Akar, dernek binasında kanser hastası ve yakınlarıyla birlikte düzenlediği basın toplantısında, geçen sene 12 kişinin kanser hastalığı sebebiyle hayatını kaybettiğini belirtti. Sakarya'da kanser vakalarının büyük bir hızla arttığını dile getiren Akar, bu hastaların tedavisi için mutlaka ilde kanser hastalarının bütün tedavilerinin yapılabileceği bir merkez oluşturulması gerektiğini kaydetti. Kanser hastalarının büyük bir kısmının maddi imkansızlıklar sebebiyle zor durumda kaldığını ifade eden Akar, şu an ısınmak için odun kömür bulamayan hastalar olduğunu dile getirdi. Akar şöyle konuştu: "Derneğin imkanları da çok kısıtlı. Artık tükendik. Bağış da gelmiyor. Bizi başka derneklerin şubesi olarak karıştıran var. Bizim LÖSEV'le bir bağlantımız yok. Biz Sakarya'da müstakil bir derneğiz. Ne yazık ki Hendek Kaymakamlığı hariç kanser hastalarının dertleriyle ilgilenen yok. Buradan Hendek Kaymakamlığı'na teşekkür ediyorum. Keşke diğer kaymakamlıklar ve idareciler Hendek gibi olsa. Kanser hastalarımız çok zor durumda. Bazıları İstanbul'daki hastanelere gidecek yol parası bile bulamıyor. Bazı hastalarımız yollarda enfeksiyon kaparak hayatını kaybediyor."
Akar, günübirlik İstanbul, İzmit gibi illere tedaviye giden hastaları taşımak için acilen bir minibüse ihtiyaçları olduğunu vurgulayarak, bu aracın ikinci el de olabileceğini kaydetti. Ayrıca bu araçla lösemi ve kanser hastası çocukların moralleri yükselmesi için gezdirilebileceğinin altını çizen Akar, "Burada bir çok otomobil fabrikası var. Kanser hastaları için bir araç bağışında bulunabilirler." diye konuştu.
DERNEĞİN ADI KANSER-DER OLARAK DEĞİŞTİRİLECEK!
Derneklerinin diğer bazı derneklerle isminin karıştırılması sebebiyle mağdur olduklarını, bu sebeple derneğin adını önümüzdeki yaz aylarında yapılacak olağanüstü kongrede Kanser Hastaları Derneği olarak değiştireceklerini vurguladı.
Toplantıya katılan ve 5 yıldır mide kanseri tedavisi gören İlhami Karasu, işsiz olduğunu, 5 çocuğundan 3'ünün okula gittiğini belirtti. Yeşil kartlı olduğunu ve hiçbir yerden geliri olmadığını anlatan Karasu, "Artık çocuklarımı okutamayacağım. 5 yıldır hem tedavimi yaptıracak hem de çalışabilecek bir iş bulamıyorum. En son sabit bir yerde küçük bir tezgahla tost satmak için kaymakamlıktan para istedim, vermediler. Çok perişan durumdayız. Ne yapacağımı bilemiyorum." şeklinde konuştu.
5 yaşındaki kızı kanser hastası olan Soner Kocak iş bulamadığını, bu sebeple çocuğunu tedavi ettirmekte büyük sıkıntı çektiğini dile getirdi. 26 yaşındaki oğlu kanser olan ve Dernekkırı prefabrike yapılarda kalan Nezire Birgül de oğluna rahatça bakabileceği sıcak bir ev istedi.