Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dünyanın 13. büyük ekonomisi haline geldik

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Satınalma paritesine göre, bugün dünyanın 13. büyük ekonomisi haline gelmiş durumdayız. İnşallah yıl sonunda bir üst sıraya çıkmış olacağız." dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğince (MÜSİAD) bir otelde düzenlenen Vefa Gecesi programına katıldı.

MÜSİAD Ankara Şubesi'ne kurulduğu günden bu yana emek veren, hizmet veren, katkıda bulunanlara teşekkür eden Erdoğan, hakkın, hukukun, adaletin, eşitliğin, güvenin, refahın, huzurun sağlanması için faaliyet gösteren iş adamlarını bir araya getiren MÜSİAD'a bundan sonraki çalışmalarında da başarılar diledi.

MÜSİAD Ankara Şubesi'nde 20'nci yılını dolduran ve plaketleri verilecek iş insanlarını da tebrik eden Erdoğan, milletimin bağrından çıkan MÜSİAD'ın kurulduğu günden beri istikametini bozmadan yoluna devam etmesini takdirle izlediğini belirtti

"Gece gündüz çalışıyoruz"

"Türkiye'nin üzerinde kara bulutlar toplamaya çalışanlara inat ülkemizin ufkunu aydınlatmak üzere sizlerle birlikte gece gündüz çalışıyoruz." diyen Erdoğan, verilen emeklerin neticelerinin de alınmaya başladığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçtiğimiz yıl ihracatı 168,1 milyar dolarla kapattık, sadece bununla kalmadık dış ticaret açığımızı da 55 milyar dolara gerileterek, önemli bir başarıya imza attık. İhracattaki artışın oldukça dengeli ve sağlıklı bir zeminde yürüdüğünü görüyoruz. Mesela 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığımız ülke sayısı 33'ten 37'ye çıktı. 10 sektörümüz 5 milyar doların üzerinde, 5 sektörümüz de 10 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdi. Savunma ve havacılık ürünleri ihracatında ilk defa 2 milyar doları aştık." 

 

"Bugün dünyanın 13. büyük ekonomisi haline gelmiş durumdayız"

Yeni yılın hemen öncesinde ve dünkü grup toplantısında her kesime yönelik destek ve teşvik müjdelerini paylaştıklarını hatırlatan Erdoğan, kredi kartı borcunu ödemekte zorlanan vatandaşlardan, sosyal destekle ayakta duran ihtiyaç sahiplerine, esnaftan sanayiciye, çiftçiden asgari ücretliye kadar her kesimin yüklerini azaltacak tedbirleri hayata geçirdiklerini belirtti.

Türkiye'nin uluslararası yatırımlar açısından cazibesini korumayı sürdürdüğünü anlatan Erdoğan, "Geçtiğimiz 16 yılda ülkemize gelen uluslararası yatırım tutarı 201 milyar doları geride bıraktı. Satın alma paritesine göre, bugün dünyanın 13. büyük ekonomisi haline gelmiş durumdayız. İnşallah yıl sonunda bir üst sıraya çıkmış olacağız." diye konuştu.

"Rakamlar farklı yansıtıldı"

Geçen aylarda yaşanan kur, faiz, enflasyon merkezli dalgalanmayı başta ana muhalefet olmak üzere, birilerinin milletin moralini bozma, umudunu kırma vesilesine dönüştürmeye çalıştığını ifade eden Erdoğan, rakamların farklı yansıtıldığını kaydetti.

Enflasyonda son 30 yıla ilişkin resmi rakamları paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi:

"Önce 1989'dan başlayayım, oran 64,3 Anavatan iktidarı. Ardından 1990 oran 60,4 Anavatan iktidarı. Ardından 1991 oran 71,1 Anavatan iktidarı, tek partili dönem. Ardından koalisyonlar başlıyor. Sene 1992 çok enteresan DYP-SHP, o zaman biliyorsunuz CHP'nin adı SHP ve oran 66 enflasyon. Ve geliyoruz 1993'e enflasyon oranı 71,1 DYP-SHP. 1994 yılına geliyoruz, burada bir felaket var, iktidarda yine DYP-SHP var, felaket ne 120,3 enflasyon. Ey CHP, o zaman adın SHP, inkar ediyorsan et. Sene 1995 enflasyon 76,1 DYP-SHP hükümetleri. 1996 enflasyon 79,8 iktidar Refah-DYP. 1997 enflasyon 99,1 hükümette Anavatan ve DSP var. CHP'nin o zamanki adı da DSP. 1998 enflasyon 69,7 Anavatan-DSP ve 3'lü koalisyonlar dönemi başlıyor ve bu dönemde yine ortaklardan bir tanesi DSP ve sene 1999 enflasyon oranı burada da yine 68,8. 2000'e geliyoruz düşmüşler biraz enflasyon 39 yine aynı 3'lü koalisyon. 2001 3'lü koalisyon yine enflasyon orada da 68,5. 2002'ye geliyoruz 29,8 ile yine 3'lü koalisyondan biz devralıyoruz ve bizim dönem başlıyor. Ancak 14 yıllık dönemin ortalaması ne biliyor musunuz. Ortalamayı da vereyim, 70,3 koalisyonda 14 yılın ortalaması. Bunu ana muhalefetin tabii ki kabul etmesi mümkün değil. Kabul etmezler."

Daha sonra AK Parti iktidarları dönemine ilişkin rakamları veren Erdoğan, şunları aktardı:

"2003 biz iktidardayız, enflasyon 12,7 artık tek parti. 2004 9.4. 2005 7,7. 2006 9,7. 2007 8,4. 2008 10,1. 2009 burada ciddi manada bir düşüş 6,5. 2010 6,4. 2011 10,5. 2012 6,2. 2013 7,4. 2014 8,2. 2015 8,8. 2016 8,5. 2017 11,9. Geliyoruz 2018'e 20,3. Bizim iktidarımız döneminde en yüksek 2018. Peki 16 yılın ortalaması nedir? İşte burası önemli. 16 yılın ortalaması 9,54. Nasıl oluyor da kalkıp en yüksek enflasyon AK Parti iktidarları döneminde diyorsun. Çünkü hayatları yalan. Bunlarda dürüstlük diye bir şey yok. Ben resmi rakamları açıklıyorum. Çıksınlar sıkıysa bunlar da bu resmi rakamları yalanlasınlar." 

"Önceki aylardan çok daha olumlu bir seyri ifade ediyor"

"Hani bu ara diyorlar ya (işte konkordato şu kadar kapandı, şu kadar açıldı)" diye konuşan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Şimdi resmi rakamı açıklıyorum. Kasım ayında açılan şirket sayısı 7 bin 110. TOBB'un Başkanı da burada. Bu işleri iyi bilir. Kapanan şirket sayısı bin 112. Bu rakamlar daha önceki aylardan çok daha olumlu bir seyri ifade ediyor." 

Turizmde tarihi rekorlara imza attıkları bir yılı geride bıraktıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şu anda kesinleşen rakamlara baktığımız zaman yaklaşık 40 milyon turisti ülkemizde ağırladık. Bunlar tarihi rekor. Buralara biz hiçbir zaman gelmedik. Yaklaşık 26 milyar dolar civarında da oradan gelirimiz var. Merkez Bankası rezervlerimiz başbakanlığım döneminde 136 milyar doları buldu. Bir düşüş yaşadık ama şimdi toparlanmaya başladık. Son rakam 92 milyar dolar düzeyine geldi. Milli gelirimizin yüzde 9'u olan kamu borç stokumuzun sürdürülebilirliği konusunda mali piyasalarda en küçük bir tereddüt bulunmuyor. Aynı şekilde zaman zaman yalan yanlış iddialarla istismar edilen bireysel krediler konusunda da ülke olarak gayet iyi durumdayız. Dünya ortalaması yüzde 59, gelişmiş ülkelerde yüzde 72, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 39 olan hane halkı borcunun milli gelire oranı Türkiye'de sadece yüzde 16. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Asıl vermek istediğim mesaj; Türkiye'nin demokrasisiyle, ekonomisiyle, güvenliğiyle hedeflerine doğru kararlılıkla yürümeye devam ettiğidir."

AA