CHP'li Aygün'ün kaçırılması eyleminde karlı çıkanın PKK olduğunu ifade eden Bugün'den Adem Yavuz Arslan, Aygün'ün 'Bahoz Erdal'ın talimatı ile serbest kaldım' açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını belirtti. Eylemlerin örgütün bilgisi ve talimatları dahilinde olduğuna dikkat çeken Arslan, Şemdinli sonrası adam kaçırma, sivillere zarar verme tarzı eylemlerin olacağına dair güçlü istihbaratlar olduğunu hatırlatarak, "Acaba Hüseyin Aygün Tunceli ve civarındaki programına çıkmadan çevresindeki birileri tarafından 'gitme' denilip 'kaçırılma ile ilgili riskler' hakkında bilgilendirildi mi?" diye sordu.
Yazısında PKK'nın Aygün eylemiyle adeta el bombasını çekip CHP'nin ortasına bıraktığı analizine yer veren Arslan, Cihaner'in PKK'yı mahkemelerden üstün tutan açıklamaları için de parti yönetiminin sessiz kalmasını sorguladı.
Analizinde önemli bir bilgi paylaşan Arslan, bayrama dikkat çekerek, "Ankara'ya akan istihbaratlara göre bayramda, turistik bölgelerde bomba patlatılacak." dedi.
İşte Adem Yavuz Arslan'ın analizi:
Aygün'ü kaçırılmaya karşı uyaran oldu mu?
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün PKK tarafından kaçırılması ile başlayan tartışmalar, yeni bir boyutta sürüyor.
Neredeyse PKK'nın yol kesip vekil kaçırdığı unutuldu.
Şimdi Aygün'ün çelişkili denebilecek açıklamaları tartışılıyor. Hatta denebilir ki bu açıklamalar yüzünden CHP çalkalanıyor.
Geçtiğimiz pazar akşamından bu yana yaşananlara bakarsak tartışmalardan kârlı çıkanın PKK olduğu açık.
Hem Şemdinli'deki, -bu arada ifade edelim görüntüleri ve kimlikleri medya ile paylaşılmayacak ama etkisiz hale getirilen PKK'lı sayısı 200'e yaklaştı- bozgunu unutturmak hem de örgüt propagandası yapmak için daha iyi bir eylem yapamazdı.
Gündemi belirledi, reklamını yaptı.
Aygün'ü kaçırıp siyasilere ayar çekmiş oldu. Korku salarak kafasındaki kurtarılmış bölge modelini pekiştirdi.
Yerel unsurlar hikâyesi
Yani Aygün'ün ifadelerindeki gibi 'spontane gelişmiş, yerel bir eylem' değil.
Zaten PKK'ın geçmişine bakarsak bir şeyi açıkça görürüz. PKK bir eylem yaptığında üç şeye bakar. Eğer olay aleyhine işleyecek, halktan tepki gelecekse sessiz kalır. Baktı olmuyor bu kez diğer seçenek olarak 'yerel unsurlar yaptı' diyerek Kandil'e eleştiri oklarının gelmesine izin vermez. ğer her ikisi de işe yaramamışsa 'içimizdeki derin unsurlar-Ergenekon yaptı' derler.
Ama bu üç yalandan bir doğru çıkmıyor. Sonuçta tüm eylemler örgütün bilgisi ve talimatları dahilinde.
O açıdan Aygün'ün 'Bahoz Erdal'ın talimatı ile serbest kaldım' açıklamaları kimseyi yanıltmasın. Bu eylem merkezi yönetimin bilgisi ve talimatları ile yapıldı.
Kaldı ki Şemdinli sonrası adam kaçırma, sivillere zarar verme tarzı eylemlerin olacağına dair güçlü istihbaratlar da vardı.
Aygün'e 'gitme' diyen oldu mu?
Bu aşamada sormak lazım; acaba Hüseyin Aygün Tunceli ve civarındaki programına çıkmadan çevresindeki birileri tarafından 'gitme' denilip 'kaçırılma ile ilgili riskler' hakkında bilgilendirildi mi?
Soruşturma bu soruya cevap bulursa karanlıkta kalan çok sayıda soru da cevap bulur. Ankara kulisleri bu konuda hayli hareketli. Ama olayların netleşmesi için bir süre daha izlemekte fayda var.
CHP'ye gelirsek...
İki gündür yaşananları görünce PKK'nın el bombasını çekip CHP'nin ortasına bıraktığını söyleyebiliriz. Zaten hiç sönmeyen CHP kazanı yeniden alevlendi.
Hüseyin Aygün'ün açıklamalarında kullandığı 'genç arkadaşlar','öpüştük ayrıldık' gibi ifadeler, Radikal'e verdiği röportajda anlattıkları 'acaba danışıklı dövüş mü' görüşünde olanlara malzeme vermiş oldu.
Özellikle de 'genç arkadaş yorgundu, hemen uyudu, sabaha ben uyandırdım' tarzı ifadeler Aygün'ün başını çok ağrıtacak gibi.
CHP içerisinde zaten var olan 'ulusalcı kanat-yeni CHP' ayrımı bu olaydan sonra daha da derinleşecek. Eğer bugün Aygün'den 'yanlış anlaşıldım, ben onları travma halinde söyledim' tarzı bir açıklama gelmezse CHP için yeni polemikler, kavgalar kapıda demektir.
Çünkü çok sayıda vekil 'PKK, CHP'yi kendi propagandasına alet etti' görüşünde.
Üstelik de bunu yüksek sesle dile getiriyor.
Ama Kılıçdaroğlu olaya el koyup herkese 'susun talimatı' verdiği için perde gerisindeki çatışmalar gün yüzüne çıkamadı.
Aygün'ün kaçırılması olayında İlhan Cihaner'i pas geçmemek lazım.
Erzincan-Ergenekon tartışmalarından bildiğimiz Cihaner, PKK ile ÖYM'leri bir tutan açıklamalar yaptı. Hatta PKK'yı mahkemelerden bile üstün tutan ifadeler kullandı. PKK'ya destek anlamına gelebilecek bu talihsiz ifadeler için parti yönetiminin sessiz kalması da ayrı bir konu.
Bayram'a dikkat!
Şemdinli'de beklemediği bir darbe yiyen örgüt hırçınlaşıyor. Önce Foça saldırısını yapan, arkasından da vekil kaçıran örgüt şimdi yeni eylem hazırlığı içinde.
Ankara'ya akan istihbaratlara göre bayramda, turistik bölgelerde bomba patlatılacak.
Örgüt yöneticilerinin kendi medyalarına yaptıkları açıklamaları düşünürsek bu istihbaratı ciddiye almakta fayda var. Aman dikkat!