2014 Dünya Gümrük Gününde Gördüklerimiz

Baki ŞİMŞEK

2014 Dünya Gümrük Günü’nde Gördüklerimiz

4458 sayılı Gümrük Kanunu ile gümrük teşkilatının yapısal fonksiyonu, ülke gerçeklerine cevap verecek nitelikte değildir.

Gümrük Kanunu bir bütün olarak incelendiğinde, kanuna derç edilmiş metinlerin merkeziyetçi bir sistemle bütün güç Ankara’ya alınmış; taşrada bulunan gümrük teşkilatına inisiyatif bırakılmamış; geniş bir kültür tabanına sahip olması gereken Gümrük Müşavirlik mesleğini ortadan kaldırmak için gümrükler yol geçen hanına çevrilmiş; adi vekalet ilişkisi ile ya da mali gücü yerinde olan kamyoncular, antrepocular ve hızlı kargo taşımacılık yapanlar “yetkilendirilmiş yükümlü” adıyla gümrük idarelerinde yetkili kılınmışlardır. Gümrük personelinin mesailerinin %75’e yakın bir kısmı adeta gasp edilerek Ankara’ya alınmış ve sanki bütçe açığı gümrük mesaisi ile kapatılmak istenerek, gümrük memurlarının bütçe açıklarını hangi yolla kapatacağı göz ardı edilmiştir.

Dış ticarette kayıt dışılık had safhadadır. Seyyar yoğurt satıcılarının ve berberlerin bile meslek odası olmasına karşın, Gümrük Kanununun emredici hükmüne rağmen, Gümrük Müşavirleri bir meslek odası haline getirilmek istenmemektedir. Gümrük Bakanlığı üst düzey bürokratları ile bazı STK üst düzey yöneticileri tarafından yapılan bu engellemenin vebali de Sn. Bakan Hayati Yazıcı’ya aittir.

Gümrük müşavirlik mesleğini trafik müşavirleri, emlak müşavirleri ve sigorta iş takipçiliği gibi görmek isteyenler, yolsuzluk ve kayıt dışılıktan faydalanabilmek için gümrük teşkilatında “tabansız bir kültür” oluşturmaya çalışmaktadır.

Gümrük Teşkilatı mevcut beşeri yapısıyla AB normlarının kabul edilemez derecede dışındadır. Gümrük Teşkilatına  KÜLTÜR TABANI olan akademik ve mesleki eğitimle mücehhez bireylerin yerleştirilmesi, MİLLİ KÜLTÜRÜMÜZ’ün korunması ve geliştirilmesi mecburiyet arz etmektedir. Gümrük idaresinin kendi bünyesi içinde yaptığı anket çalışmalarında gümrük çalışanlarının ve Müsteşar seviyesindeki bürokratların verdiği demeçler incelendiğinde, teşkilat içinde bir erozyonun olduğu görülmektedir. Bütün meslek grupları “TEMİZ TOPLUM” hareketine uygun bir imajla ortaya çıktıklarından, gümrük ve dış ticaret mesleklerine girecek olanlarda ilk hedef kitle, öğrenci kitlesi olmalıdır.  Çünkü temiz ve ön yargısız belleklere doğru bilgi ve kültürü yerleştirmek, mevcut olan erozyonu ıslah etmekten daha kolay ve masrafsızdır. İlköğretim okullarımızda gümrük ağırlıklı ve tercihli sisteme rastlanılmamaktadır. Milli eğitim şuralarına Bakanlık tarafından gümrük eğitimi ile ilgili bir projenin sunulduğunu görmemekteyiz.

Hukuk, siyasal, işletme gibi 4 yıllık okullardan mezun olduktan ve toplam 3 yıllık bir stajdan sonra ya da üçlü kararnameden sonra kesintisiz 15 yıl en az başmüdürlük yapanların gümrük müşaviri olabilmelerine karşın Gümrük Bakanlığı’nın bürokratik kafa yapısında, hiçbir gümrük kültür tabanı olmayan iki yıllık gümrük muhafaza memurlarına fezleke yazdırıldığı görülmektedir. Gümrük teşkilatında en az 25 yıldır müfettiş-başmüfettiş olarak çalışanların yaptığı soruşturma raporları ancak bir incelemeden geçtikten sonra savcılıklara intikal ettirilirken, iki yıllık gümrük muhafaza elemanlarının fezlekelerinin, bölge müdürlükleri tarafından gümrük mevzuatına uygunlukları denetlenmeden savcılıklara nasıl gönderildikleri anlaşılır gibi değildir. Mevcut muayene memurları ile Türkiye’nin idare edilmesi zaten gümrüklerimizde korkunç bir otorite boşluğu yaratmışken bu yetmezmiş gibi bir de gümrüklerimizi yolgeçen hanına çevirmek bu ülkeye ihanet etmek demektir.

Gümrükler bir ülkenin namus duraklarıdır. Bu namus duraklarına maliyeden, bankalardan, vakıflardan memur kaydırarak gümrükler korunamaz. Hukuk, Siyasal, İşletme gibi lisans seviyesindeki okullardan mezun olanlardan 15 bin kişi alınıp en az 3 yıllık mesleki bir eğitimden sonra sadece muayene memuru sıfatıyla namus duraklarına gönderilmelidir. Gümrüklerine hâkim olamayan bir ülkenin bağımsızlığından da söz edilemeyeceği ve bir ülkenin sadece asker postallarıyla değil, iktisaden de işgal edilebileceği unutulmamalıdır.

Ülkemizde gümrük kaçakçılığı ile mücadele eden kolluk kuvvetleri mutlaka Gümrük Bakanlığı’na ve dolayısıyla Başbakanlığa bağlı “GÜMRÜK KRİMİNAL DAİRESİ” olarak isimlendirilen bir başkanlığa bağlanıp tek merkezden idare edilmelidirler.

Ülkemizde her şeyin kriminali var, sadece dış ticaret ve gümrüğün kriminali yok. Sizce bu düşündürücü değil mi?

Hazırlanan bir fezlekedeki bilgileri “kes-yapıştır” yöntemiyle alıp iddianame hazırlayan savcılar yerine, kaçakçılıkla mücadelede ihtisas sahibi olan savcıların yetiştirilmesi ve kaçakçılıkla mücadelede ihtisas sahibi olan mahkemelerin de kurulması gerekmektedir.

5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Sn. Hakkı Köylü ve Sn. Prf. İzzet Özgenç’in 4926 sayılı Kanuna karşı oluşturulan görüşlerinden ibaret olup “bir koyundan iki post çıkartılmaya” ağırlık veren bir kanundur. 5607 sayılı mevcut kanunun süratle revize edilmesi gerekmektedir. 5607 sayılı KMK daki bazı maddelerin 4458 sayılı Gümrük Kanunu içine birebir taşınması, 5607’nin revize edildiği anlamına gelmez. Vatandaşa güven esasına dayanan bir sistemin getirilmesi gerekmektedir.

Bu ülkenin elbette din adamlarına da ihtiyacı vardır.  Ancak müezzin kadrosunun yarısı kadar bir kadro gümrük teşkilatına verilmiyorsa, bu ülkeyi sevmekten söz etmeye kimsenin hakkı yoktur.

Bir taraftan gümrük müşaviri nasıl olunur diye sistemi oturtacaksınız, diğer yandan hiçbir kültür tabanına sahip olmayan birilerini gümrük müşaviriyle eşdeğer anlamda iş takipçisi yapacaksınız. İşte bu olmaz. O zaman yasalardaki gümrük müşaviri tanımını ve mesleğini kaldırmak gerekir. Mersin Gümrük Müşavirler Derneğine bağlı olarak çalışan yaklaşık 150 adet gümrük müşavirliği şirketi var. Ancak Mersin, Adana, İskenderun, Gaziantep, Antakya gibi Derneğimize bağlı illerde yapılan araştırmada bine yakın “gümrükleme” adıyla faaliyet gösteren tahmil-tahliye ve hamaliye şirketi var. Gümrükleme işi, Gümrük Müşavirliği mesleğinin asli unsurudur ve “gümrükleme” kelimesinin ticari etiket olarak kullanım hakkı sadece Gümrük Müşavirlerine ait olması gerekir. Oysa ticaret odaları gümrükleme unvanlı ticaret şirketlerine, bu unvanı kullanabilmeleri için ortaklarının Gümrük Müşaviri olup olmadığını sormamaktadır. Suçta ve cezada yasallık ilkesi uyarınca, yasada öngörülmeyen yükümlülükler kimseye yüklenemeyeceğinden, gümrükleme veya gümrük müşavirliği unvanını önüne gelenin kullanmasına mani olunamamaktadır. Geçmiş yıllarda idari düzenleme ile gümrük yönetmeliğine konulan bu düzenleme, kanunda olmadığından dolayı ticaretin serbestîsini engelleyemezsinin savıyla iptal edilmişti. Gümrük müşavirliği mesleği ile iştigal edecek olanların unvan ve amaç kapsamlarında başka bir meslekle iştigal edemeyecekleri ve gümrük müşavirliği vergi numarası altında başka bir hizmet yapamayacakları (hızlı kargo taşımacılığı, antrepoculuk vb.,)  Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından bir torba yasası içinde çıkartılamaz mı?

İthalat-ihracat ve transit yapan dış ticaret şirketlerinin yöneticileri, iş ve işlemlerini bir Gümrük Müşaviri aracılığı ile yapmak istedikleri takdirde çalışacakları Gümrük Müşavirini mutlaka tanımak mecburiyetindedir. Herhangi bir Gümrük Müşavirler Derneğine başvurarak işini vereceği müşavir hakkında bilgi almalarını tavsiye etmekteyiz.

Sosyal yaşantımız erozyona uğramıştır. Yolsuzlukların ve kayıt dışılığın bir ekskavatör gibi bağrımızı deştiği bu günlerde mücadeleci insanlar bu olumsuzluklara karşı büyük bir ahlaki savaş vermektedir.

Bir kimseyi meslek sahibi yapan, ona verilen ve onun aldığı eğitimdir. Ama onu mesleğin en iyisi yapan, ahlaki erozyona uğramamış olan kendisidir.

Bugüne kadar bulundukları dürüst çizgilerini terk ettiğine şahit olmadığımız; mesleğinde daha üst kademelere çıkıp ülkesine ve mesleğine daha faydalı olmaya çalışmak istemesinden dolayı siyaset-ticaret-bürokrat üçgenine takılıp iftiraya uğrayan, gözaltına alınan hatta yargılanıp suçsuzluğunu ispat eden onca bürokrat ve meslektaşlarımı saygıyla selamlıyorum.

Mesleki açıdan büyük sıkıntı yaşadığımız bu günlere tesadüf eden Dünya Gümrük Gününü buruk bir şekilde de olsa çoğumuz kutlayamadık.

SON SÖZ:

Kasaplarına yalakalık yapan kurbanlık koyunlar! Sadece mesleğiniz elden gitmiyor, utanmaktan utanan bir neslin yetişmesine sebep oluyorsunuz.

BAKİ ŞİMŞEK