Yüz yılı aşkın süredir Türk insanının vazgeçilmezi olan klasik (masif) mobilya, Avrupalıların da vazgeçilmezi olmaya başladı. Avrupa ülkelerinde obezitenin her geçen gün giderek artması Türk mobilyacılarının işine yarıyor. Sağlamlığı, tarihi otantik görüntüsü ve sağlıklı olması nedeniyle özellikle obez Avrupalı insanlar tarafından tercih edilen masif mobilya, Almanya, Fransa, İngiltere gibi Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Masif mobilyanın merkezi olarak bilinen Ankara’da 2008 yılına kadar yılda 5 bin takım klasik mobilya ihraç edilirken 2009 ve 2010 yıllarında bu rakam 40 bin takıma kadar çıktı. Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı Ramazan Davulcuoğlu, hem yurt içinde hem de yurt dışında el emeği göz nuru masif mobilyalara olan ilginin ciddi manada arttığına dikkat çekti. 2009 yılında Türkiye’nin toplam mobilya ihracatının 1 milyar 153 milyon dolar, 2010 yılında ise 1 milyar 400 milyon dolara yükselerek yüzde 20 artış gösterdiğini kaydeden Davulcuoğlu, iç piyasada da 7,5 milyar dolardan 8 milyar dolara yükselerek yüzde 8 büyüme gerçekleştiğini vurguladı. Bu büyümeden masif mobilyanın ciddi manada pay aldığının altını çizen Davulcuoğlu, insanların doğal ürünlere gösterdiği talebin dikkate alınarak endüstriyel ürünlerde de doğal malzemelerin kullanılmaya başlandığını açıkladı. Bu yılki fuarlara endüstriyel malzemelerle doğal malzemelerin kullanıldığı mobilyaların damga vurmasını beklediklerini ifade eden Davulcuoğlu, MOSDER olarak masif mobilyanın sektörünün yeniden eski günlerine döneceğini beklediklerini açıkladı. Ankara Mobilyacılar Odası Başkanı Hüseyin Taklacı da son yıllarda Avrupa insanının klasik mobilyaya olan ilgisinin arttığına dikkat çekti. Masif mobilyanın merkezinin Ankara olduğuna dikkat çeken Taklacı, Almanya ve Fransa’ya çok ciddi bir ihracat olduğunu, bunun yanı sıra İngiltere, Amerika, Romanya, Azerbaycan, İran, Irak, Suriye gibi ülkelerin de masif mobilyayı yoğun bir şekilde talep ettiklerini dile getirdi.Masif mobilyaların tercih edilmesindeki en büyük etkenin sağlıklı, dayanıklı ve konforlu olmasından kaynaklandığının altını çizen Taklacı, “Avrupa insanı sağlığına ve rahatına düşkündür. Bu nedenle masif mobilyayı tercih ediyorlar.” dedi.Kayseri Haneden Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Altuğ mobilyada dayanıklılığın çok önemli olduğuna dikkat çekti. Modüler mobilyaların aşırı yüke maruz kalması sonrasında çok çabuk bozulmasına rağmen masif mobilyada böyle bir sorun yaşanmadığını kaydeden Altuğ, “Endüstriyel ürünler aşırı yüke maruz kaldığı zaman ömrü yarı yarıya kısalıyor. Avrupa’nın genelinde de obezite problemi olduğu için endüstriyel ürünler çok çabuk deforme oluyor ve kullanılamaz hale geliyor. Masif mobilyada ise böyle bir problem yaşanmıyor. Bir masif mobilya takımı 40 yıl kullanılabilir. Ancak en iyi endüstriyel mobilyanın ömrü en fazla 5 yıldır. Bunların yanı sıra masif mobilyanın tarihi görüntüsü, tamamen doğal kayın ağacından yapılıyor. Bu da sağlık açısından önemli bir etken. Tüm bu etkenler Avrupa ülkelerinde masif mobilyanın rağbet görmesini sağladı.” diye konuştu.ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLERDE MİSAFİR SALONU ANLAYIŞI OLMAMASI TÜKETİCİYİ MASİF MOBİLYAYA YÖNELTTİEndüstriyel ürünlerin genel itibariyle birbirine çok benzeyen ürünler olduğunu, sadece küçük değişikliklerin yapılabildiğine değinen Altuğ, bu durumun iç piyasada da masif mobilyanın rağbet görmesini, insanların tekrar masif mobilyaya yönelmesini sağladığını vurguladı. Misafirlerini daha gösterişli ve daha şık ortamlarda ağırlamak isteyen insanların masif mobilyayı tercih ettiğini, bu durumun iç piyasada masif mobilyanın pazar payını artırdığını aktaran Altuğ, sözlerine şöyle devam etti: “Oturma odasındaki mobilyayla misafir salonundaki mobilyanın aynı olmasını istemeyen binlerce kişi masif mobilyaya yöneldi. Endüstriyel ürünlerde misafir salonu anlayışı genelde yoktur. Çünkü kanepe, koltuk, yatak odası gibi ürünlerde küçük çaplı değişiklikler yapılabilir, çok büyük ebatlı değişiklikler yapılamaz. Bu da oturma odasındaki mobilyaların bir benzerinin misafir salonları içinde yapılmasına neden olur. Ancak masif mobilya el işçiliği olduğu için istenilen her türlü desen yapılıp her türlü şekil verilebilir. Bunun farkına varan tüketici de artık misafir salonlarını masif mobilyayla döşemeye başladı. Bu da iç pazardaki payımızı artırdı.” CİHAN