Isparta Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) İl Koordinatörü Ramazan Çelebi, yatırımcıya yüzde 50 hibe desteği sağlayan projelere başvuruların başladığını belirtti. Çelebi, hibe destek başvurularının başlamasıyla birlikte piyasada 'çantacı' diye tabir edilen bazı danışman şirketlerinin yatırımcıları kandırıp para almaya çalıştıkları duyumlarını aldıklarını söyledi.
Çelebi, köy ve kasabalara kadar giden kişilerin kendilerini AB projeleri hazırlayan şirketler olarak tanıttıklarını, şimdiye kadar birçok projeyi geçirerek destek aldıklarını, köylülerden ön ödeme altında para aldıklarını kaydetti. Türkiye genelinde TKDK'nın yeni yapılandığını ve şu ana kadar hiç bir proje kabulü olmadığını ifade eden Çelebi, hibe başvurusu yapacakların dikkatli olmaları uyarısında bulundu. Çelebi, bu tür firmaların yazılı anlaşma yapmaları önerisinde bulundu. Çelebi, bu kişilerin kendi kurumlarının adını da kullanarak yetki aldıklarını söyleyerek karşı tarafa güven vermeye çalıştıklarını kaydetti.
Çelebi, "Isparta'da bu konuda çekilen en büyük sıkıntı yeterli sayıda danışmanlık firmasının bulunmayışıdır. Biz kurum olarak danışman firmalara yetki vermedik. Uzman olduklarını şimdiye kadar birçok AB projesi geçirerek destek aldıklarını belirten bu firmaların, 2-3 bin lira peşinat aldıkları ve sonrasında ortadan kayboldukları duyumlarını alıyoruz." dedi.
Proje hazırlama noktasında ciddi firmalar olabileceğini, ancak yatırımcıların işlerini protokole bağlamalarını istediklerine dikkat çeken Ramazan Çelebi, şöyle devam etti: "Ellerinde resmi yazılı belge olmadan para vermesinler. Daha sonra mağdur olabilirler. Endişemiz, bu insanlar yüzünden devletimize, kurumumuza vatandaşımızın güveninin azalmasıdır. Her konuda bize gelsinler, kurum olarak biz yardımcı olalım."
Çelebi, ileride projeler kendilerine ulaştığında, birçok problemler çıkacağını ve yatırımcıların mağdur olabileceği uyarısında bulundu.
Hibe destekleri şartlı proje başvuruları 30 Kasım'da sona eriyor. Kabul edilen projelerin yüzde 50'si devlet tarafından karşılanıyor. 2007 yılında yürürlüğe giren söz konusu kanunla; tarım sektörünün gelişmişlik düzeyinin ve tarımsal nüfusun refah seviyesinin yükseltilmesi ve Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne uyumunun sağlanması hedefleniyor.