İMAL (ESER) SÖZLEŞMESİ

Av.Murat ÇOBAN

İMAL (ESER) SÖZLEŞMESİ

Başlığımızda her ne kadar imal sözleşmesi olarak bahsetmiş olsak ta hukuktaki adı eser sözleşmesin den bahsedeceğiz. Hukukçu olmayan okurlar açısından konuyu vurgulamak için imal sözleşmesi deyimini kullandık. Eser sözleşmesinin uygulama alanı çok geniştir. Örneğin pantolon yapım sözleşmesi de, makine yapım sözleşmesi de, bina yapım sözleşmesi de, otoyol yapım sözleşmesi de… hepsi birer eser sözleşmesidir. Borçlar kanunun 355. Maddesinde istisna, bir akittir ki onunla bir taraf (müteahhit) , diğer tarafın (iş sahibi) vermeği taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizam eder denmektedir. Bir şey imali yeni bir ürün yapmayı içerdiği gibi, mevcut olan bir ürünün, eserin onarılması, bakımı veya ortadan kaldırılmasını da içerebilir. Eser sözleşmesi üç unsurdan oluşmaktadır. a) eser(ürün) b) ücret(bedel) c)anlaşma. Bu üç unsurun varlığı halinde eser sözleşmesi meydana gelir.

Tarafların borçlarına değinirsek müteahhidin asıl borcu bir şey imal ve teslim etme borcudur. Müteahhit sözleşme hükümleri çerçevesinde bu borcunu yerine getirmek zorundadır. Borçlar kanunu 356. Maddesi hükmü gereğince, müteahhitin iş sahibine karşı sorumluluğu, işçinin sorumluluğuna dair hükümlere tabidir. Müteahhit, imal edilecek şeyi bizzat yapmağa veya kendi idaresi altında yaptırmağa mecburdur. Ancak, işin niteliği gereğince, müteahhidin şahsi becerisinin önemi yok ise, bu durumda işi başkasını da yaptırabilir. Malzeme iş sahibi tarafından verilmiş ise, müteahhit, işin sonunda artan malzemeyi iade etmekle yükümlüdür. Şayet malzeme müteahhit tarafından temin edilmiş ise, bu durumda müteahhit aynen satıcı gibi sorumludur. Müteahhit zamanında başlamak ve bitirmek zorundadır. İşi zamanında teslim etmediği taktirde iş sahibinin zararından sorumlu olduğu gibi, sözleşmede cezai şart kararlaştırılmış ise cezai şartı da ödemek zorunda kalabilir.

İş sahibin borçlarına gelince ise; iş sahibinin asıl borcu ücret ödeme borcudur. Borçlar kanunun 364. Maddesi gereğince, ücret teslim zamanında ödenir. Şayet yapılan iş parça parça teslim ediliyorsa , her parçanın bedeli o kısım tesliminde ödenir. Ücret ile ilgili olarak üç ihtimal ile karşılaşırız. Götürü ücret dediğimiz yani şayet taraflar yapılacak olan işin bedelini kararlaştırmışlar iseler, müteahhit işi bu fiyattan yapmaya mecburdur. Tahmin edilen bedelden daha fazlaya mal olması halinde dahi, bedelin arttırılması isteyemez. Eser, önceden tahmin edilen bedelden daha aşağı bir bedele mal olsa dahi, iş sahibi, kararlaştırılan bedelin tamamını ödemek zorundadır. Yaklaşık ücret ise evvelce kararlaştırılmış veya takribi bir surette kararlaştırılmış olan bedel, yapılan şeyin kıymetine ve müteahhidin masrafına göre tespit edilir. Kanunun  hükmü bu olmasına rağmen uygulamada işin bedelinin tespiti ciddi sorunlar çıkarmaktadır. Hem iş sahibin hem de müteahhidin sonradan bu tür sorunlar yaşamaması için ücreti ve yapılacak net olarak tespit etmelerinde fayda bulunmaktadır. Ücretin önceden kararlaştırılmamış olmaması durumunda işin maliyeti hesap edilir ve o meslekteki teamüller nazara alınarak ücret tespit edilir. Müteahhidin ücret alacağı Borçlar Kanunun 126. Maddesi hükmü gereğince, muacceliyet tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımına tabidir.