Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Diyarbakır Şube Başkanı Şahabettin Aykut, Türkiye’de iddialı projelerin geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Aykut, MÜSİAD Diyarbakır Şubesi'nde, ‘2011 Türkiye Ekonomisi Raporu’ hakkında açıklamalarda bulundu. Aykut, raporla ilgili olarak, MÜSİAD’ın her yıl önemli ekonomi raporları hazırladığını kaydetti. Bu yıl hazırladıkları raporun konusunun 'Sürdürülebilir Büyüme İçin Stratejik Dönüşüm' olduğunu belirten Aykut, seçimlerde herkesin demokrasi ve istikrara ne denli önem verdiğinin ortaya çıktığını vurguladı.
Türkiye ekonomisinin, bugünkü konumuna büyük mücadelelerle geldiğini dile getiren Aykut, 1980’de bir kıpırdanma yaşandığını, ancak başarılı olunamadığını ifade etti. 1990’da koalisyon hükümetlerinin başarısız politikalar uyguladığını söyleyen Aykut, “Türkiye Cumhuriyeti ekonomi tarihinde ‘kayıp on yıl’ adıyla bir tahribat dönemi olarak yerini almıştır.” diye konuştu. Küresel krizden önce yine Türkiye'nin önemli çalışmalara imza attığını kaydeden Aykut, dünya çapında gerçekleşen krizin Türkiye'yi çok etkilemediğini anlattı.
Türkiye’nin bundan böyle iddialı projeler geliştirmesi gerektiğine dikkat çeken Aykut, iddialı projeler geliştirip bunlara yatırımcı çekmeye ağırlık verilmesi gerektiğini vurguladı. Aykut, perakende, finans ve gayrı menkul başta olmak üzere yabancı sermayenin birleşme ve özelleştirmelere önem verdiğini belirtti. Aykut, “İşte bu noktada, ilgili kurumların liyakatli, heyecan ve vizyon sahibi bir ekiple donatılması, bunların bir an evvel sahaya inmelerinin sağlanması, piyasa odaklı olarak ve özgür bir yapıda çalışmaları gerekmektedir.” dedi.
Türkiye’nin kritik sektörlerde uzun vadeli stratejiler geliştirerek ikna edici bir vizyon üretebilmesinin önemine vurgu yapan Aykut, şunları söyledi: “Örneğin, Bilişim Vadisi veya Sağlık Vadisi gibi gerçekten heyecan verici projelere start verilmesinde geç kalınmamalıdır. Zira, Amerika ve Batı Avrupa'dan çıkan üreticiler, bu alanlarda yeterli yatırım yapılmadığı için Türkiye yerine Doğu Avrupa ve Uzakdoğu'yu tercih etmektedirler. Bunun yanı sıra Türkiye’de hala dinamik rekabetçi üstünlüklere göre sektörel mimarinin belirlenmesi ihtiyacı vardır. Bu meyanda, ülkemizin otomobil, elektronik, makine, teçhizat, tekstil, mobilya ve enerji gibi sektörlere öncelik verip dünyanın cazibe merkezi olmayı hedeflemesi gerekmektedir.”
CİHAN
