Rusya Federal İstatistik Servisi, 1 Temmuz 2012 itibari ile ülke nüfusunun yılbaşından bu yana 85 bin 600 kişi artarak 143,1 milyona ulaştığını açıkladı. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana her yıl ortalama 600 bin azalan ülke nüfusu 142 milyonun da altına düşmüştü.
2012’nin ilk yarısında 905 bin 700 bebek dünyaya gelirken, 962 bin 700 kişi de yaşamını yitirdi. Geçen yılın aynı dönemine göre 63 bin daha fazla bebek dünyaya geldi. Ölenlerin sayısı ise 18 bin azaldı. Doğum oranları bir önceki yılın ilk yarısına göre yüzde 6,7 artarken, ölüm oranları yüzde 2,9 azaldı. Ancak yine de doğal nüfus artışına geçilemedi. Göçmenler olmadan ülke nüfusu 57 bin azaldı. Göçmen nüfusundaki artış ise yüzde 50’yi geçti.
Doğal nüfus artışı olan bölgelerin sayısı geçen yılın ilk yarısına göre 22’den 33’e çıktı.
Dünyanın 8. büyük nüfusa sahip ülkesi Rusya, özellikle erkeklerin genç yaşta ölmeleri nedeni ile sürekli azalıyor. 2009 verilerine göre erkeklerde ortalama yaşam süresinin 62,8 olduğu ülkede, kadınlar ortalama 74,7 yıl yaşıyor. 2005’de erkeklerin ortalama yaşam süresi 58’e kadar gerilemişti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 2010’da imzaladığı Göçmen Politikası’na göre 2025’e kadar ülke nüfusu 146 milyona çıkarılacak.
Rusya Devlet Başkanı Putin seçim öncesi verdiği sözler arasında Rusya nüfusunu 2050’de 154 milyona çıkarmak da bulunuyor. Yurt dışından her yıl kalifiye 300 bin göçmenin ülkeye girişinin sağlanmasını isteyen Putin, kreş, sağlık ve eğitim imkanlarının yanı sıra, çok çocuklu ailelere konut tahsisi gibi bir dizi teşvik paketini uygulamaya koydu.
Putin’e göre tüm bu öneriler sağlıklı bir şekilde uygulanabilirse ülkenin nüfusu mevcut 143 milyondan 2050’ye kadar 154 milyona çıkar. Aksi durumda 107 milyona düşme ihtimali var. Rusya başbakanına göre harekete geçip geçmemenin bedeli 50 milyon yaşama denk geliyor.
CİHAN
