15 TEMMUZUN BAKANI KİM OLACAKTI?

Aykut Onur KALAYCI

15 TEMMUZ'UN BAKANI KİM OLACAKTI?

FETÖ 'HİMMET'TEN DEĞİL GÜMRÜKTEN KAZANIYOR

GÜMRÜKTE HER TAŞIN ALTINDAN FETÖ ÇIKIYOR!

BAYRAK SORUŞTURMASI’NIN ARDINDAN DA FETÖ ÇIKTI!..

GÜMRÜKTE NELER YAPILMASI LAZIM
 

Devam edelim kanlı terör örgütü FETÖ'nün gümrüklerdeki akıl almaz yapılanmasına. Devam edelim de belki birileri çıkar tıpkı, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ya da Başbakan Sayın Binali Yıldırım gibi bu hassas ve önemli konunun üzerine gider. Umudun var mı derseniz ben umudumu kaybetmedim. Hala inanıyorum ki bu kanlı, darbeci, katil terör örgütü FETÖ'nün gümrüklerdeki yapılanmasına da birileri kulak kabartacak, birileri dur diyecek. Tıpkı devletin diğer kurumlarında olduğu gibi gümrüklerde de bu şer yapılanmasına bir son verilecek. Belki de hala bu yapılanmayı bildiği halde deşifre etmeyen sorumlular hakkında da gerekli yasal işlemler yapılacak.

BAKIN NELER YAPIYORLARDI GÜMRÜKLERDE…

Kendi vatandaşına mermi sıkacak kadar gözünü kan bürümüş bu örgütün varlığına hem aktif olarak çalıştığım dönemlerde hem de kurumdan emekli olduktan sonra habercilik yaptığım dönemlerde hep rastladım. Bu öylesi bir örgüt ki, çok iyi ve net hatırlıyorum hele Gümrük ve Ticaret Bakanlığının herhangi bir birimi ya da çalışanı FETÖ'yü besleyen şirketler hakkında bir soruşturma başlatsın, herhangi bir usulsüzlükten dolayı ceza yazsın. O incelemeyi başlatan kısım ya da personel kendisini en geç bir hafta içerisinde kızakta bulur. Başına gelmedik iş kalmaz. Koca kurum içerisinde hemen pasifize edilir.

ÜZERİNE GİDİLMEMESİ MANİDARDIR!..

Şu herkesçe malumdur ki, FETÖ denilen örgüt 15 Temmuz darbe girişimi ile toplumun hemen her kesiminde derin yaralar açtı. Yalnızca Ankara Gölbaşı'ndaki Özel Harekât polislerinden 200'ü aşkın vatan evladı bu soysuzların mermileriyle can verdi. Gözü yaşlı eşler dul, çocuklar öksüz kaldı.

Korkmadan yüksek sesle söylüyorum. Gümrük idaresinde FETÖ'nün bunca olaydan sonra üzerine gidilmemesi manidardır. Hala diyorum ki, FETÖ terör örgütünün gümrük ayağı önemli mi önemlidir. Soruyorum siz okurlarıma, bu örgüt ekonomik gücünü yalnızca kamuoyunca da bilinen himmet adındaki bağışlardan mı kazanmıştır. Tabii ki hayır sevgili okurlarım. Bu oluşumun en büyük maddi kaynağı gümrüklerdir. FETÖ'yü besleyen şirketlerin gümrüklerde yaptıkları soygunluklar vurgunlar bu örgütü ülkede kan dökecek hale getirmiştir.

NEDEN HALA SORUSU ÖNEMLİ

Bunca yaşanılana karşın neden hala gümrüklere operasyon yapılmadığını sorgulamak gerekir. Bunu yapmak için de sadece ve sadece 15 Temmuz gecesi gümrüklerde ne gibi hareketler yaşanmış onu araştırmak gereklidir. Silahlı bir kolluk kuvveti olan gümrük teşkilatı darbe gecesi nasıl bir tavır almıştır? Örneğin o gece emniyete yardımcı olmuş mudur? Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Bülent Tüfenkçi'nin söylemlerine bakarsanız o gece gümrük kapılarında çok sıkı önlemler alındığını belirtmektedir. Ancak bana gelen bilgilere göre o gece bazı gümrüklerde çok önemli şeyler yaşanmıştır. Örneğin hangi müdür, o gece muhafaza memurlarına asker gelirse silahınızı teslim edin demiştir? Bakın bu sadece bir tanesi. Şunu camia da herkes çok iyi biliyor ki, o gece gümrüklerde çok ama çok şey yaşanmıştır.

FETÖ VE BENZERİ OLUŞUMLAR İÇİN NE YAPILMALIDIR?

FETÖ veya kaçakçılık oluşumlarına karşı gümrüklerde ne gibi önlemlerin alınması gerektiği de çok önemlidir. Bu sağlam stratejini hayata geçirilmesi için de gümrük idaresinin doğru biçimde konumlandırılması, şekil alması gerekmektedir. Alınması gereken kararlar aslında gümrükte namusu ile çalışan insanların hepsince malum kararlardır.

Ben size bunlardan önemlilerini maddeler halinde şöyle belirtmek isterim:

-Gümrük mevzuatındaki kaçakçıyı adeta koruyan ve idarenin elini zayıflatan maddelere düzenleme getirilmelidir.

-Gümrük idaresi tek yapılanma olmalıdır, Muayene-muhafaza-gözetim vs gibi ayrımlar, gereksiz bürokrasiye ve saçma meslek çatışmalarına neden olmaktadır.

-Adli kolluk birimi donanımlı personel arasından seçilmeli, işlemleri denetleyen ve adli müdahaleyi yapar konumda olmalıdır.

-Sınırlarda tüm kolluk birimleri gümrük idaresi altında çalışmalıdır.(Pasaport polisi,jandarma,vs)

-Tüm gümrük kapıları, limanlar, serbest bölgeler, gümrük kontrollerinden zaman açısından etkilenmeyecek şekilde alt yapı hizmetleriyle donatılmalı, personel sayısı bu oranda artırılmalıdır.

-Sınırlarda çalışan personele destek ödemeleri yapılmalıdır.

-5.bölge rotasyon uygulamasına son verilip, sınır kapılarının maddi olanakları artırılarak cazip hale getirilmeli, isteyenlere buralarda çakılı olarak çalışma imkânı getirilmelidir.

-Kariyer planlaması revize edilerek, memurları kuruma bağlı kılan hedefler konulmalıdır.

-Etkin bir denetim için her taşra idaresinde müfettiş olmalı, müfettişler belli aralıklarla rotasyona uğramalıdır. Zira gümrükler diğer kurumlar gibi belli dönemlerde denetlenecek yapıda değildir.

-Bayan personel alımında kısıtlanmaya gidilmelidir. Zira bayanların iş gücüne katılımı gümrükte kısıtlıdır. “Torpil” mekanizmasının en çok işlediği bakanlık olması hasebiyle bu bayan arkadaşlarımız muayene memuruysa 8-5 mesaide çalışmakta, gece mesaisine kalmamakta, muhafaza memuru ise kaçakçılık şubelerinde ya da gümrük idaresinde yazı işlerinde çalıştırılmaktadırlar.

-Memurların ek göstergelerinde muhakkak iyileştirilmeye gidilmelidir. Maaşlarının ek mesai şeklinde yatırılması uygulamasından vazgeçilmelidir.

-Bakanlık merkez teşkilatı, taşra teşkilatına danışmadan tepeden inme uygulamalara son verilmeli, kararlar taşrayla istişare neticesinde verilmelidir.

-Taşrada göreve başlatıp,”referansla” merkez kadroya geçişlere son verilmelidir.

Yukarıda yazdığım bazı maddeleri onaylamaya bilirsiniz. Ancak gümrüğün içinde yaşamış ve halen yaşayan biri olarak bu maddelerin bana göre hepsi en yakın zamanda hayata geçirilmelidir.

BAKIN SORUŞTURMAYI KİMLER KAPATMIŞ?

FETÖ'nün gümrüklerde yediği haltlara bir yenisini daha ekleyerek devam edelim yazımıza.. Tarih 1 Ağustos 2011'i gösterdiğinde ülkemizin başka bir belası ve kanlı terör örgütü PKK, Esendere Sınır Kapısı'na baskın düzenler. Dış güçlerin beslemesi çapulcular sınır kapısındaki şanlı bayrağımızı indirir. Bunun üzerine 5 gümrük görevlisi olayı tutanak haline getirerek durumu Ankara'ya bildirir. Bakanlık bu çirkin olayın ardından konunun derinlemesine soruşturulması için Esendere'ye müfettişler görevlendirir. Herkes soruşturmanın ne olacağını merak ederken kısa süre sonra bu merak yerini hayrete bırakır. Çünkü soruşturma esrarengiz bir güç tarafından kapatılır. Durumun basına da yansımasının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçer. Savcılık kendisine yapılan şikâyeti de dikkate alıp soruşturma başlatır. Konunun gümrük tarafından tekrar araştırılması için dosyanın bir örneği Gümrük ve Ticaret Bakanlığı makamına gönderilir. Dönemin bakanı Hayati Yazıcı bayrak indirme skandalı dosyasını Başbakanlık Teftiş Kuruluna havale eder. Havalenin ardından da konunun en ince detayına kadar araştırılması için müfettişler Sezgin Akpınar ve Ahmet Bıçakçı görevlendirilir. Ancak yaşanılan olay o kadar somut olmasına karşın, Bıçakçı ve Akpınar sanki böylesi bir çirkin olay yaşanmamış gibi rapor düzenlerler. Müfettişlerin raporuna itiraz etmeyerek olayın kapanmasını sağlayan Savcı Hakan Büyükkabacı da, 31-08-2016 tarih ve 2016/426 sayılı HSYK kararı ile FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle meslekten ihraç edilir.

YA SONRASI.. SONRASI MALUM..

Ya sonrası okurlar, ya bundan sonraki gelişmeler. Bundan sonraki gelişmeler maalesef benim o yapılanmanın gümrüklerde nasıl palazlandığını, nasıl korunduğunu anlattığım şekilde biter. Esendere'de bayrak indirme olayı yaşanmamıştır diyebilecek kadar arkasındaki güce yaslanan o müfettişler, 1Eylül 2016 günü yayınlanan Kanun Hükmündeki Kararname ile FETÖ örgütü üyesi olduklarından dolayı mesleklerinden çıkarılırlar.

İşte sevgili okurlarım sizlere PKK-FETÖ işbirliği, işte size FETÖ'nün gümrüklerde nasıl at oynattığının bir örneği daha. Ha derseniz başka örnekler var mı? Var sevgili okurlarım var.. Söz hepsini yazacağım size söz...

- YAZARDAN SON DAKİKA FLAŞ NOT -

36 TIR HANGİ GÜMRÜKTEN BUHAR OLDU? PEKİ O DÖNEMİN GÜMRÜK MÜDÜRÜ, HANGİ PARTİDEN BELEDİYE BAŞKANI OLDU? ÇARPICI RAPORU BELGELERİYLE ÇOK YAKINDA YENİ YAZIMDA AÇIKLAYACAĞIM. BEKLEYİN!..

 

YAZARIN NOTU
 

Yazarın notunda ilginç ama başkent Ankara'da çok dillendirilen bir kulis haberden söz edelim. Söz edelim ki, hikâyenin kahramanını ne uyutalım ne de rahat bırakalım. Efendim mevzu şu; derler ki eğer 15 Temmuz darbe girişimi başarı ile sonuçlansaydı, koca gümrüğün başına darbeciler kimi bakan olarak atayacaklardı. Sizi duyar gibi oluyorum ama tahmin edemeyenler için bir tüyo verelim. Kim olacaktı biliyor musunuz? Hani şu bizim skandalların müdürü, hani şu bizim FETÖ'cü Murat Kahraman var ya… Hah işte onu kollayıp, koruyan, kılına bile dokundurtmayan, dokunacak olanı anasından emdiği sütü burnundan getirecek olan o kişi bakan olacaktı! Ama darbecilerin bakan adayı şu günlerde uykusuz ve stresli günler geçiriyor. Diyormuş ki ya bu iş bize kadar uzanırsa... Uzanacak benim duyumlarıma göre, ya 2 ya da 3 ay sonra ensendeler benden söylemesi...