Yazılı bir açıklama yaparak 2009 yılındaki ekonomik gidişi değerlendiren Aras, Türkiye'nin 2009 yılı içerisinde üretmekten uzaklaştığını belirtti.
Aras, şunları dile getirdi: "2009 yılındaki sektörel verilere bakıldığında sanayinin yüzde 30'luk bir daralma yaşadığını görmekteyiz. Bunun anlamı ülkenin üretenden çıkıp tüketene doğru gittiğidir. Bunu daha iyi anlayabilmek için 2009 ithalat ve ihracat verilerine bakmak yeterlidir. Resmi rakamlar bize gösteriyor ki, işlerimiz azalmış, ancak biz işçi çıkarmayı tercih etmemişiz. Bursa bir sanayi kentidir. Sanayiciler bu ekonomik kriz ve ağır şartlara rağmen üretime devam ediyor. Açıklanan vergi oranlarına bakın. Yine en çok vergiyi verenler üreten kısımdır. Yani sanayici ve işadamıdır. Yani, sanayici şartların zorluğuna aldırmadan üretmeye devam etmenin yanı sıra, kazandığının vergisini vermeyi de ihmal etmemiş."
Devletin koyduğu vergi oranları, sürekli artan girdi maliyetleri ve zamların üreticiyi iyice köşeye sıkıştırdığına işaret eden Aras, ülkede üretim oranlarının düşmeye devam edeceğini iddia etti.
Aras, üreticinin bu şartlar altında başka sektörlere yöneleceğini vurgulayarak, "Sanayici şartların zorluğundan dolayı başka alanlara kayıyor. Üreten desteklenmediği için ithal eden konumuna getiriliyor. Oysaki üretmek bütün sorunların panzehiridir. İşsizlik de terör de ancak üreterek, yeni değerler katarak aşılabilir. Dünya sürekli olarak üretime yöneliyor. Tüketimden fazla üretim olmaz ise dışa bağımlı hale geliriz. Bunun herkes farkına vardı. Ancak biz üretmeyi terk ederek tüketen bir topluma dönüşüyoruz." ifadelerini kullandı.
2010 yılından beklentilerini de açıklayan Aras, yeni yılda yeni iş alanları açılmasını ve işsiz gençlerin bu sektörlerde değerlendirilmesi dileğinde bulundu. Öncelikle sağlıklı ve kazançlı bir yıl geçirmek istediklerini aktaran Aras, devlet ve milletin geleceği için işsizliğin çözülmesi gerektiğini kaydetti.
(CİHAN)