Batman Fatih İlköğretim Okulu'nda öğretmen olan Kurt, Anadolu insanının yıllardır birarada yaşadığına dikkat çekerek, "Türkiye'nin hiçbir yerinde, bana ne kadar sıkıntı gelirse gelsin kimsenin tırnağının kırılmasını istemiyorum. Öğrencilerime öğrettiğim felsefe budur. Toplumu kötüye yönlendirecek bir tavır ve davranış içinde olamayız. Biz kimsenin ölmesinden yana değiliz. Biz kardeşiz, dostuz, komşuyuz. İnsan kardeşinin, dostunun burnunun kanamasını ister mi?" şeklinde konuştu. İnsanlık dersi veren acılı baba, taşkınlık yapan öğrencilere seslenerek, "Çocuğumun başına geldi diye başkasının da başına gelmesini, kimsenin burnunun kanamasını istemiyorum." dedi.
Olayı 12 Mayıs sabahı telefonla duyduğunda önce inanmadığını belirten acılı baba, insanları birbirine kırdırmak ve dövüştürmek niyeti imareleri gördüğünü vurguladı. Kurt, şunları söyledi: "Oynanmak istenen oyunların bir kısmı da sanırım Muğla üzerinden tezgâhlanıyor, çünkü çocuğumdan aldığım bilgi ve izlenimlerden, yanlış yönlendirme ve tuzağa düşme gibi bir durum olduğunu anladım."
Herkesi sükunete davet eden Ömer Kurt, bugün kendi çocuğunun başına gelenlerin, yarın başka çocukların başına gelmesini istemediğini ifade etti. Kurt, "Biz bu ülkede Kürt'üyle Türk'üyle herkesin kendi kimliğiyle yaşamasını istiyoruz. Bu ortam sağlanırsa Türkiye daha da güçlü olur. İnsanlar bu ülkede kendileri gibi yaşasın, mutlu olsun. İnsanların diline, rengine, inancına bakılmasın, kardeşçe yaşansın. Biz bu felsefeyi çocuklarımıza aşılamaya çalışıyoruz ama ne yazık ki bugün ülkede şövenizmi güçlendirecek boyutta çalışmalar, gayretler oluyor. Bunlar ülkeye bir şey kazandırmaz, aksine daha fazla yıkıma ve yarınlarının daha da bozulmasına sebep olur." şeklinde konuştu.
Kurt, olay sonrasında oğlunu Muğla'dan Dokuz Eylül Üniversitesi'ne nakledenlere de teşekkür ederek, "Muğla'da kalmış olsaydı, sağlık durumu daha da kötü olabilirdi. Tıbben gerekli müdahaleyi yapmışlar. Kurşun omzundan girmiş, akciğerini parçalamış. Kafada darp var. Ya düşerken çarpmış ya da yerdeyken bir şeylerle vurmuşlar. Kafasındaki ödem daha kötü görünüyor. Sadece kurşun yarası olsaydı, belki de bu kadar ciddi durum olmazdı." dedi.
Ömer Kurt'un yeğeni Faysal Oğuz da olayları karanlık güçlerin çıkardığını söyledi. Öğretmen bir baba ile devlet memuru bir annenin üç çocuğundan en büyüğü olan Batmanlı Şerzan'ın tek kelime Kürtçe bilmediğini belirten Oğuz, "Biz 20 yaşında öğrenciyi okumaya gönderiyorsak, cenazesi gelmemeli." ifadelerini kullandı.