Şeker-İş Sendikası yöneticileri, üyeleri ve vatandaşlar, 1956 yılında faaliyete başlayan Erzincan Şeker Fabrikası'nın, Özelleştirme İdaresi tarafından satış kararının alınmasının ardından gıyabi cenaze namazı kıldılar.
Şeker-İş Sendikası, özelleştirilen B ve C portföyünde yer alan 10 şeker fabrikasının ihale şartnamesinde üretimin devamlılığının garanti altına alınmadığı gerekçesiyle Danıştay 13'üncü Dairesi'ne yürütmenin durdurulması için dava açmıştı. Bundan iki yıl önce benzer bir davada Şeker-İş Sendikası'nı haklı gören Danıştay 13'üncü Dairesi, bu sefer sendikanın itirazlarını gerçekçi bulmayarak, özelleştirme ihalesinde yürütmenin durdurulması talebini reddetti. Alınan bu kararlar sonrası Şeker-İş Sendikası Erzincan Şubesi tarafından üyeleri ve fabrika çalışanları ile birlikte yanlarında getirdikleri ‘Erzincan Şeker Fabrikası’ yazılı tabutun arkasında saf tutup gıyabi cenaze namazı kıldılar.
Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen açıklama ve cenaze namazına CHP Erzincan Milletvekili Muharrem Işık, bazı siyasi parti başkanları ile temsilcileri, fabrika çalışanları ve sendika üyeleri katıldı.
Şeker-İş Sendikası Erzincan Şube Başkanı Bülent Bulut, kapatılmayacak diye yıllar önce iki fabrikanın satıldığını ve kısa süre sonra kapatıldığını hatırlattı. Bulut, şöyle dedi: “Bakın pancar ektik, köylümüze kazandırdık, tarlada ırgat çalıştırdık, fakirimize kazandırdık, sürüm yaptık, traktörümüz arızalandı, sanayi esnafına kazandırdık, fabrikamıza taşıdık, nakliyecimize kazandırdık, pancar ektik, 6 kişiye bir yıllık tüketecek oksijen kazandırdık. Yani, bir dekar pancar alanının ürettiği oksijen 3 dekar orman arazisine eşittir. Yaklaşık bin 200 dönüm arazi üzerinde kurulu olan Erzincan Şeker Fabrikası'nda 2011 yılında 200 bin ton şeker pancarının işlenmesi beklenmektedir. 10 bine yakın çiftçi ailesi ile 700'e yakın işçi ve memurun ekmek yediği fabrikamızın bölge ekonomisine katkısı yıllık 70-80 milyon dolar civarındadır. Bu fabrikalar özelleştirildikten sonra kapatılması halinde sektörden ekmek yiyen işçisinden çiftçisine, besicisine, taşıyıcısına kadar yüz binlerce insana yapılan en büyük haksızlıktır, onları ekmeğiyle oynamaktır ve en önemlisi Erzincan'a vurulan büyük darbelerden biri olacaktır. Bu mesele, sadece şeker sektörü çalışanlarının değil, bütün şehrin, Erzincan'ı seven yedisinden 70'ine bütün insanların meselesidir. Ekmeğinizi, geleceğinizi kaybetmek üzere olduğunuzu bilin. Şunu da unutmayın; fabrikasına sahip çıkmayanlar Erzincan'a ihanet edenlerdir. Siz bu ihanet edenlerden olmayın. Fabrikanıza, ocağınıza, ekmeğinize sahip çıkın.”
CHP Erzincan Milletvekili Muharrem Işık ise çiftçi ve işçileri göremediği için çok hüzünlü olduğunu belirtti. Işık, Erzincan’ın geleceği karartılırken çalışanları ve çiftçileri göremediğini ifade ederek, "Bizlerin burada hiçbir menfaati yok. Erzincan’ın geleceği için buraya geldik. Erzincan’ın geleceği iplik fabrikası, ayakkabı fabrikası gibi kapanmasın. Şimdi Şeker Fabrikası da kapatılacak. Bugün satılan fabrikamız ve fabrikaların toprak değerleri sattıkları değerlerin çok çok üzerinde rakamlardır. 5 yıl süresince ekim şartı bulunmaktadır, ancak fabrikalarda çalışma şartı aranmamaktadır. Alan kişi isterse çalıştırır isterse çalıştırmaz. Bu şekilde olduktan sonra bizim çiftçimiz ne ekecek.” diye konuştu.
CİHAN
