'KENDİMİZE ZAMAN AYIRMALIYIZ'

Aykut Onur KALAYCI

KENDİMİZE ZAMAN AYIRMALIYIZ!

 

FİLM DEĞİL BİZİM İSTANBUL KOM ŞUBE

 

İstanbul'da trajikomik akaryakıt kaçakçılığı dosyasını aralamadan, izin verirseniz yazıma kıssadan hisseyi paylaşarak başlıyorum: Hadi şöyle arkanıza dayanın ya da çayınızı, kahvenizi yudumlarken yeni yazımı okumaya başlayın...

 

BALTAYI BİLEMEK..

 

Bir ormanda iki kişi ağaç kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor, ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Akşamları da arkadaşından bir kaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş. İkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında eve dönüyormuş. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar.

 

PEKİ, İŞİN SIRRI NE?

 

Sonuç: İkinci adam çok daha fazla ağaç kesmiş. Birinci adam öfkelenmiş: "Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken işe başladım, senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Bu işin sırrı ne?"

İkinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiş:

"Ortada bir sır yok. Sen durmaksızın çalışırken, ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla, daha az çabayla daha çok ağaç kesilir.

"Kendimizi geliştirmek, baltamızı bilemektir. Kendimize zaman ayırıp, yaşamımızı objektif bir bakışla gözden geçirmektir. Zayıf bulduğumuz yanlarımızı geliştirmek için çaba göstermektir. Bu, zihnimizin, ruhumuzun, karakterimizin güçlenmesi için olmazsa olmaz bir koşuldur.

 

KENDİMİZE ZAMAN AYIRMALIYIZ

 

Delhi'deki ünlü tapınakta Sokrat’ın şu sözü yer alır: "İnsan Kendini Tanı." Kendini tanımak, şu anda olduğumuz noktayla olmak istediğimiz nokta arasındaki yoldur. Kendini tanımak, kendimizi nasıl gördüğümüz ile başkalarının bizi nasıl gördüğü arasında fark olmaması anlamına gelir. Bireysel ve iş yaşamımızda başarılı, mutlu ve doyumlu olmak istiyorsak, baltamızı bilemek için kendimize zaman ayırmalıyız.

 

DENİZ GÜMRÜK MUHAFAZA KAÇAKÇILIK VE İSTİHBARAT BAKIYOR KOM AVLIYOR!

Ara başlık zorunuza gittiyse hiç umurumda değil sevgili deniz muhafazalar. Doğruya doğru eğriye eğri bende bilirsiniz. İstanbul'da polis tarafından ardarda akaryakıt kaçakçılığı operasyonları gerçekleştirilirken, deniz gümrük muhafazanın bu işin ucundan tutmaması hani bir - iki tane de olsa operasyon yapmaması çok enteresan, çok düşündürücü. Bakın hele son zamanlarda yapılan operasyonlar 'Yahu deniz gümrük muhafaza nerede' dedirten cinsten onu da söylemiş olayım. Ha illa ne yapmışlar kardeşim dersen şöyle hatırlatma yapıp zihinlerinizi tazeleyeyim.

DENİZ GÜMRÜK MUHAFAZA KAÇAKÇILIK VE İSTİHBARAT BAKMIŞ POLİS ENSELEMİŞ!

İstanbul Emniyeti KOM Şubesi'nin acar polisleri Türk karasularından transit geçen gemilere verilmek üzere Kocaeli Dilovası Akaryakıt Dolum Tesisleri'nde ihrakiye kapsamında akaryakıt alan bir tankerin Marmara Denizi açıklarında küçük teknelere söz konusu akaryakıtı boşalttığını belirler.

Bunun üzerine KOM dedektifleri kapsamlı bir araştırma başlatır. Geminin kimliği, kimlere hizmet ettiği deşifre edilir. İstihbarat çalışmasının ardından ise, hem denizden hem de havadan tankerin hareketleri izlenir. Yapılan görüntülü çalışmada tankerden teknelere boşaltılan akaryakıtların, Yenikapı Sahili’nde bekleyen minibüslerin içerisindeki fiber tanklara boşaltıldığı ve daha sonrasında ise söz konusu akaryakıtın İstanbul'un birçok ilçesinde bulunan tır garajlarında piyasaya sürüldüğü belirlenir.

Polis helikopterleri ve polis tekneleri desteği ile icra edilen operasyonla tanker, tekne ve minibüste 396 Bin Litre akaryakıta el konulur. İstanbul KOM sadece bu operasyonda mı kaçak akaryakıtçılara darbe vurmuştur? Elbette hayır. KOM ekipleri yılbaşından bu yana 860 Bin Litre kaçak akaryakıt ele geçirmiştir. Yapılan operasyonlar kapsamında bir tanker, 1 tekne ve 12 araca el konulmuştur. Yani deniz gümrük muhafaza bakmış polis kaçak akaryakıtçıyı enselemiştir.

FİLM ÇEVRİLİYOR FİLM...

 

Yukarıda da önemle belirttim dedim ki sakın bu başlık seni kızdırmasın sevgili deniz gümrük muhafaza kardeşlerim ama durum böyle. Bakın bu satırıma aynı operasyondan örnek vererek devam etmek isterim izniniz olursa..

 

İstanbul KOM havadan ve karadan bu operasyonu gerçekleştirirken ne hikmettir ki karadan gelişmeleri takip eden polislerin yanına gelenler özellikle havada yaşanan sıkı takibi ve helikopter hareketliliğini görenler polislere sorar; 'Yahu bu gökyüzündeki hareketlilik ne böyle? Film mi çevriliyor?’ İstifini ve operasyonun ciddiyetini bozmayan polis cevap verir; 'Evet, evet yanılmadınız film çevriliyor, film'

 

Ne kadar üzücü ne kadar düşündürücü. Sormak isterim. Allah aşkına bu operasyon yapılırken, Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğü’nün çok önem vererek İstanbul'da kurduğu Deniz Gümrük Muhafaza ve İstihbarat Müdürlüğü ekipleri neredeydi? Vicdanlara danışırsak burada bir görev zafiyeti yok mudur?

 

Bildiğim kadarıyla ihrakiye ile ülkemizden transit geçen gemilere akaryakıt verecek tankerlerin listesi günlük gönderilir. Geçmiş dönemlerden bir örnek vermek gerekirse, 90'lı yıllarda Büyükdere Gümrük Muhafaza Müdürlüğü'nden ihrakiye ile yakıt verecek tankerlerin listesi Sirkeci'de bulunan Gümrük Muhafaza Kaçakçılık İstihbarat Müdürlüğü’ne gönderilir. Ekipler o zor günlerde denize açılır, takipler yapılır ve çok sayıda kaçakçılık olayı ortaya çıkartılırdı.

 

HESAP SORACAK MISINIZ ACABA?

Sormak isterim umutsuzca.. Günümüzde olanaklar çok daha fazla olmasına karşın yukarıda aktardığım Yenikapı’da yapılan kaçak akaryakıt operasyonunda helikopterler havada uçarken, polis tekneleri denizde Yenikapı sahillerinde turlarken, minibüslere kaçak akaryakıtlar boca edilirken deniz gümrük muhafaza ekipleri neredeydi?

Kızmayın, darılmayın gerçekten neredeydiniz? Sayın Bakan, Sayın Gümrükler Muhafaza Genel Müdürü bunun adı görev zafiyeti değil mi? Hani usulden de olsa Allah aşkına hesap soracak mısınız bu vurdumduymazlıktan..

Bekleyip ve görelim sonucu sizlere bu köşemizden duyuralım...