Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Samsun Şubesi'nin My House Otel'de düzenlediği Genel İdare Kurulu toplantısına katılan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'de 7-8 yıl önce özel hastaneler özel sağlık kuruluşlarının hepsinin iflasın eşiğinde olduğunu ve ancak yüzde 10 yüzde 20'sinin ayakta kalabilecek durumda olduğunu belirtti.
Akdağ, "Bugün durum çok değişmiş bir noktadayız. Çalışacaksınız, bireysel açıdan başarılı olacaksınız, hizmet üreteceksiniz ayrıca kurumunuzda başarılı olacak. Çünkü biz ödemeleri yaparken sadece bireysel olarak yapılan sayısal işlemlere değil, o kurumun nitelik olarak yaptığı işin kalitesine bakıyoruz ve bunu da ölçüyoruz. Dünyanın bu hususta en gelişmiş ölçümlerini yapan kuruluşlarından aldığımız bir takım ölçüm parametreleriyle Türkiye'ye has bir ölçüm yöntemi geliştirmiş durumundayız. Buna göre kamu hastanelerinde verimliliği ve kaliteyi ölçerek bireysel olarak yapılan işle birlikte bir çarpan haline getirerek ödemeyi bu şekilde yapıyoruz. Yani başarılı olacaksınız vatandaşı memnun edeceksiniz kaliteli hizmet üreteceksiniz para kazacaksınız." diye konuştu.
İnsanların, refah içerisinde yaşamak için devlet kurma ihtiyacı duyduğunu vurgulayan Bakan Akdağ, "Devletin insanı mutlu kılmak için bir araç olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla, bu felsefenin ışığında sağlık açısından dönüşüm yürüttük." ifadesinde bulundu.
Bakan Akdağ, şunları söyledi: "Sağlık konusunda 7,5 yıldır yaptığımız çalışmalar sonucunda geldiğimiz nokta şudur: Burada üç ana noktayı değerlendirmeniz lazım. Bunlardan biri vatandaş ne kadar memnundur verdiğiniz hizmetten geçmişle kıyasladığınızda, ikincisi halkın sağlık durumu ne tarafa doğru gidiyor. Üçüncüsü de vatandaşların sağlık harcamalarının hırpalayıcı yükünden etkilenme durumu nedir? Sağlık noktasında, koruyabiliyor musunuz? Memnuniyet kısmı yüzde 39'lardan yüzde 66'lara çıkan toplam bir memnuniyet var. Bu oran aile hekimliğine geçilen illerde ise yüzde 85'lere yaklaştı. Memnuniyet kısmı böyle. Halkın sağlık durumuna sıra gelince, son 20 yılda ilk defa ortalama yaşam süresinde hızlı bir artış gerçekleşmiştir. Anne ölümleri 1998'e kıyasla 100 binde 70'den 20'lerin altına çekilmiştir. 2010'da de 100 binde 15'lerin altında bir sonuç bekliyoruz. Kırsal geniş olan ülkemizde, bu bizim için çok önemli bir gelişmedir. Bebek ölümleri 98'lerde binde 43'lerde iken binde 13'lere çekilmiş durumdadır."
TÜRKİYE KIZAMIK HASTALIĞINDAN İLK ÖNCE KURTULDU!
Akdağ, "Türkiye'nin çocuk felcini en son kaldırabilmiş Avrupa ülkesidir. Bununla yine de iftihar ediyoruz kaldırdığımız için. Türkiye kızamığı kıta Avrupa'sında ilk defa ülkesinden kaldırma noktasında Dünya Sağlık Örgütü'ne başvurmuştur. Yani çocuk felcinden bizden önceki dönemlerde en son kurtulabilmişiz. Kızamıkta ise ilk kurtulan ülke oluyoruz. Bunda örnekler çok fazla detaya girmek istemiyorum. Halkın sağlığında büyük iyileşmeler olmaktadır." şeklinde konuştu.
Türkiye'de bin yoksul haneden 15'inin, ileri derecede ağır sağlık harcaması yaptığı için fakirleştiğini dile getiren Akdağ, "2006 yılında bu oran binde 7'ye düştü. Bu sene yeniden çalışmayı değerlendiriyoruz. Ümit ediyorum ki binde 2'lerin bile altına düşmüştür. Bununla gerçekten iftihar etmeliyiz. Bu anlamda Türkiye'nin mali koruyuculuk sisteminde bir sağlık hizmetine ulaştığı görülmektedir." açıklamasında bulundu.
