KIZMAYIN AĞABEYLER, ABLALAR, EVLİ ÇİFTLER, BEKÂRLAR

Aykut Onur KALAYCI

KIZMAYIN AĞABEYLER, ABLALAR, EVLİ ÇİFTLER, BEKÂRLAR

-MERSİN'İN KARANLIK ODALARINDA KARANLIK KİŞİLER-

AMAN HA! KONUŞTUKLARINIZ KAYDEDİLMESİN?

GÜMRÜK İLE TİCARET AYRILIYOR MU?

EYY ATSIZ, YATTIĞIN YER CENNET OLSUN!..

Yazımın ana konusuna geçmeden önce şunu ablalara, ağabeylere, sitemkâr dostlara, eşlere, bekârlara önemle hatırlatmak isterim. Yazı yazmaya başladığım yıllar öncesinden bu zamana kadar, ne yazdıysam hepsini belgeler ışığında kamuoyuna yansıttım. Çoğu zaman elimdeki belgeler dışında, belgelerin gerçeği ne kadar yansıtıp yansıtmadığını da araştırdım. Kolay değil! Kolay değil çünkü yazdığınız yazıyla bir kurumu, bir müdürlüğü, müdürü, amiri, memuru zan altında bırakacaksınız. İnanın o kurumu, müdürlüğü, müdürü, amiri, memuru zan altında bırakmanın ötesinde onları başta ailelerine karşı alçaltıcı, küçük düşürmemek için çabaladım, çabalamaya da devam edeceğim. Kimsenin yazılarımı beğenmesi gibi bir beklentim yok, aynı zamanda kimseden alkış beklentimde..

ÖRNEĞİN MERSİN'DE HAKSIZ MIYMIŞIM?

Binlerce örneğin arasından size Mersin Gümrüğü'nü örnek göstermek isterim. Yüzlerce ihbar geldi, geliyor Mersin Gümrüğü'nden.. Biliyorum bazıları diyorlar ki, hiç kalkmayacaklarını zannettikleri deri koltuklarından ‘Amannn gelirse gelsin. Yazsa ne olur çizse ne olur'.

İşte o beylerin söylediği gibi olmuyor yazılarımı kaleme aldıktan sonra. Yani devlette var. Tabii ki içlerinden biri, birileri 'Ne diyor, ne yazıyor bu adam' diye bakıveriyor yazılarımın muhatabı kuruma, müdürlüğe, amire, memura. Sonuç aşağıda. Bakın Mersin yazılarımdan sonra olup bitenler aynen şöyle sevgili okurlar:

MERSİN'DEKİ DEPREMİ SİZLERDE HİSSETTİNİZ Mİ?

Evet..! Mersin'de yazılarımın ardından tam anlamıyla bir deprem oldu. Başta bölge müdürü gitti, bölge müdürünün iki yardımcısı şube müdürlüğüne düşürülerek sokak ağzıyla 'attan indirilip eşeğe bindirildi' Diyeceksiniz ki, Mersin Gümrüğü'nde değişen bir şey var mı? Var, var onu da yazayım size.

Kızmaca, darılmaca yok ama.. Değişimlerin ardından Ankara gerekli hamleyi yaptı. Mersin Gümrüğü'ne önce bölge müdür vekilini gönderdi. Arkasından da iki bölge müdür yardımcısı vekilini.. Peki..! Kim bu bölge müdür vekili? Ah, ah kızmayın, ağabeyler, ablalar, evli çiftler, bekarlar.. Gönderilen bölge müdür vekili daha önce Gürbulak Gümrüğü'nde bölge müdür vekilliği yapmış ama asaleti nedendir, ne hikmettir çıkmamış ve bölge müdür yardımcısı olarak Doğu Marmara'da görevlendirilmiş bir kişi.

Yani koca Mersin'e asaletini bir türlü alamamış, ömrü vekâleten olan bir kişi görevlendirildi. Ne diyelim hayırlısı olursa adamcağıza bu görevinde bari asalet verilir de 'Vekâleten Bölge Müdürü' sıfatı üzerinden kalkar. Kızmıyorsunuz değil mi? Hayır devam edeceğim de...

‘KARANLIK ODALARDA KARANLIK TİPLER’

Peki, kızmıyorsanız devam ediyorum o zaman. Mersin'den gelen en son duyum hani duyumda değil de kulağıma gelen bilgiler şunlar. Gümrüğün en mahrem, karanlık odalarının bugünlerde ipek kravatlı misafirleri varmış! Bunların önceliği yeni gelen bazı isimleri ziyaret etmekmiş. Kim mi bu ipek kravatlılar? Onu da hiç sulandırmadan söyleyeyim SİGARACILAR... HANİ BEBE KATİLİ, KINALI KUZULAR MEHMED'LERİN KATİLİ, PKK'NIN EN BÜYÜK GELİR KAYNAKLARINDAN OLAN KAÇAK SİGARACILAR VAR YA HAH İŞTE ONLAR...

YA BİRİLERİ BU KONUŞMAYI DUYDUYSA…?

Ne yani duyamaz mı? Hangi konuşmayı mı? Kızmayın ağabeyler, ablalar, evli çiftler, bekarlar, müdürler, amirler, memurlar...Bakanlığın vekaleten görev verdiği bazı bölgelerdeki bazı yetkililer, kaçak-köçekçilere aynen şu telkini veriyorlarmış..' Hiçççç panik yapmayın... Buradan çok yakın zamanda işlerinize engel olmak isteyen, size çelme takmak isteyen herkes görevden uzaklaştırılacak. Sizler için uyumlu bir çalışma ortamı hazırlayacağız. Kamu görevlilerini hallaç pamuğu gibi atacağız. Özellikle bunu kaçakçılıkla mücadele eden ve sizlerin karşısında duran görevlilere yapacağız'

Bakın kaçakçıya bunları söyleyenlere bir çift sözüm var 'Vallaha yerin kulağı vardır..ister misiniz bu konuşmalarınız bir yerlere takılıp not edilsin. Olamaz mı sizce yani... Bak şimdi uykunuz kaçtı değil mi? Hay Allah yine birilerini kızdıracağım ama ne yapayım huyum kurusun yaradılış benimkisi...

BİR DE BUNLAR ÇIKTI BAŞIMIZA

Kaçakçısı, iti, uğursuzu azmış gibi bir de bunlar çıktı karşımıza. Kim bunlar yazayım sizler de okuyun, bilgilenin. Okuyun, bilgilenin ki bu kişiler bugün bilemedin yarın sizin de karşınıza çıkar sevgili gümrükçüler. Efendim gümrüklerde yeni türeyen bu zatı muhteremler bakanlık merkez teşkilatındaki çok önemli mevkilerde bulunan kişilerin adlarını kullanıp, selamlarını söylüyorlarmış. Bunlara kısaca profesyonel iş takipçileri deniliyormuş. Bakın benden söylemesi bunlara direnen vatan evlatları ne oluyormuş biliyor musunuz? Önce önüne harita konuluyor, sonrada bu haritadan yer beğenmesi isteniyormuş..Bakın sizleri bir daha uyarıyorum gümrük çalışanları iyi okuyun bu satırları bugün bilemediniz yarın bu kişiler karşınıza çıkabilir. Gardınızı alın..Sonra Aykut Ağabey söylemedi demeyin...

SON DAKİKA… SON DAKİKA…

Gelen bilgiler şöyle: Bakanlıkta füze misali hızla yürütülen taşınma işlemine son verilmiş. Çünkü çok yukarıdan bir kişi Bakanlığın ticaret ile gümrük kısmının ayrılması gerektiğini belirtmiş. Allah, Allah niye ayrılıyor ki..Uzun adam bir şeyler duymuş olmasın! Hani duymuşsa yandı gülüm keten helva..

EYY ATSIZ YATTIĞIN YER CENNET OLSUN!

Olayı geçen yazımızda sizlere 'Aman Yarabbi' başlığı altında duyurmuştuk.

Yazımızın konusu, Muratbey Gümrüğü kontrolündeki P antrepodan uçan ve içerisinde top top kumaşlarla dolu olan 32 konteynırla ilgiliydi. Kusura bakmayın sevgili okurlar, sizlere eksik rakam söylemişiz. Son ulaştığım bilgilere göre antrepodan uçan konteynırların sayısı an itibariyle 100'ün üzerindeymiş. Lütfen bağışlayın beni. Hatırlatmak isterim ki aynı yazı da şu soruları da ilgilisine sormuştuk:

Birrrr- Bu antrepo hangi gümrüğün denetiminde? MURATBEY GÜMRÜĞÜ.

İkiiiii- Efendim bu kumaşlar antrepoya gelene kadar kimse hiç bir şey duymamış, görmemiş mi? Duyamadım... Efendimmmm?

Üçççç- Hadi yetkili beyin işleri güçleri vardı. Yok mu buranın amiri, memuru onlar ne yapıyorlardı acaba?

Dörttt- Koca koca konteynırlar (10 konteynırı aşkın) kumaş antrepoya sokulurken gürültüsü Ankara'dan hiç mi duyulmadı..Vallaha duyamıyorum..Sesli birazzz.

Eyy Ankara’daki yetkililer, isterseniz bu müdürü bir de ödüllendiriverin!

Sorularımızın cevabı geldi sevgili okurlar. 32 konteynır kumaş olayını gümrük muhafaza ortaya çıkarmış. Çıkarmış çıkarmasına ama 100'ün üzerinde konteynır antrepodan havalanırken de kimsenin haberi olmamış. Peki 32 konteynır kumaş vurgununun ortaya çıkmasının kahramanı kimmiş? Bizim Atsız..

Atsız'ta kim mi? Anasından helal süt emmiş bir gümrük çalışanı diyelim şimdilik. Ne mi yapmış bizim Atsız? Olayı duyduktan sonra yatmış söz konusu antreponun önüne. Sıkı mı bizim Atsız'ı yerinden kaldıracak biri veya birileri. Yöneticiler girmiş devreye ama ııhhh Atsız oralı olmamış. Atsız yaşanılanları Ankara'daki bir yetkiliye anlatmış. Yetkili de ona yat kalkma talimatı verince bizim Atsız yayılmış çayıra yayılır gibi antreponun önüne. Eşittir sevgili okurlar, kumaştaki vurgunu Atsız antreponun önüne yatmasaydı duyamayacaktık. 100'ün üzerinde uçan konteynırdan haberimiz bile olmayacaktı. O antrepo devleti soymaya devam edecekti.

Atsız şimdi ne mi yapıyor? İyi geçen ay ki maaşını aldı. Evine haram para götürmedi, evlatlarının boğazından haram lokma geçirmedi. Sağlığı da yerinde çok şükür. Olayı kapat diyen birisi, birileri kim mi? Adını yazamıyorum ama sevgili okur takdir edersiniz ki Atsız gibi biri değil!

Yattığın Yer Cennet Olsun Atsız Kardeşim...

Haa unutmadan, antreponun bağlı olduğu gümrük müdürlüğünün müdürü de Karadeniz’e bölge müdür vekili yapılıvermiş!.. Ankara beni yanıltmadığı için de buradan ilgililere çok çoook teşekkür ediyorum.

 

- YAZARDAN SON DAKİKA FLAŞ NOT -

ÜLKEMİZİN DÜNYAYA AÇILAN PENCERESİ OLAN İSTANBUL HAVA LİMANINDA TİCARET BAKANLIĞI YETKİLİLERİNİN UNUTTUĞU BİR KONUYU BURADAN GÜNDEME TAŞIMAK İSTİYORUM.

BAKANLIK İSTANBUL HAVA LİMANI GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ KURARKEN, KARGO GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ’NÜ KURMAYI HERHALDE  UNUTMUŞLAR!..

 DÜNYANIN EN BÜYÜK HAVA LİMANINDA İŞ KAPASİTESİ DE GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULDUĞUNDA, İLERİDEKİ DÖNEMLERDE SIKINTI YAŞANMAMASI İÇİN YETKİLİLER BİRAN EVVEL BU UYARIMI DİKKATE ALIRLAR İNŞALLAH!

 

- YAZARIN NOTLARI -

1-) Konu basit. Aslında basit deyişimiz, hepi topu yeni bir gümrük idaresinin / kapısının açılması. Diğer taraftan bakarsan, ülkenin DÜNYA’ya açılan yeni penceresi (yani öyle dile kolay geldiği gibi basit de sayılmaz)

İstanbul Havalimanı ve İstanbul Havalimanı Gümrük Müdürlüğü’nden bahsediyoruz. Pazartesi günü açıldı hayırlısı ile..

İndi uçaklar, kalktı, harala gürele derken.. Seferler başladı.

Başladı da, salı günü bir gördük ki (İGA) gümrük idaresinde “ufak bir ayrıntı”yı unutmuş!

GÜMRÜK MÜŞAVİRLERİ’ni unutmuş!...

Efendim, dernek marifeti ile yazışmalar, Valilik-Mülki Amirlik vs. nezdinde çabalar neticesinde gümrük müşavir ve yardımcılarının ‘görevli muhafaza marifeti’ refakatinde Kırmızı Hat’ta işlem görecek beyannameleri için muayenede nezaret edebilmesi için (yarım ağızla da olsa) izin çıktı.

Ağalar! Beyler!

Soru-Yorum?

Orada 3-4 aydır bu açılış için görevlendirilmiş bir Gümrük müdürü, bir de onu, o açılış işi için görevlendirmiş bir Bölge Müdürü var.

-O Gümrük Müdürü, nasılsa sürem doldu gidiciyim amaan bana ne mi dedi?

-O gidici müdürü orada görevlendiren Bölge Müdürü, hele bir açılsın orası da dumanı arkasından mı gelsin dedi?

Buraya kadar yazdıklarımız “dedi-kodu”

Sahi?.. N’olcak bu “gümrük müşavirlerinin” hal-i ahvali??

2-) Değerli Okurlarım, Mersin'e önümüzdeki günlerde kaldığımız yerden devam edeceğim. Tabii çok büyük bir dosyayı da açacağım. Duyurulur!