansever mukaddes değerlere sahip oldukların bildiğimi, AK Parti'li milletvekil iarkadaşlarım PKK ile el sıkışılmasını nasıl kabullenmektedir. Hükümet bu oyuna nasıl gelmiş, bu tuzağa bu esarete nasıl düşmüş?
ERDOĞAN DOBRA DOBRA KONUŞMALIDIR!..
- Başbakan lafı dolandırmadan, dolambaçlı yollara sapmadan, dümdüz şekilde ve dobra dobra konuşmalıdır. Başbakan Erdoğan imralı canisine neyi neleri peşkeş çekmiş. Niçin kefil olmuş?
- PKK terör örgütünün galibiyetini tanımıştır da toprak ve tazminat mı vermeyi aklından geçirmektedir? Başbakanın çözümü, barışı, süreci nereye dayanmakta, neleri kapsamaktadır?
- Başbakan bu suallerimizden rahatsızdır. Hafta sonu Eskişehir'de yaptığı konuşmada, aynen diyorki; "Muhalfete İmralı'ya söz verdiniz diyor, siz bu iddiayı ispat etmediğimiz sürece namertsiniz, bizim oraya verilmiş bir sözümüz yok, millete verilmiş sözümüz var". Başbakan Erdoğan, millete değil, başkalarına verdiği sözleri bir bir tutmaktadır.
- Sayın Başbakan belki unutmuşsundur, yine böylesi bir polemiğin içine gömülerek, İmralı canisi ile görüşme konusunda şeref bahsini ileri sürmüş, yaptığın müzakereleri inkar etmiş, bizleri şerefsizlikle suçlamıştır. İddiamız kısa süre içinde ispatlanmış, kötü söz sahibine iade edilmiştir.
- AK Parti'nin PKK ve İmralı canisi ile yürüttüğü mazakere ve pazarlık trafiği gittikçe hızlanmakta, sahasını genişletmektedir. Anlaşılan Başbakan tüm umutlarını, karagün dostu Öcalan'a bağlamıştır.
- PKK'ya ve İmralı canisine sözde çözüm ve barış adına kefil olanlar, vicdanlarını rehin bıraktıkları için milli konsepti tamamen dışlamışlardır.
- İmralı canisi, geçen haftaki metninde, PKK'lı militanların sınır dışına çekilme aşamasına geldiklerini duyurmuştur. AK Parti, yandaş basın, donmuş kalpler hemen bu ifadenin üstüne atlamışlar. PKK'nın sınır dışına çıktığını canlı yayınlardan, manşetlerden, gündeme getirmişlerdir. Oysa canibaşı, öyle bir şey dememiştir. Kaldıki PKK'nın buna niyeti de görülmemiştir. İhanet senfonisi bir kez daha karvana atmıştır.
- PKK'nın yuvalandığı terör kamplarının sınır dışında olması daha da önemlidir. Sını dıyında elleri tetikte bekleyen katiller nasıl olacakta sınır dışına bir daha çıkacaktır? Kandil neresi, Mahmur neresi? Bu hayaldir, temelsizdir.
- PKK'nın ateşkesi, günü kurtarmaya yönelik stratejik bir karardır. Bugüne kadar PKK 8 defa sözde ateşkes ilan etmiş, sonra kanlı saldırılarını artırarak, ölüm saçmıştır.
- Şimdiki de diğerlerinden farksız olmayacaktır. Üstelik kanlı örgütün elebaşları sözde ateşkesin karşılıklı olacağını küstahça iddia edebilmiştir. Ayrıcı adıyla müsamma olan PKK'lı karayılan, PKK'nın sözüm ona sınır dışına çıkması için hükümete ve meclise hatırlatmalar yapmış, yasal güvenceler istemiştir.
HASAN CEMAL'İN KARAYILAN MÜLAKATI
- Bu teröristin AK Parti'nin hışmına uğrayan, köşesi elinden alınan, kalemi epey zaman önce kırılan ve 12 kötü adamdan biri olarak performansı pek de fena olmayan Hasan Cemal'e verdiği 3. mülakat ibretliktir. Buna göre AK Parti'nin Osla ihanesien 2008 yılının Eylül ayında başladığı anlaşılmaktadır.
