1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. ...Sabancı Suikastının üzerinden 26 yıl geçti...
...Sabancı Suikastının üzerinden 26 yıl geçti...

...Sabancı Suikastının üzerinden 26 yıl geçti...

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Özdemir Sabancı, ToyotaSA Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Ayşe Nilgün Hasefe'nin 9 Ocak 1996'da DHKP/C terör örgütü üyelerince öldürüldüğü suikastın üzerinden 26 yıl geçti.

A+A-

9 Ocak 1996'da Sabancı Center İş Merkezi'nde, Sabancı Holding Yönetim Kurulu üyesi Özdemir Sabancı, ToyotaSA Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Ayşe Nilgün Hasefe, DHKP/C terör örgütü elemanlarınca öldürüldü.

Olaya ilişkin hazırlanan iddianame ve yargılama sürecindeki mahkeme kararlarına göre, DHKP/C terör örgütünün Bayrampaşa Cezaevi sorumlusu Ercan Kartal, açık görüş sırasında Mustafa Duyar ve İsmail Akkol'a eylem talimatını verirken, saldırıdan 6 ay önce Sabancı Center'ın temizlik işlerini yapan şirkete işçi olarak giren Fehriye Erdal da daha sonra yönetim katında çaycılığa başladı.

Olay günü, Erdal'ın Sakıp Sabancı'nın ofiste olduğunu bildirmesi üzerine Sabancı Center'a gelen Mustafa Duyar ve İsmail Akkol, yanlarında susturuculu 7.65 milimetre çaplı üç tabanca, bir cep telefonuyla asansörle 15. kata kadar çıkıp, kendilerini karşılayan Fehriye Erdal'la 25. kata geldi.

Duyar'ın Sakıp Sabancı'nın odasını ikinci kez sorması üzerine heyecanlanan Erdal, odaları karıştırarak sol taraftakini gösterip kaçtı. Buraya giren Duyar, Özdemir Sabancı ve Haluk Görgün'ü, İsmail Akkol da başka bir odadaki sekreter Nilgün Hasefe'yi silahla ateş ederek öldürüp kaçtı.

Sabancı Center'ın güvenlik kameralarındaki görüntü kayıtlarından kimlikleri tespit edilen üç suikastçının yakalanması için DHKP/C terör örgütüne ait hücre evlere operasyon düzenlenirken, firar eden üç suikastçı kendilerini saklamaları için talimat verilen örgüt üyelerinin İstanbul'un çeşitli semtlerindeki evlerinde kaldı.

Duyar, bir yıl sonra tutuklandı!

Olaydan yaklaşık 1 yıl sonra örgütten ayrılmaya karar veren Mustafa Duyar, 17 Aralık 1996'da Lazkiye'deki örgüt evinden gizlice ayrılıp 22 Aralık 1996'da Türkiye'nin Şam Büyükelçiliğine teslim oldu.

Türkiye'ye getirilen Duyar, 9 Ocak 1997'de tutuklanarak Kırklareli Cezaevi'ne konuldu.

Dönemin İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, Ercan Kartal, Mustafa Duyar ile firari sanıklar İsmail Akkol ve Fehriye Erdal'ın da aralarında bulunduğu 11 kişi hakkında 28 Şubat 1997'de dava açıldı.

İddianamede, DHKP/C terör örgütünün cezaevi sorumlusu Ercan Kartal, Mustafa Duyar, İsmail Akkol ve Fehriye Erdal'ın eski TCK'nın 146/1. maddesi uyarınca ''Anayasal düzeni zorla değiştirmeye çalışmak'' suçundan idamla cezalandırılması istendi.

Diğer sanıklar hakkında da ''yasa dışı örgüte yardım ve yataklık etmek'' suçundan 4,5 ile 7,5 yıl arasında hapis cezası talep edildi.

Duyar, dava sürecinde itiraflarda bulundu

Sanıkların İstanbul 1 No'lu DGM'de 3 Haziran 1997'de yargılanmasına başlandı.

Dava sürecinde çeşitli itiraflarda bulunması nedeniyle Kırklareli Cezaevine konulan Mustafa Duyar, 25 Temmuz 1997'deki duruşmada, isnat edilen suçları iddianamede belirtildiği gibi işlediğini söyledi. Duyar, kendilerini propaganda malzemesi olarak kullanmaya başlayan örgütün gerçek yüzünü teşhir etmek için teslim olduğunu belirtti.

Eylül 1997'de Afyon Cezaevine nakledilirken kendisine komplo kurulduğunu iddia eden itirafçı sanık Duyar, cezaevinde Semra Polat ile evlendi. 17 Temmuz 1998'de eşiyle beraber Silifke Özel Tip Kapalı Cezaevine naklini isteyen Duyar, Afyon Cezaevinde Nuri ve Vedat Ergin'in elebaşı olduğu "Karagümrük çetesi" üyelerince 15 Şubat 1999'da öldürüldü.

Ekim 2000'de Uşak Cezaevindeki isyan sırasında çekildiği iddia edilen bir videoda, Nuri Ergin, Mustafa Duyar'ı öldürdüğünü itiraf etti.

Ercan Kartal'ın cezası Yargıtayca onandı

Sabancı suikastı davasına bakan dönemin İstanbul 1 No'lu DGM'si, 15 Mart 2001'de verdiği kararda, sanık Ercan Kartal hakkındaki dosyayı, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden "eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e suikast" davasıyla birleştirdi. Ercan Kartal'ın, idam cezasının kaldırılmasının ardından aldığı "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası" ise Yargıtay tarafından onandı.

DGM, yakalanamayan firari sanıklar İsmail Akkol ve Fehriye Erdal'ın dosyasını ayırdı.

Mahkeme, 15 Şubat 1999'da öldürülen sanık Mustafa Duyar'ın dosyasını düşürüp, diğer sanıklar hakkındaki kamu davasının kesin hükme bağlanmasını erteledi.

Suikastın ardından firar eden İsmail Akkol ise 2014'te Yunanistan'da yakalandıktan sonra serbest bırakıldı. Türkiye'ye iade talebi Yunan mahkemesince reddedilen Akkol hakkında İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kırmızı bülten çıkarılması istemiyle iade talepnamesi hazırlandı.

İsmail Akkol, 21 yıl sonra ceza aldı

Türkiye'ye giriş yaparken Aydın'ın Söke ilçesinde yakalanan İsmail Akkol, 4 Şubat 2016'da tutuklandı.

İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılaması yapılan Akkol, 17 Mayıs 2017'deki duruşmada eski TCK'da yer alan, "Türkiye Cumhuriyeti Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun tamamını veya bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül etmiş olan Büyük Millet Meclisini iskata veya vazifesini yapmaktan men'e cebren teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, Aralık 2017'de İsmail Akkol hakkında verilen hükümde herhangi bir hukuka aykırılık bulmadı.

Davanın firari sanığı Fehriye Erdal'ın dosyası ise savunmasının alınmaması ve hakkında çıkarılan kırmızı bültene uygun yakalama emrinin infaz edilmemesi üzerine ayrıldı.

En çok arananlar listesindeki Fehriye Erdal, halen firari

Olayın ardından firar eden Fehriye Erdal ise 1999'da Belçika'nın Knokke kentinde kaldığı apartmanda yangın çıkması sonucunda "Neşe Yıldırım" adına düzenlenmiş sahte pasaportla yakalandı.

Belçika'da yargılanan Erdal, bir yıla yakın cezaevinde kaldıktan sonra ev hapsi aldı. Erdal'ın, Mart 2006'daki firarından 2 gün sonra, Bruges Ceza Mahkemesi, 28 Şubat 2006'da, gıyabında 4 yıl hapis cezası ve 10 yıl boyunca kamu haklarından mahrum etme kararı verdi. Gent Temyiz Mahkemesi, 7 Kasım 2006'da bu cezaları onayarak, DHKP-C'yi terör örgütü olarak nitelendirdi.

Belçika, 1999'da yakalanan Erdal'a yönelik Türkiye'nin iade talebini, o dönemde yasalarda idam cezasının olması nedeniyle reddetti ve bu arada teröristin siyasi sığınma başvurusunu da geri çevirdi.

Aralarında Fehriye Erdal'ın da bulunduğu sanıkların başvurusu üzerine 2007'de Belçika Yargıtayı, Bruges Mahkemesinin kararını bozdu. Mahkeme, DHKP-C'nin Belçika'da "terör eylemi yapmadığına" hükmederek, bireysel suçlara göre ceza verme kararı aldı. Bu çerçevede Belçika'da işlediği suçlardan, "çete üyesi" olarak nitelendirilen Erdal'a gıyabında tecilli 2 yıl hapis cezası verildi.

Bruges Ağır Ceza Mahkemesi, suikastın üzerinden 20 yıl geçtikten sonra 25 Mayıs 2016'da Erdal'ın Türkiye'de işlediği suçlardan Belçika'da yargılanmasına karar verdi. Mahkeme 2017'de DHKP-C üyesi Erdal'ı Türkiye'de işlediği suçlardan gıyabında 15 yıl hapis cezası ile 10 yıl sivil ve siyasi haklardan mahrumiyet cezasına çarptırdı.

Türkiye'de Terörden Arananlar Listesi'nde mavi kategoride yer alan Erdal'ın nerede olduğu bilinmiyor.

Belçika'da Fransızca yayın yapan Sudinfo.be haber sitesinde Mayıs 2019'da yayınlanan habere göre de Fehriye Erdal "en çok arananlar" listesinde yer aldı.

AA

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.