17 Aralık 2025
Altın 5908.321
BIST 11348.83
Dolar 42.6938
Euro 50.1994
Sterlin 57.2859
Ankara 3°C

"Namussuz Ve Alçak Kelimelerini Yan Yana Kullanan Tek Başbakan Erdoğan'dır!"

"Namussuz Ve Alçak Kelimelerini Yan Yana Kullanan Tek Başbakan Erdoğan'dır!"
Edremit'te tatil yapan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, parti binasında CHP'li belediye başkanlarıyla bir araya geldi. Kılıçdaroğlu burada basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı

Gündemdeki 'demokratik açılım'a deyinen Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Doğu ve Güney Doğu'da yaşanan olayların bir sorun olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu sorunun çözülmesi gerektiği konusunda hükümetin yanlış adım attığı kanısındayım. Var olan sorunu çözmek için, sorunun açık ve net bir tanımını ve ne yapmak istediğini ortaya koymak zorundaydı hükümet. Eğer belli kişilerden, kurumlardan, siyasi partilerden görüş alınması gerekiyor idiyse, bunu kamuoyunun önüne pek getirmeden görüşleri toplamalıydı. Sayın Başbakan'ın bu süreci eleştiren bazı siyasi parti liderlerinden bazılarını alçaklıkla, bazılarını da, çok özür diliyorum namussuzlukla suçlaması çok ağırdır. Türk siyasal yaşamında her halde bu iki sözcüğü yan yana kullanan tek başbakan var, o da Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Ve acı tarafı da, bu iki ağır sözcüğün, cuma namazı çıkışında kullanılmış olmasıdır. Yani insanların daha sabırlı ve hoşgörülü olmaları gereken bir anda eğer siz bunları kullanabiliyorsanız, o zaman sizde ciddi bir sorun var demektir. Bedeninde bu sorunu yaşayan, hiddeti içselleştirilmiş bir kişi, Kürt sorununu çözemez. Bu sorunu çözecek kişide sabır olmalıdır. Sevecenlik olmalıdır. Hoşgörülü olmalıdır. Ama siz bütün bunları bir kenara bırakıp, hiddeti içselleştirirseniz bu sorunu çözemezsiniz, katmerleştirirsiniz."

Amerika'daki bazı sivil toplum kuruluşlarının uzun süredir bu sorunun çözümüyle ilgili çaba harcadıklarını bildiklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Amerika'nın Kuzey Irak'tan çıkacağını, çıktıktan sonra da bu bölgede bir çatışmanın olması Amerika'nın çıkarlarını zedeleyecektir. Bu çıkarların zedelenmemesi için bölgede uyumun olması ve çatışmanın olmaması gerekir. Kuşkusuz biz de aynı şeyi istiyoruz. Bir çatışma olmasını istemiyoruz. Bölgede bulunan halkların birbirlerini kucaklamalarını, kendi sorunlarını kendilerinin çözmelerini biz de istiyoruz. O nedenle o bölgede barışın ve dostluğun olmasını isteriz. Görünen o ki, AK Parti, ister Amerikan projesi olsun, ister başka bir proje olsun, çözülmesi gereken bir sorunu çözmek değil de, bu sorunu biraz derinleştirmekten yana bir politika izledi." diye konuştu.

İstanbul'da yapılması gündeme gelen üçüncü boğaz köprüsü ile ilgili bir soru üzerine ise Kılıçdaroğlu, köprü değil, tüp geçit yapılmasından yana olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, "Ulaşım sorunun çözülmesini, sadece İstanbullular değil, ülkede yaşayan her yurttaş ister. Ama sorun, bu sorunun nasıl çözümleneceğindedir. Birinci köprü yapıldı. İnsanlar, birinciyi yaparsanız ikinci köprü ihtiyacı doğacak dediler. İkincisi yapıldı, bir süre sonra üçüncüsünün yapılması isteği doğdu. Oysa, uzmanların en başından beri dile getirdiği, çevreyi bozmayan, daha kısa sürede daha çok kişinin taşınmasını öngören model, tüp geçittir. Bu konuda da bir adım atıldı, ama 3. köprüyü yapmak İstanbul'un ciğerlerini yok etmek gibi bir şey. Çünkü İstanbul'un Kuzey'inde orman alanları var ve eğer oradan geçerse, o yolun kent içi bağlantıları ortaya çıkacaktır. Bir süre sonra da orası olağan üstü bir rant alanı olacaktır. Bir anlamda da bunun gizli kapaklı bir biçimde uygulamasını görüyoruz." diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın "Ben, Ulaştırma Bakanı ve Sayın Kadir Topbaş bir helikoptere bineceğiz ve 3. köprünün güzergahını belirleyeceğiz." dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Dünyanın hangi ülkesinde bir Başbakan, bir Ulaştırma Bakanı ve bir ana kentin belediye başkanı çıkarlar ve 3. köprünün geçeceği bir güzergahı belirlerler? Nerede mühendisler, çevreciler? İnsan sormaz mı? En azından sayın Başbakan bunu söylerken Türkiye Cumhuriyeti'nde çevrecilerin, çevre mühendislerinin, yol mühendislerinin, o alanda çaba harcayan pek çok sivil toplum kuruluşunun olduğunu düşünmelidir." şeklinde konuştu.

Partisinin Edremit teşkilatındaki programının ardından CHP'li belediye başkanları ve parti yönetimi ile birlikte bir lokantada akşam yemeği yiyen Kılıçdaroğlu, partililerle birlikte Çamcı köyüne gitti. Köylülere hitap eden Kılıçdaroğlu, burada da Başbakan'a yüklendi. Başbakan'ın eylem yapan herkese saygı duyması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Öğrencileri eylem yaparken edebe davet etmeyeceksin. Biz Başbakan'ı edebe davet edeceğiz. Üniversite gençliğini sindireceksin, sendikaları sindireceksin" dedi.

"Bütün gazeteler manşetlerde Tayyip Erdoğan kahramandır diye yazsın istiyorlar." diyen Kılıçdaroğlu, "Kahraman değilsin arkadaş." diye seslendi.

Son zamanlarda gündeme gelen milletcekili plakalarına da değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Recep Tayyip Erdoğan daha önce milletvekilliği için dokunulmazlık yetmedi diye şimdi milletvekilinin arabasına da dokunulmazlık istiyor. AKP, söylediği ile yaptığı taban tabana zıt olan bir partidir. AKP yoksuldan yana diyorsa, bilin ki yoksulu mahvedecektir. Dokunulmazlığı kaldıracağım diyordu, kaldırmadı. Şimdi ise milletvekillerine kırmızı plakalı araç verilecekmiş. Yolda milletvekili yolda giderken polis çeviriyormuş, çevirmesin. Yani milletvekilinin arabası da dokunulmaz olsun. Vallahi pes. Hangi ülkede var böyle bir şey. Buna işte o vekaleti geri alarak siz engel olabilirsiniz."

Köylüler tarafından sık sık alkışlanan Kılıçdaroğlu'na Yeter Çetin (59) isimli yaşlı bir kadın Hacı Bektaş Veli'nin bir tablosunu hediye etti.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir