AB Dış Politika Şefi Catherine Ashton'la görüşmesinin ardından basın toplantısı düzenleyen Rasmussen, NATO-AB ilişkilerindeki sorunların nasıl düzeltileceğine yönelik bir soruyu cevapladı. Rasmusen, "Dobra dobra konuşmak gerekirse, AB'ye üye olmayan NATO müttefiklerinin bazı endişelerini gidermek için birlik harekete geçmeli." dedi.
AB'nin bu ülkeleri askeri operasyonlarına dahil etmesi gerektiğini belirten Rasmussen, "NATO'nun ISAF'ta (Afganistan'daki Uluslararası Güç) yaptığı gibi bu ülkeleri karar mekanizmalarına dahil etmeliler." ifadelerini kullandı.
AB'nin Türkiye'yle güvenlik anlaşmasını tamamlaması gerektiğini de söyleyen Rasmussen, Türkiye ile Avrupa Savunma Ajansı arasında bir anlaşmanın da tamamlanmasının şart olduğunu söyledi.
AB'nin üzerine düşen bu sorumluluğu yerine getirdiğinde NATO'ya da düşenler olduğunu söyleyen Rasmussen, 'Kıbrıs'ın (Rum Yönetimi) iki kurum arasındaki diyalogda bir sandalyeye sahip olmayı hak ettiğini' dile getirdi.
Anders Fogh Rasmussen ayrıca iki kurum arasındaki işbirliği için 'daha fazla konuşmak ve birlikte çalışmak' gerektiğini hususunda Ashton'la hemfikir olduklarını ifade etti.
Rasmussen, sözlerini "Ben bir diplomat değilim. Bu yüzden durumu lafımı sakınmadan ortaya koydum." sözleriyle tamamladı.
Bu arada, taraflar arasındaki görüşmelerde Bosna Hersek'teki durumun ele alındığı belirtildi. Rasmussen, bu ülkedeki etnik gerginliğin kendileri için büyük bir endişe kaynağı olduğunu söyledi.
