Chpli İnce: Cam Çerçeve İndirerek Medya Patronuna Tepki Gösterilmez

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, medya patronuna cam çerçeve indirerek tepki gösterilemeyeceğini söyledi.

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, medya patronuna cam çerçeve indirerek tepki gösterilemeyeceğini söyledi. İnce, "NTV'deki medya çalışanlarının, temizlikçinin, güvenlikçinin, sekreterin, memurun, işçinin bir günahı yok. Sizin derdiniz medya patronlarıyla olmalı. Gariban çalışanlarla değil." dedi.

Yalova'daki bürosunda basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Taksim Gezi Parkı'nda eylemin bir CHP organizasyonu olmadığını savundu. İnce, "Bu milletin demokrasi, özgürlük talebidir. NTV önündeki eylemcilere de sesleniyorum. Oradaki medya çalışanlarının, temizlikçinin, güvenlikçinin, sekreterin, memurun, işinin bir günahı yok. Sizin derdiniz medya patronlarıyla olmalı. Gariban çalışanlarla değil. Tüketimden gelen gücünüzü göstermek istiyorsanız Garanti Bankası kartlarınızı iade edin bir kere. Bu böyle olur. O banka ile ilintili ürünleri kullanmayın. Tüketimden gelen gücünüzü kullanın. Hatta hep birlikte, herkes Garanti Bankası kredi kartlarını iade etsin. Medya patronuna tepki böyle olur. Yoksa cam, çerçeve indirmek tepki değildir." diye konuştu.

Bugün sokaklarda olan insanların içerisinde CHP’lilerle birlikte başka partililerin de bulunduğunu savunan İnce,"Bu bir parti meselesi değil. Başbakan şunu anlamalıdır: ‘Öfke bir hitabet sanatıdır’ diyordu. Şimdi milletin öfkesinin altında kaldı, Başbakan. Hala bunu daha okuyamamış, yangına körükle gitmeye çalışıyor. Bu Taksim’deki, Gezi Parkı’ndaki iki ağaç meselesi değildir. Bu 1 Mayıs’ta işçileri gazlamanın onun öfkesidir, HES’lere direnen insanları coplattın onun öfkesidir, ODTÜ’ye 5 bin polisle girdin onun öfkesidir, medyayla ve ele geçirdiğin adalet kurumuyla insanları hizaya getirmek istiyorsun onun öfkesidir, toplum mühendisliği yapmak istiyorsun, insanların yaşamını düzenlemek istiyorsun onun öfkesidir. Bu kutlayamadıkları bayramların, Silivri’deki tutsakların, içeri attığın gazetecilerin, dövdüğün insanların, kindar nesil yetiştireceğiz demenin, ayyaş dediği; insanlar kime denildiğini anlamıştır onun öfkesidir, şehitlere kelle demenin, Reyhanlı’daki vatandaşlarımızın ölümünün öfkesidir. Bütün bunlar bir demokrasi talebidir ve Başbakan'ın şunu bilmesi gerekiyor: Demokrasi seçimden ibaret değildir. Demokrasilerde protesto, gösteri hakkı, muhalefet vardır. Başbakan bunu öğrenmelidir. Bu tramvay demokrasisi değildir bizim istediğimiz, gerçek demokrasidir. Polislere de şunu söylemek istiyorum: Bakın değerli arkadaşlar; gariban çocuklarıdır onlar ama haddini aşıyorlar bazen. Yani; emekli olduklarında maaşları yarı yarıya düşüyor. Onların haklarını biz savunduk mecliste CHP milletvekilleri olarak. Hatay’da AKP milletvekilinin oğlu, polisleri hizaya geçirdiğinde o polislerin hakkını biz koruduk. Şimdi de vatandaşların haklarını savunuyoruz. Utanmıyor musunuz, insanların evine gaz atıyorsunuz? Bu emirleri dinlemeyin, kanunsuz emirleri dinlemeyin. Yarın arkanızda durmaz o amirleriniz sizin.

CİHAN