Çolpon-Ata Zirvesi: Gelişmeler ve beklentiler

ANALİZ / Batı'nın Rusya'ya karşı yedinci yaptırım paketinin açıklandığı sırada gerçekleştirilen zirvede, çıkış yolu arayan Orta Asya liderleri alternatifleri değerlendirmek için bir araya geldi.

Istanbul

Doç. Dr. Ainur Nogayeva, 21 Temmuz’da Kırgızistan’da bir araya gelen Orta Asya ülkeleri liderlerinin görüşmelerinde öne çıkan konuları AA için kaleme aldı.

***

21 Temmuz’da Kırgızistan’ın Çolpon-Ata şehri "Orta Asya Devlet Başkanları 4. İstişare Toplantısı"na ev sahipliği yaptı. Zirveye Kırgızistan’ın yanı sıra Kazakistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan liderleri katıldı. Diğer zirvelerden farklı olarak dördüncü zirve yeni bir jeopolitik ortamda gerçekleşti. Zira Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasından sonra yaptırımlarla karşı karşıya kalan Rusya'nın yanı sıra bölge ülkeleri için de yaptırımların uygulanıp uygulanmayacağı konusu oldukça gündemdeydi.

Orta Asya ülkeleri Rusya-Ukrayna Savaşı başladığından beri temkinli hareket ediyor, tarafsız kalarak yaptırımlardan etkilenmemeye çalışıyorlar

Orta Asya ülkelerine yaptırım ihtimali kimi Batılı yetkililer tarafından birçok kez dile getirildi. Son olarak, yaptırıma tabi mallarla ilgili bazı Orta Asya ülkelerinin de yer aldığı bir liste, ABD Hazinesi'ne bağlı istihbarat birimi Mali Suçları Araştırma Ağı (FinCEN) ve ABD Ticaret Bakanlığı Sanayi ve Güvenlik Bürosu tarafından yayınlandı. Her iki kurum da finansal kurumları, bireylerin veya kuruluşların ihracat kontrollerinden kaçma girişimlerine karşı uyanık olmaya çağırdı.[1]

Batı’nın Rusya’ya karşı yedinci yaptırım paketinin açıklandığı sırada gerçekleştirilen zirvede, çıkış yolu arayan bölge yönetimleri alternatifleri değerlendirmek için bir araya geldi.

Zirvede Çin ve Rusya etkisi

Orta Asya ülkelerinin kendi aralarında birlik kurma girişimleri bağımsızlıklarının ilk yıllarına dayanır. Zamanla Rusya’nın da bu süreçlere dahil olmasıyla ise ağırlık merkezi kuzeye doğru kaymıştır ve bu bağlamda Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) kurulmuştur. AEB çalışmaları neticesinde bölge ülkelerinin ekonomileri büyük oranda Rusya ile sıkı iş birliği içine girmiştir. Ancak öte yandan üye ülkelere sağladığı ticaret kolaylığının yanında, alınan vergilerin büyük oranda Rusya’da toplanması eleştiri konusu olmaya devam etmektedir.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, bölge zirvelerine Rusya ve Çin’in de gözlemci olarak katılabileceğini belirtmişti. Bunun birçok önemli nedeni bulunuyor. Örneğin, Orta Asya ülkelerinin ithalatlarının yüzde 30-40 gibi büyük bir oranı Rusya’dan gerçekleşir. Kazakistan'ın petrol ihracatının yaklaşık yüzde 80'i Rusya'nın güney liman kenti Novorossiysk'teki terminalden geçiyor. Hem dış ticaret hem de enerji ulaşımı açısından bölgede Rusya'nın ağırlığı söz konusu.

Bölge ülkelerindeki altyapı ve enerji projelerine en büyük yatırım da Çin’den geliyor. Çin'in Orta Asya ülkelerine yaklaşık 40 milyar dolarlık yatırımı söz konusu.[2] Enerji sevkiyatını çeşitlendirmeye çalışan Çin de meşhur Kuşak ve Yol Projesi nedeniyle Orta Asya’ya ayrı bir önem atfediyor.

İkincil yaptırımların etkisi

Orta Asya ülkeleri Rusya-Ukrayna Savaşı başladığından beri temkinli hareket ediyor, tarafsız kalarak yaptırımlardan etkilenmemeye çalışıyorlar. Örneğin, Kazakistan yaptırımlara maruz kalan ve ülkede faaliyet gösteren üç Rus bankasının şube sahiplerinin değiştirilmesi yönünde bir girişimde bulundu.[3]

Benzer şekilde Özbekistan’daki bankalar da Rus bankaları hususunda ikincil yaptırım riskiyle karşılaşmamak için uluslararası hukuk danışmanlık şirketlerine başvurmakta. Özbekistan sanayii ve altyapı alanında birçok projede Rus fonlarından faydalanıyor. Aksi bir durum söz konusu olursa, büyük projeleri finanse etmek için alternatif kaynaklara başvurmak yahut farklı bir çözüm üretmek zorunda kalacaktır.[4] Gayrisafi milli hasılalarının dörtte biri kadarı Rusya’da çalışan işçilerin gönderdikleri dövize bağlı olan Kırgızistan ve Tacikistan da “yeni normale” ayak uydurmaya çalışıyor.

Riskler ve zorluklar

Zirvede 21. Yüzyılda Orta Asya'nın Kalkınması İçin Dostluk, İyi Komşuluk Ve İşbirliği Anlaşması taslağı liderlerin imzasına sunuldu. Anlaşmadaki hedefler arasında “karşılıklı faydaya dayalı iş birliğini daha da derinleştirmek, dünya ile optimal bir ilişki modeli oluşturmak ve günün zorluklarına karşı ortak yaklaşımlar geliştirmek için sağlam bir temel inşa etmek” gibi maddeler yer alıyor.[5] Tüm zirve katılımcıları tarafından imzalanan anlaşmayı Tacikistan ve Türkmenistan ise ülkelerindeki iç düzenlemelerin tamamlanmasından sonra imzalayacağını bildirdi.

Güvenlik meselesi zirvede öne çıkan en önemli konular arasındaydı. Kazakistan lideri, Tacikistan-Kırgızistan sınır çatışmalarına atıfta bulunarak, "Devletlerarası sınırlarda yapılan her atış, sadece ilgili ülkelerde değil, tüm bölgede yankı buluyor.” ifadesini kullanarak, bölgede önemli bir problem olan sınır anlaşmazlıkların çözümü için adım atılması gerektiğini vurguladı.

Afganistan’la sınır olan ve komşusuna karşı diğer bölge ülkelerinden farklı tutum sergileyen Tacikistan’ın lideri de “terörizm, aşırıcılık, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı, siber suçlar gibi konuların kendilerini ve bölgeyi tehdit ettiğine dikkati çekti.

Fırsatlar

Batı yaptırımları dolayısıyla Rusya’nın Swift sisteminden çıkarılması bölgeye satılan enerjinin ücretinin ödenmesi konusunda sorunlara yol açtı. Bu nedenle Orta Asya ülkelerinin ekseriyeti Rusya ile olan alışverişlerinde Rus rublesi kullanmaya başladı.

Avrasya Kalkınma Bankası (AKB) tahminine göre, 2023’te farklı oranlarda da olsa bölge ülkelerinin ekonomilerinin büyümesi bekleniyor. Fakat öte yandan Rus ekonomisinde beklenen yüzde 7’lik küçülmenin bölge ülkelerine yansıması da kaçınılmaz.[6] Bunun farkında olan bölge liderleri de alternatif arayışında. Bu kapsamda Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Almas Aidarov, işlerini Rusya’dan taşımayı planlayan 265 yabancı şirketten 43’ü ile görüşmeler yürüttüğünü belirtmişti. Birkaç gün önce ise Almatı, 100 yıllık geçmişi olan ABD'li elektronik sistem üreticisi Honeywell’in Kazakistan’da yerleşmeye karar vererek açtığı montaj fabrikasının açılışına ev sahipliği yaptı.

Orta Asya ülkeleri bu gibi fırsatları değerlendirirken, diğer yandan ortak gündem oluşturma adına adımlar atmaya çalışıyor. Bu amaçla zirvede gündeme gelen bir diğer konu da ortak bir TV kanalı ve internet sitesinin kurulması oldu.

Sonuç olarak, "rekabet yerine iş birliği" sloganıyla harekete geçen Orta Asya ülkeleri birbirileriyle hem ikili hem de ortak örgütler çerçevesinde etkileşim halindeler. Özellikle mevcut küresel düzlemde kurulmakta olan yeni dengeler ışığında bölgesel entegrasyonu elzem kılıyor. Bu bağlamda bölgede liderlerin bir araya gelerek düzenledikleri zirveler önem arz ediyor.

***

[Doç. Dr. Ainur Nogayeva, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İİBF Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi] AA