Cumhurbaşkanı Erdoğan: İmar barışının istismarına asla göz yummuyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, imar barışı sürecinin birileri tarafından istismar edilmesi ve fırsata çevrilmesine asla göz yumulmayacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde "Dünya Şehircilik Günü" kapsamında düzenlenen AK Parti Çevre, Şehir ve Kültür Başkanlığı Eğitim ve İstişare Toplantısı'ndaki konuşmasında, bu toplantılardaki istişarelerin, bilgilendirmelerin dalga dalga tüm il, ilçe, beldelere ve mahallelere kadar yayılacağına inandığını söyledi.

Türkiye'nin son 17 yılına damgasını vuran AK Parti'nin, Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırmasını, gençlere 2053 ve 2071 vizyonlarını emanet edebilmesini ancak bu şekilde sağlayabileceklerine değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"AK Parti'liyim diyorsak bizlere durmak, duraksamak, gaflete düşmek, boşa vakit geçirmek, gönül kırmak, medeniyetimize ve kültürümüze mugayir herhangi bir davranış içinde olmak haramdır. Sizlere düşen sadece ülkemizin ve milletimizin büyümesi, ilerlemesi, kalkınması yolunda çalışmak, milletimizle partimiz arasındaki bağı sürekli güçlendirmektedir. 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri'nden de sizlerin özellikle gayreti, milletimizin teveccühü ve Allah'ın izni sayesinde inşallah alnımızın akıyla çıkacağımıza inanıyorum."

"Dikey mimari yok, yatay mimari"

Erdoğan, "Yahya Kemal, bizim şehirlerimizi nasıl anlatıyor? Ecdat, bir yere yerleşeceği zaman önce mescidini yapar, onun yanına hamamını kondurur, yakınında da mezarlığını seçerdi. Solmadığı ve yekpare olduğu için tevhidin temsilcisi olarak gördüğü selvileri diker, sonra bunların etrafına evlerini inşa ederdi. Yani şehircilik anlayışı bu ve böylece toprak imana gelirdi' diyor. Şimdi böyle bir anlayış var mı?" diye konuştu.

Bu konuda çalışma arkadaşlarını uyardığını, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'dan ecdadın şehircilik anlayışına dikkat etmesini istediğini belirten Erdoğan, "Diyoruz ki dikey mimari yok, yatay mimari. Önce mescit, sonra sosyal donatı alanları, yani okul vesaire bunlar, onun ardından oralarda çevrecilik yeşillendirme ve bu arada da inşaların devamı. Bunu böyle yapacağız. Oraya vatandaş yerleştiği zaman bakacak ki 'Benim mescidim, okulum, sosyal donatı alanlarım her şey var ve her taraf maşallah çevrecilik noktasında bitmiş, buraya da yerleşilir' diyecek. AK Parti'nin çevrecilik, şehircilik anlayışı bu. Bunu göstermemiz lazım."

"Zihninizin köşesinde böyle bir şey yok"

Bugüne kadar Türkiye'de milyonlarca fidanı ve ağacı diktiklerini, ağaç kesen bir iktidar olmadıklarını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"İşte çıkmış okul yapmaktan bahsediyor. Git, o senin işin değil. Bay Kemal sizin bu noktada yüreğiniz yok. Zihninizin köşesinde böyle bir şey yok. Bu kadar anlatıyoruz, 'Şu kadar derslik yaptık.' Demek ki kulağı var duymuyor. Ne kadar öğretmen atadık, bunları anlatıyoruz ama kulağı var duymuyor. Bu bizim işimiz ve geldiğimizden bu yana 70-75 daha da fazla sınıflarda öğrenci ortalaması varken Bay Kemal, şimdi bu sayı 30'a düştü. 30'un üzerindeki sayılar, derslikler de çok çok az. Öğretmenlerimizin sayısı keza öyle. Nerelerden nereye geldik ama bunu ona ya kimse anlatmıyor veya anlatıyorlar işine gelmiyor."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için "Bir defa yalan bunun zaten en büyük sermayesi" ifadesini kullanarak, "Bundan daha büyük sermayesi yok. Bunu da 'Türkiye'de yalanı en güzel kim söyler?' diye sorduklarında hiç düşünmeden cevap verin, Bay Kemal." diye konuştu.

Binaların yükseldiğini, yolların büyüdüğünü, araçların modernleştiğini, altyapıların geliştiğini fakat gönüllerin çoraklaştığını, çölleştiğini ve karardığını vurgulayan Erdoğan, geçen 16 yılda insanların hayat kalitesini yükseltmek için pek çok hizmeti hayata geçirdiklerini anlattı.

Maalesef gönül çoraklaşmasının önüne geçmekte tam başarılı olamadıklarına işaret eden Erdoğan, "İnşallah önümüzdeki dönemde gücümüzü ve imkanlarımızı, gönüllerimizi zenginleştirmek, medeniyetimizi yükseltmek, kültürümüzü hızlandırmak için daha çok kullanacağız. İşte bu ekip, genciyle kadınıyla erkeğiyle daha çok çalışacak." ifadelerini kullandı.

Salondaki vatandaşların "Allah'ın izniyle başaracağız." ifadesine Erdoğan, "İnşallah bu kararlılığınızla 31 Mart'tan da çok büyük bir başarıyla çıkacağız." dedi.

Fatih Sultan Mehmet'in "Özellikle hüner bir şehir bünyad etmektir. Reaya kalbin abad etmektir." sözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu söz, hem hükümetteki hem belediyelerdeki çalışmalarımızda bizim rehberimiz olacaktır. Siyasi parti olarak, icraatlarımızın önceliğini elbette milletimizin ihtiyaçları belirliyor. AK Partiolarak iktidara geldiğimizde karşımızda her alanda olduğu gibi çevre, şehir ve kültür konusunda da sorunlu bir ülke bulduk. Hemen kolları sıvadık ve çalışmaya başladık. Milletimiz başını sokacak ev bulamıyordu, TOKİ vasıtasıyla 837 bin konut inşa ederek özel sektöre de örnek teşkil eden bir şehircilik hamlesi başlattık. Bu süreçte ülkemize en büyük katkılarımızdan biri de Selçuklu, Osmanlı ve modern mimari yaklaşımının sentezi yeni projeler geliştirmiş olmamızdır."

"Vatandaşlarımızın devletle ihtilafını çözmeyi hedefliyoruz"

Erdoğan, AK Parti Genel Merkez binasından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne kadar projesinde söz sahibi oldukları tüm binaların bu mimariye göre inşa edilmesini sağladıklarını söyledi.

Şimdi aynı anlayışı TOKİ'nin tüm projelerine yansıttıklarını, yerel mimariyle modern ihtiyaçları bütünleştiren projelerle şehirleri donattıklarını dile getiren Erdoğan, "Kentsel dönüşüm çalışmalarında öncelikle büyük şehirlerimizin etrafını bir 'ur' gibi saran gecekondu bölgeleriyle çirkin olduğu kadar sağlıksız binalardan oluşan semtleri hedefledik. Buralar inşaat kalitelerinin kötü olmaları sebebiyle aynı zamanda depremde zarar görme riskinin de yüksek olduğu yerlerdir." değerlendirmesini yaptı.

Halen 53 farklı kentteki 229 riskli alandaki çalışmaların sürdüğünü belirten Erdoğan, bu kapsamda 30 kentteki 133 kentsel dönüşüm ve gelişim alanı belirlediklerini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, imar barışına da değinerek, "İmar barışıyla ülkemizin her köşesine yayılmış 13 milyon imarsız birimin hukuki sorununu, yani buraların kullanıcısı olan vatandaşlarımızın devletle ihtilafını çözmeyi hedefliyoruz. Şu anda başvurular sürüyor. İnşallah bu sıkıntılı yerlerin yaklaşık yarısı imar barışından faydalanacak görünüyor. Bu süreçte birilerinin süreci istismar etmesine, fırsata çevirmesine asla göz yummuyoruz." ifadelerini kullandı.

"Zikir, fikir meselesi"

Ailelerin çocuklarıyla millet bahçelerine gelmelerini isteyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yatsınlar, yuvarlansınlar orada çocuklarıyla birlikte. Onlar orada yattıkça, onlar orada çocuklarıyla birlikte koştukça, kimi hatırlayacak? Bizi hatırlayacak. Bunu yapalım. Arkadaşlarımıza da şunu söylüyoruz. Millet bahçelerini yaparken hem belediye başkanlarımız, çevre, şehir, bir kenarına bir millet kıraathanesi koyalım. Üniversitelerimizin olduğu yerlerde millet kıraathanelerimizi yaygınlaştıralım. Oralarda çayı, simidi, kek, hepsi olsun. Orada kitap okurken, orada dersini çalışırken, bir ara da kalksın gelsin oradan çayını alsın, kekiyle beraber. Hem okusun hem de bu şekilde çayını yudumlasın ve bize dua etsin. Ben 'millet kıraathanesi' dedim, onlar, 'kumarhane' anladılar. Derviş diyemeyeceğim bunlara. Zikir, fikir meselesi." 

Mevcut belediyelerin bulunduğu yerleri daha ileriye taşımak, henüz AK Parti hizmetleriyle tanışmamış belediyeleri ise bu imkana kavuşturmak için seçime veya seçim gününe kadar sıkı bir çalışma yürütülmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bugüne kadar hep yanımızda olan milletimizin, şayet kendimizi doğru ve tam olarak anlatırsak bu seçimde de yine tercihini bizden yana kullanacağından ben şüphe duymuyorum. Ben milletime güveniyorum, milletime inanıyorum. Milletim bizi bu yolda hiçbir zaman yalnız bırakmadı, yine bırakmayacak. Ben buna inanıyorum."

AA