Ömer Latif Güneri, bazı gazete ve televizyonlarda konuya vakıf olmayan kişilerin sebze ve meyve fiyatları hakkında yaptığı açıklamaların doğru olmadığını savundu. Ramazan ayı gelince kasıtlı olarak sebze ve meyve fiyatlarında artış yapıldığına yönelik yapılan söylemlerin doğru olmadığını öne süren Güneri, "Evet sebze ve meyve fiyatlarında artış var ama Ramazan ayı geldi diye değil bu aya denk geldi diye. Bir iki ay önce aşırı derecede yağmur yağdı. Örnek veriyorum karpuz daha yeni oluşmaya başlarken daha sürgün halinde olan karpuzlar, tarlada tekrar güneşi gördükten sonra çürümeye başladı. Bir dönümden beş ton karpuz alınırken bu rakam 1.5-2 tona düştü. Zarar gören diğer meyve ve sebzeler başta domates olmak üzere Bafra ovasında hiç üretim olmadı. Türkiye'ye hitap eden Bafra ve Çarşamba ovalarında üretim yüzde kırk oranlarında düştü." dedi.
Ürün satışlarında arz ve talebin önemli olduğunu ve Adana'da karpuzun bol olduğu dönemde Türkiye'nin her yanına karpuz sevkiyatı nasıl yapılıyorsa Adana karpuzu bittiğinde de Türkiye'nin her yerinden gelen esnaf ve tüccarların Çarşamba ve Bafra ovasından karpuz talep ettiğini belirten Güneri, arz az, talep çok olunca haliyle meyve ve sebze fiyatlarına yansıdığına dikkat çekti. Güneri, üretim yapan vatandaşın ürün azlığına rağmen giderleri sabit olduğunu, emekle zahmetle yapılan bir üretimde, bunun ilacının tohumunun gübresinin köylüye büyük maliyetlere mal olduğunu ve pahalılık meselesinin en büyük sebebinin olumsuz tabiat şartları sonucu doğduğunu kaydetti.
Çarşamba Ovası'nda bol miktarda yetişen ve Türkiye'nin her bölgesine satışı yapılan Ayşe kadın fasulyesinin bile yeterince yetişmediğini açıklayan Güneri şöyle devam etti: "Talebin çok olduğundan Ayşe kadın fasulyenin Tokat'taki alış fiyatı 2 TL ile 2 TL 25 Kuruş civarındadır. Geçen sene bu fiyatlar 70-80 kuruştu. Geçen sene ise barbun fasulye üretimi olmadı, ürün tarlada yanmıştı."
