'ADALET' ÜZERİNE BİR YAZI...

Aykut Onur KALAYCI

‘ADALET’

ADALET ÜZERİNE BİR YAZI

Adaletten örnek vermeye başlamadan önce 'ADALET' başlıklı yazımızın başında 'Adalet' nedir? diye bir bakalım sözlüklere, arama motorlarına.. Şöyle tanımlanıyor adalet ve hukuk sözcükleri, TDK ve arama motorları Adalet hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi anlamına gelir. Haklı ile haksızın ayırt edilmesi adaletle sağlanır. Adalet kavramı temelde hukuk kurallarına uygunluğu içerir. İnsanların toplum içerisindeki davranışlarıyla ilgili olduğundan 'AHLAK' ve 'DİN' kurallarıyla da ilişkilidir. Düşünürler eski çağlardan beri adalet kavramıyla ilgilenmişlerdir. Kutsal kitapların hepsinde adalete ve adil olmaya ilişkin bölümler bulunur. Eski Yunanlı düşünür Platon’a göre adalet, en yüce erdemlerden biri, insanın ve DEVLETİN temel davranış kuralıdır.

ŞARKISI DA VARDIR ŞİİRİ DE..

Adalet tarih boyunca hem şarkılara, hem şiirlere, ozanların atışmalarına, masal ve öykü kitaplarına konu olmuştur. Örneğin Şair Ali Ercan'ın yazdığı, Selda Bağcan'ın seslendirdiği 'Adaletin Bu mu Dünya' şarkısını bilmeyenimiz yoktur. Şair Özdemir Asaf ise, şöyle demiştir adalet için 'İnsansız adalet olmaz. Adaletsiz insan olur mu?’ Olur, olmaz olur mu? Ama olmaz olsun.. Gerçektende olmaz olsun.. Buyurun başlayalım yazımıza...

ADALETSİZ YAZI

19.03.2019 günlü ve 42716054 sayılı Ticaret Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı (SGB), Bölge Müdürlüklerine bir yazı gönderir. Yazı bana göre adalet tarihine geçecek kadar ilginç bir yazıdır. Adaletten uzak yazının hikâyesi de şudur:

KARAR DANIŞTAY'DA DA ONANIR!

Halis Suavi Yılmazerler tarafından bakanlık aleyhine Trabzon Vergi Mahkemesi’nce 29-12-2011 tarihli karar Danıştay 9. Dairesi’nde de 07-11-2018 tarihinde onanıyor.

Yargı davalıya idarece hesaplanarak dava açma tarihi olan 17/06/2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödeme yapılmasına karar vermiştir. Karara göre hizmet belgeleri incelendiğinde görev yaptığı yerlerde Gelir Vergisi Matrahı birleştirildiği, maaş ve mesaiden alınan birleştirmeden dolayı fazla gelir vergisi tahsilatının yapıldığı bu fazla vergi tahsilatının yapılmaması gerektiğinden dolayı fazla alınan gelir vergisinin iadesi ve yasal faizinin ödenmesi gerektiğine, idarenin de gereğini yapması için talimat verilmiştir. Talimatta maaşın ayrı bordro ile devletçe ödenmesinden, verginin bordrodaki SGB net üzerinden gelen Gelir Vergisinin matrahının aktarılmaması; fazla çalışma ücret matrahlarının maaş hesaplamalarının yapıldığı sisteme eklenmemesi işlemlerinin yapılması gerektiği bu işlemleri SGB tarafından yapılacağı bildirilmiştir.

ADALETSİZ YAZI BÜTÜN BİRİMLERE GÖNDERİLİR

Hem vergi mahkemesinin, hem de Danıştay'ın çalışan lehine verdiği karar Ticaret Bakanlığı'nı adaletsizce hareketlendirir. Öyle ya sadece bir çalışanın kazandığı bu hak mücadelesi tüm çalışanlar tarafından emsal gösterilerek mahkemeler açılacak, mahkemeler çalışanlar tarafından kazanılacak, bakanlık para ödeyecek hem de zor duruma düşecektir. İşte tam bu aşamada, o adaletsiz yazı kaleme alınır. İdare yazısında mahkeme kararının hiçbir memura uygulanmaması, her memurun dava konusu etmesi kanunda bir anlam ifade etmediği, itirazların yapılması karşısında bunun bir anlam ifade etmediği, en sonunda Danıştay’ın bu davalar sonucunda içtihadı Birleştirme kararı verirse o zaman hüküm ifade edeceğini beyan etmiş bu kararın hiçbir memura uygulanmamasını istemiştir.

NOKTAYI, BİZ KOYACAK OLURSAK..

2977 sy. İdari Yargılama Usul Kanunu (İYUK) 28 md. kararın sonuçlarını, idarece tebliğden 30 gün içinde işlem yapılmak mecburiyeti bulunmaktadır. Kanuni dayanaklar ve olaylar açıktır. İdare kendi adına çalışan personeline karşı haksız kanunsuz bir uygulama yapmış, 8 yıllık sürede bu durum devam etmiş, yaptığı hatalı ve kanunsuz ve de kasıtlı işlemi devam ettirmiş, tüm memurlara bu hatalı işlemi yaptığını yazıda kabul etmiş fakat son anda şark kurnazlığı ile 'Ben talimat veriyorum bu kanunsuzluğa adaletsizliğe devam edin diye sizlere talimat veriyorum demiştir' nokta...

ADALETSİZ UYGULAMAYA DEVAM ET!

Bir başka yönüyle baktığımızda, idare bir mükellef tarafından dava edildiğinde ve davayı kaybettiğinde mahkeme kararı ilgi tutularak; binlerce örneği ilgilendiren düzeltme, iptal geri verme, uygulamama vb. şekildeki onlarca hatta yüzlerce mükellef lehine kararları bulunmaktadır. Bu kararlar hemen yıldırım hızıyla uygulamaya sokulabilmektedir. Bu örnekte öyle bir yıldırım hızı değil, memur aleyhine hukuksuz, adaletsiz uygulamaya devam et talimatı SGB başkanınca verilmesi çok ilginçtir.

Daha önce yazmış olduğumuz mesainin işleyiş hesabı ve bordroların emekliliğe sayılmasının gerektiğini, hesabın işleyişinin açık olması, yıl sonunda da kalan bakiyenin memura ikramiye olarak dağıtılmasının gerektiğini okuyucularımızla paylaşmıştık. Ne kadar haklı olduğumuz, bu mahkeme kararında açık ve net ortaya çıkmıştır. Mesai hesapları ve hesaplamalarının ne kadar kuralsız ve keyfi yapıldığı açıktır. Mesai hesaplarının acilen memur sendikalarına ve herkese işleyişinin bilançosunun acilen, alenen açıklanması gerektiği keyfiliklerin olmaması açısından ortaya çıkmıştır.

15 TEMMUZ’DA KİMLER OLDUĞU ORTAYA ÇIKMIŞTIR!

Bu haksızlığı ve adaletsizliği ortaya çıkmasına ve sürdürülmesine sebep olan kişilerin ne gibi menfaatleri vardır ki, bu aymazlığı yaratıp sürdürmektedirler. 15 Temmuz’da bu net olarak ortaya çıkmış. Bu tür adil olmayan hesapların ortalarında, üstlerinde, yanlarında kimlerin olduğu ve nemalandıkları ve neleri gizleyerek neleri çalıp soydukları ortaya çıkmış ve çıkmaktadır. Adalet herkese gereklidir. Sadece mükellef ve yükümlülere adil olma yeterli değildir. İdare çalışanına da adil ve kanuni davranmalıdır. İdare iki tarafa da adil ve kanuni davranmazsa , yazının sonunda görüldüğü üzere çok 15 Temmuzlar yaşanır. İdare davranışları anarşiyi kaosu yaratır. Bu anarşi ve kaostan kazançlı çıkan bir ya da iki kişi olur. Anarşi ve kaos hiç yaşanmasın kazanç bir iki kişinin değil idareye iş yapan ve işlemleri yapılan çalışan herkese ait olması gerekmektedir.

VAHŞİ YAŞAMDAN ÖRNEK VERECEK OLURSAK;

Vahşi yaşam belgesellerinde görüyoruz. Ne yapıyor aslan ailesi. Karınları acıkınca dalıyorlar ortama av bulmaya. Avı yakaladıklarında bir güzel ziyafet çekiyorlar. Sonra, sonra doğru söğüt gölgesine dinlenmeye. Ne zamana dek. Tüm enerjileri bitene dek. Aslan ailesi avlanırken özellikle bir kuralı ihlal etmiyor. Adaletli avlanmayı... Bunu nasıl yapıyorlar. Yalnızca bir tek av yakalıyorlar bütün bir ceylan sürüsünü telef etmiyorlar. Görüldüğü üzere hata bir tane, ödül bir tane. Bütün halinde avlanan grubu tamamı etkilenmiyor, yok edilmiyor, av grubuna hastalık bulaştırılmıyor, adaletsiz davranılmıyor hep bir av. İdarede durum farklı bir hata bir kanunsuzluk bütün memurlara uygulansın devam etsin herkes acı çeksin diye uğraşılıyor.

DİĞER BİR SEBEBİ İSE AYNEN ŞÖYLE:

Bunun diğer sebebi de 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’ndaki kariyer, liyakat, sınıflandırma yazımızdaki Ankara’da merkez kadrosunun ne kadar revize edilmesinin gerekli olduğu, kariyer ve liyakatin yönetim kadrosunda kesinlikle uygulanması gerektiğini ortaya koymuştur. Ayrıca böyle bir yazıyı imzalayıp bu hukuksuzluğu ısrarlı bir şekilde devam etmesini talimat verme cüretini gösterip diğer memurlara karşı suç işlenilmesine devam edilmesi gerektiğini beyan eden yönetici bir şekilde değerlendirilmelidir.

Şunu asla ve asla unutmamak lazım diye düşünüyorum adalet bir gün size de lazım olabilir. Ve yazımı şu meşhur halk deyişiyle bitirmek istiyorum.

Sap döner, keser döner, gün gelir hesap döner...

 

-YAZARDAN SON DAKİKAAA FLAŞŞŞ NOT-
İSTANBUL  MURATBEY GÜMRÜĞÜ'NÜN DENETİMİNDEKİ BİR ANTREPODAN 32 KONTEYNIR NASIL BUHAR OLDU? BEKLEYİN!...

‘YAZARDAN FLAŞ İSTANBUL NOTUDUR’

P… ANTREPO’YA KUMAŞLARI KİM PARK ETTİ?

Aman Yarabbi!

Aman yarabbi, aman yarabbi....! Gelen ihbarlara, maillere bir bakın hele. Yahu kardeşim nedir bu işler, nasıl oluyor, kim göz yumuyor, kim nemalanıyor bu işlerden, bu işler olurken devletin gümrüğünün amiri, müdürü nerede? Aman yarabbi, aman yarabbi... Bu konu ayrı bir yazı olur ama flaş bir son dakika gelişmesi olarak sizlere duyurmak istedim. Aman yarabbi, Muratbey Gümrüğü'nde kim muradına eriyor? top top kumaşlar...

İstanbul Muratbey Gümrüğü denetimindeki 'P… ANTREPO'da ki son durum dudak uçuklatan cinsten. Hatırlayacak olursanız, bundan önceki bir yazımda belirtmiştim. Olayın geçtiği antrepoya oluşturulan heyet marifetiyle yapılan araştırma sonucunda 10'un üzerinde kumaş konteynırına el konulduğu, soruşturmanın geriye dönük devam ettiği, ithalatçı firmanın 'V….' mağazacılık olduğu, antreponun yaptığı işlemler için farklı faturalar ibraz ettikleri kabak çiçeği gibi ortaya çıktı!

Çıktı çıkmasına da, ben olayın arkasına bakarım. Kimse kızmasın ama sorularımı da yapıştırırım.

Birrrr- Bu antrepo hangi gümrüğün denetiminde? MURATBEY GÜMRÜĞÜ.

İkiiiii- Efendim bu kumaşlar antrepoya gelene kadar kimse hiç bir şey duymamış, görmemiş mi? Duyamadım... Efendimmmm?

Üçççç- Hadi yetkili beyin işleri güçleri vardı. Yok mu buranın amiri, memuru onlar ne yapıyorlardı acaba?

Dörttt- Koca koca konteynırlar (10 konteynırı aşkın) kumaş antrepoya sokulurken gürültüsü Ankara'dan hiç mi duyulmadı..Vallaha duyamıyorum..Sesli birazzz.

Ah sevgili okurlarım. Zaman içerisinde ne kadar haklı olduğum, bir bir ortaya çıkıyor. Her zaman olduğu gibi korkum şudur: Yine diyorum yine BU İŞLERDEN NE BÖLGE MÜDÜRÜ, NE MÜDÜR SORUMLU tutulmayacak mı?

Eyy Ankara’daki yetkililer, isterseniz bu müdürü birde ödüllendiriverin!..

Düşünmek bile istemiyorum ama HER ZAMANKİ GİBİ GÜNAH KEÇİSİ MEMUR OLACAK gibi geliyor bana.. Kumaş skandalını önümüzdeki günlerde tüm detayları ile anlatacağım sizlere.. Aman yarabbi, aman yarabbi.. Top top kumaşlar, top top kumaşlar.. Durun kaçmayın bir yerlere yazar notlarını da okuyun!..

 

YAZARIN NOTLARI

1-) SERBEST BÖLGELERDEN GİDEN TRANSİT İLAÇLAR DA, TIR KARNE TEMİNAT MİKTARLARI YETERLİ Mİ? MERAKTAN SORUYORUM. TUHAF, TUHAF ŞEYLER DUYUYORUM DA...

2-) TEKİRDAĞ'DAN GELEN TELEFONDAKİ ARKADAŞ, AYNEN ŞÖYLE SÖYLÜYOR. DİYOR Kİ, O SES KAPIDA YAPILAN MASRAFLAR İÇİN İDARE, MEMUR MAAŞLARINDAN KESİNTİ TALEP EDİYORMUŞ. YOK ARTIK. İLGİLİSİNE DUYURULUR!