Canikli 24 TV Canlı Yayınına Konuk Oldu

Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, 24 TV’de canlı yayınlanan Ankara Masası programında 24 Ankara Temsilcisi Yaşar Taşkın Koç'un sorularını yanıtladı..

Son terör olaylarını ve Hakkari Yüksekova’da 3 askerin şehit olmasına neden olan saldırıyı değerlendirirken, 2015’te yapılacak genel seçimlere dikkat çeken Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli“Terör örgütü, 2015 seçimleri öncesinde AK Parti’ye yönelik olarak yeni bir projenin bir parçası olarak, kendi açılarından bir takım hedefler öngörmüş olabilir. Bu kritik dönemlerde özellikle terör olayları her zaman Türkiye’de insanların siyasi iradelerinin şekillenmesinde belirleyici olan etkenlerden bir tanesidir. Geçmişte çok oldu. 2002 öncesindeki Hükümetlerin kamuoylarında değerlendirmelerinde önemli faktörlerden bir tanesi olarak ortaya çıkmıştır. Bu da bir araç olarak kullanılabilir” dedi.
 
Bugüne kadar parti kapatma davası, Gezi olayları, 17-25 Aralık olayları gibi Hükümet’i hedef alan sayısız organizasyon ve teşebbüsler olduğunu ifade eden Bakan Canikli, bunu yapmak isteyenlerin bugün de aynı amaçla tekrar harekete geçebileceklerini, küresel ölçekli boyutu da olan bir takım çalışmalarının, teşebbüslerinin varlığının bir hayal olmadığını belirtti.
 
 
Bu Proje Harita Değişikliği Demektir
Hükümet’in çözüm sürecinde ısrarlı olması ve toplumun geniş desteği sonrası bu durumdan rahatsız olan ve alan kaybeden terör örgütünün hamle yapma gereği duyduğunun görüldüğünü ifade eden Bakan Canikli şöyle konuştu:“Baktılar ki alan kaybediyorlar bu açıdan kendileri için bir hamle yapma gereği duydular. Bir başka açıdan da sanki bu bölgede haritaların, coğrafyanın yeniden şekillendirileceği gibi bir şey var, bir ortam söz konusu sanki. Neye dayanarak bunu söylüyorsunuz? En son Kobani olaylarına dayanarak bile bu yorumu yapmak mümkün. IŞİD Musul’u ele geçirdi, Suriye ve Irak’ta çok ciddi toprak elde ederken hiçbir devlet ses çıkarmadı. Fakat Kobani’ye gelince, Kobani Musul ve diğer illere göre petrol, geçiş noktası, enerji vs hiçbir stratejik özelliği yok. Ama şunu biliyoruz ki tüm devletler dış politikada rasyonel bir gerekçe ile adım atar. Peki neden diğer şehirlere göstermedikleri hassasiyeti Kobani’de gösteriyorlar? O zaman burada başka bir proje var. PYD’nin son tutumu, PKK’nın aynı şekilde, PYD’nin peşmergeleri oraya kabul etmemek noktasındaki tutumu ve  ABD’nin başını çektiği ittifakın sayısız kereler inanılmaz bir şekilde bombalaması, en son silah yardımı da dahil olmak üzere, bu bölgede Kobani merkezli bir senaryonun, bir çalışmanın yakın olduğunu gösteriyor. Başka türlü bunu izah etmek mümkün değil. Sadece oradaki Kürtlere destek vermekle de izah edilecek bir konu değil. Daha büyük. Gösterilen tepkilere ve alınan pozisyonlara baktığımızda bunu söylüyoruz. En akla yatkın şey, o bölgede yeni bir siyasi yapılanmanın muhtemelen, merkezi Kobani ya da oralarda olan bir yapılanma gibi bir proje var. Bu ne demektir? Bu harita değişikliği demektir. Bunu yaptığınız zaman bütün harita değişir. Suriye de değişir, Irak da değişir, tümü değişir. Hepsi değişir. Bizim de içinde olduğumuz, göbeğinde bulunduğumuz bölgede böyle bir amaç varsa, Türkiye buradan uzak tutulamaz, hiç masaya getirilmemiş olamaz. O da muhtemelen 1. Dünya savaşı sonrası çizilen sınırlar artık bu bölgenin kolayca yönetimine imkan veremez hale geldi, yeniden elden geçirilmesi gerekiyor muhtemelen. O zaman o hegemonik iradenin bunları masa başında belirlediğini biliyoruz”