Hollanda'yı yasa boğan, 7 kişinin ölümüne ve 16 kişinin yaralanmasına sebep olan silahlı düzenlendiği alış veriş merkezi, olaydan iki gün sonra yeniden açıldı. AVM'deki Türk esnaf, olay anında yaşadıklarını anlattı.
Bisiklet mağazası sahibi İsmail Gamsız, saldırgan Tristan van der Vlis'in iki kişiyi başından vurarak öldürdükten sonra kendilerine yöneldiğini ifade etti. Gamsız, “O gün gerçekten korkunç bir gündü. Saldırgan Tristan van der Vlis Ridderhof alışveriş merkezinin ilk giriş kapısından içeri girdi. Elinde otomatik silahla tarayarak bize doğru geldi. Kendim onun direkt olarak görüyordum. İlk o anda iki kişiyi kafasından vurarak öldürdü. Sonra bizim dükkana doğru geldi. Ben de dükkanın içerisine kaçtım. Bizim dükkanı geçtikten sonra ben tekrar dışarı çıktım. Kendisi şarjör değiştirdi. Bu arada çok ciddi panik oldu. İnsanlar bağırarak kaçmaya başladılar. Daha doğrusu önüne kim geldi ise vurdu. Çocuğun psikolojik sorunları olduğunu öğrendik. Karşısına çıkanı vuranların hemen hemen tamamı kapasından vuruldu. Kendisinin usta bir atıcı olduğunu öğrendik. Gerçekten bu talihsiz olay bizde derin bir yara bıraktı. Şuan psikolojik tedavi alıyoruz. Dükkanı açtık. Fakat hala kendimizde değiliz.” dedi.
"SİLAHI BANA DOĞRULTTU, YERE YATARAK KURTULDUM"
Lokanta işletmecisi Enes Ülker saldırgan ile göz göze geldiğini, kendisine silahı doğrulttuğu anda yere yatarak canını kurtardığını söyledi. Enes Ülker olayları şöyle anlattı: “İş yerimizin camları saldırganın kurşunlarının hedefi oldu. Şuanda işyerini henüz açmadık. Sadece temizlik için açtık. Ortalık savaş alanı gibi idi. Ben sürünerek yeğenimle birlikte tuvalete saklandık. Kurşun sesi kesilince dışarı çıktım. Bu arada moda işleri ile uğraşan 50 yaşlarındaki komşumun yanına gittim. Kafasından vurulmuştu. Ben tampon yaparak kanı durdurmaya çalıştım. O esnada polisler geldi. Polisler 20 dakika içinde geldiler. Onlar da şokta idi. Ben onun kanını durdurdum. Fakat Margriet hanım efendi kollarımda can verdi. Diğer taraftan yaralı Türk Adem Aksoy çarşı esnafını uyardı. Kaçın diye. Onun uyarması ile vatandaşlar kaçarak canlarını kurtardılar. Bir nevi yaralı hali ile insanların kurşunlara hedef olmalarından kurtulmalarına vesile oldu.”
Ridderhof Çarşında balık işletmecisi ve olayın sonrasında ilk görgü tanıklarından Fas kökenli Ömer Ezzemmouri ise “Merdivenlerden çıktım. Kapı kurşunlar ile kırılmıştı. İlk olarak katilin cesedini kanlar içinde yerde yatarken gördüm. Biraz ileriye gittim. İki kişinin yerde yattığını gördüm. Daha sonra bir tekstilcinin yerde yattığını gördüm. İnsanlar büyük panik çerçevesinde kaçıştıklarını gördüm. Hızlı adımlar ile katilin giriş yaptığı yöne doğru gittim. Tekrar orada daha iki kişinin başından vurularak yerde yattığını gördüm. Manzara çok korkunçtu. Şok oldum. Hala olayın etkisindeyim. Sanki her an birisi merdivenlerden çıkıp tekrar aynı şeyleri yapacak diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Türk kökenli işadamı ve 16 yıldır Alphen aan den Rıjn şehrinde tekstil işi ile uğraşana Fatih Hotamışlı da olayın perde alakası ile ilgili olarak şunlara değindi: “Bu beklenmedik olay karşısında ben de herkes gibi şoktayım. Saldırıda ilk öldürülen Suriye uyruklu şahıs benim yanımda çalışmıştı. Ve oradaki ölenlerin çoğu benim eski dükkan komşumdu. Hepsini bizzat şahsen tanıdığım için üzüntüm çok daha fazla. Anma gününde Başbakanımız Mark Rutte başta olmak üzere devlet tüm birimleri ile buraya geldi. Olayla çok yakından ilgilendiler. Başta esnaflar olmak üzere bölge halkına gerekli psikolojik desteği ve insanların bu tramvayı atlatması için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını söylediler. Bu tür olayları yaşamamak en büyük dileğimiz.”

