12 Aralık 2025
Altın 5879.776
BIST 11311.31
Dolar 42.6927
Euro 50.1342
Sterlin 57.0508
Ankara 5°C

'Milli iradeye saygı gösterin'

'Milli iradeye saygı gösterin'
İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanığı CHP Milletvekili gazeteci-yazar Mustafa Balbay, ''Benim yerim Meclis'tir. Heyetinizin şu anda oluşmuş olan milli iradeye, bütün sorunların çözüm yeri olan Meclis'e saygı göstermesini istiyorum" dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde taleplerin alındığı duruşmada konuşan
 Balbay, gazeteci kimliğiyle 30, milletvekili olarak da ikinci kez talepte
 bulunmak için söz aldığını söyledi.
         ''Ergenekon'' kapsamında bir kısmı bu mahkemede olmak üzere 15
 iddianamenin bulunduğunu belirten Balbay, ''2-3 yıllık zaman dilimde şahsımla
 ilgili yeni hangi gelişmeyle karşı karşı kaldınız? 'Balbay falanca planın bir
 parçasıdır'  diyebildiniz mi?'' dedi.
         Balbay, heyetin iddianameyi tümüyle doğru olarak kabul ederek iddiaları
 çürütmeye çalışanları neredeyse suç işleme çabası içinde olarak gördüğünü
 savundu.
         ''Bu iddianamede, elinde telefon numarası olan herkesi terör örgütü üyesi
 ilan ettiniz'' diyen Balbay, davanın ilerlemesi için çaba gösterdiklerini, ancak
 heyetin, yeni dosyaları getirterek, yükün artmasını sağladığını dile getirdi.
         Balbay, ''Yani sepete su dolduruyorsunuz. AK Partinin kapatma davasını
 istediniz. Benin bildiğim kadarıyla bu doysa birkaç yüz klasör. Bu sepete su
 doldurmak değil de nedir?'' diye konuştu.
        
         -''ANAYASAYA KARŞI DA MI ÖZELSİNİZ?''-
        
         Milletvekili seçilmesinin ardından mahkemenin kendisini tahliye
 etmemesine değinen Balbay, şöyle devam etti:
         ''6 sayfalık gerekçeyi tekrar tekrar okuyorum. Bu gerekçeyi olağanüstü
 zorlamaktasınız. Anayasa'nın 14. maddesinde 'devlete karşı suçlar' deniyor. Bizi
 hükümete karşı suçlardan yargılamaktasınız. Lütfen bunun ayrımını yapın.  Hangi
 suçların bu kapsama girdiğinin kanunla düzenlendiğini belirtmişsiniz. Kanun yok.
 Anayasa'da 17 yılda 133 madde değişmiş ama hangi suçlamanın bu kapsama gireceğine
 ilişkin çalışma yapılmamış. Siz heyet olarak yeni bir içtihat oluşturmaktasınız.
 Kırmızı ışıkta geçmek, ihaleye fesat karıştırmak, evrakta sahtecilik de devlete
 karşı suç işlemektir. Anayasa'nın 14. maddesini en geniş şekilde yorumlasak da
 bizi buna dahil etmemiştir. Siz kendiniz içtihat oluşturuyorsunuz. Anayasaya
 karşı da mı özelsiniz?''
        
         -HAŞILOĞLU'NDAN UYARI-
        
         Balbay'ın bu sözleri üzerine araya giren üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu,
 şöyle konuştu:
         ''Maddenin gerekçeli kararını herhangi bir vatandaş okusa cehaletiyle
 açıklarsınız. Siz yazarsınız. Öyle şeyler söylüyorsunuz ki kapasite olarak böyle
 yorumlamanız mümkün değil. Kendinize yakışmayan sözler söylüyorsunuz. Saygı
 duyulmasını istiyorsanız, okuduğunuzun, anlattığınızın sorumluluğunu
 göstermelisiniz. Bizim gerekçeli kararımızda, içtihat kararları, Yargıtay
 kararları, Anayasa Mahkemesi kararları ve yasalar var. Bunları göz ardı
 ederseniz, bu müdahalelerle karşılaşırsınız. Bu tür müdahaleler hoşunuza gidiyor
 mu?''
         Balbay da Anayasa'nın 14. maddesinde belirtilen ''devlete karşı işlenen
 suçlar''ın hangi madde ile düzenleneceğinin belirtilmediğini ifade ederek, ''Şu
 madde ile düzenlenir deyin. Yok böyle bir madde. Devlete karşı işlenen suçlar
 hangisi? Kara mizah yapmak istemiyorum'' dedi.
         Halışoğlu da yürütme, yasama ve yargının devletin 3 erki olduğunu
 belirterek, ''Bunu kafanızda nasıl oluşturamıyorsunuz?'' diye sordu.
         Balbay'ın ''İşlenen suç hükümete karşıysa, devlete de karşıdır
 diyorsunuz'' sözleri üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, ''Siz
 gerekçeli kararın tamamını okumuyorsunuz. Okursanız anlarsınız'' dedi.
         Balbay ise heyetin gerekçeli kararında açık bir durum olmadan adeta
 felsefe yaptığını, kararda yer alan Yargıtay kararlarının ise yargılamanın
 durdurulmasına yönelik olduğunu kaydetti.
         ''Ben yargılanmak istiyorum. Milletvekili olarak Meclis'e gitsem de
 yargılamaya katılacağıma söz veriyorum'' diyen Balbay, bu aşamadan sonra
 yargılanmanın durmasını istemenin, suçu kabullenmek anlamına geldiğini söyledi.
         Terörle ilgili yazıları olduğunu anımsatan Balbay, ''Şu anda yaşadığımız
 manzara karşısında ciğerim değil, her yanım yanıyor'' şeklinde konuştu.
        
         -''TÜRK USULÜ TABLO''-
        
         Yapılan bir araştırmaya göre, 21. yüzyılda şu anda dünyada tutuklu
 milletvekilinin olmadığını ifade eden Balbay, ABD ve birçok Avrupa ülkesinde
 hüküm giymemesi halinde seçme ve seçilme hakkının olduğunu kaydetti.
         ''Türkiye'de uygulanan ne yazık ki Türk usulü bir tablo'' diyen Balbay,
 ''YSK, milletvekili seçilebilir diyor. İzmir seçim kurulu, milletvekili
 seçilmiştir diyor ama mahkeme 'hayır Balbay Meclis'te temsil edemez' diyor''
 dedi.
         Balbay'ın, gizli tanığın kimliğini açıkladığı iddiasıyla Şişli
 Adliyesinde yargılandığı davaya TBMM'den gelen yazıda dokunulmazlığının
 bulunduğunu söyleyerek, ''Şişli'de dokunulmazım. Silivri'de dokunulurum'' diye
 konuştu.
         Başkan Özese de ''O dava ile buradaki davada hakkınızdaki sevk maddeleri
 farklı'' dedi.
         Balbay'ın, ''Ben ağır hakaretleri etsem bana dokunamazsınız, hakkımda
 dava açamazsınız'' sözlerine Özese, ''Size de yakışmaz zaten'' diye konuştu.
         Atletik bir insan olduğunu, koşulara katıldığını ifade eden Balbay, ''Şu
 anda izleyicilerin arasına girsem ve kaçsam 6 ay firar cezası var ama bana
 dokunamazsınız'' dedi.
         İzmir'de her 2 seçmenden birinin kendisine oy verdiğini, güvendiğini
 ifade eden Balbay, ''Bunun hiç bir anlamı yok mu sayın Özese?'' diye konuştu.
         Davada tahliye edilen teğmen ve polislerin savunmalarının alındığını
 anımsatan Balbay, ''Elinde silahları olan polis ve teğmenleri güvenli buldunuz da
 kalemi olan Balbay'a mı güvenmiyorsunuz?'' sözleri üzerine Özese, bunun güvenle
 ilgisinin olmadığını kaydetti.
         Balbay, 12 Haziran'da 600 bin oyla, neredeyse İzmir'deki seçmenlerin
 yarısının oyuyla milletvekili seçildiğini anımsatarak, ''Beklentim milli iradeye
 saygı duyacağınız, o yönde karar vereceğinizdir. Bırakın milletin sinesine,
 milletin meclisine gideyim. Benim yerim Meclis'tir. Yarın 1 Ekim. Heyetinizin şu
 anda oluşmuş olan milli iradeye, bütün sorunların çözüm yeri olan Meclis'e saygı
 göstermesini, Meclis'in tam olarak toplanması için adım atmasını bekliyorum''
 diyerek sözlerini tamamladı.
         Duruşma, taleplerin alınmasıyla devam ediyor.
         Bu arada duruşmayı izlemeye gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel
 Tekin, salondan çıkarak Silivri 5 No'lu Cezaevinde bulunan davanın tutuklu
 sanıkların CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal'ı ziyaret etti.
         Tekin, daha sonra Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinden ayrıldı.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir