MAFYA MÜDÜRÜNÜ ARIYOR!..

Aykut Onur KALAYCI

MAFYA MÜDÜRÜNÜ ARIYOR!..

GÜMRÜĞÜN DÜRÜST BAKANI

 KAÇAKÇI KIZGIN VE ÇARESİZ

  -   GÜMRÜKTE ESRARENGİZ İSTİFALAR -

   OOO HAYIRLI İŞLER BEYLER...

Önce seri operasyonlar başladı. Birkaç iyi adam İstanbul Gümrükleri’nin tozunu attırıyordu. Ambarlı Gümrüğü’ne daldılar önce. Devletin kasasına yapışmış sülükler tepsi getirdiklerini söylüyorlardı. Ama yer mi bizim çocuklar.! Kadıköy’deki o firmanın gırtlağına çöküverdiler. Sonuç; tepsi beyan edilen konteynırların içerisinden balya balya kaçak sigaralar çıktı. Arkasında terör örgütü PKK’nın bulunduğu kaçak sigara organizasyonuna darbe indirildi.

KAÇAKÇI KIZGIN, KAÇAKÇI ÇARESİZ

Yer yine AMBARLI.  Bu sefer gümrüğe beyan edilen materyalin adı ‘bavul seti’ Ama dedik ya bizim çocukların karnı tok diye. Yine yemediler Anadolu’nun helal süt emmiş evlatları. Önce konteynırlara kısa bir kontrol, ardından bir X-Ray cihazı uygulaması. Ve sonuç bavul setleri 23 MİLYON LİRALIK kaliteli saatlere dönüştü. Bizim çocuklar zafer sarhoş, kaçakçılar ise kızgın ve çaresiz.

ENSELERİNDE BOZA PİŞİRDİLER

Ardı ardına geliyordu tokatlar.  Hız kesmeden. Kaçakçıların ensesinde boza pişiriyor bizim gümrükçüler.  Libya operasyonunu patlattılar bir ara. Libya’ya yapılacak ihracatta yine dalavereler vardı. Beyan ile konteynırın içerisindekiler çok ayrı şeydi. Operasyon başlatıldı. Konteynırlar teker teker açıldı. Sonuç her zaman ki gibi oldu. Bizim çocuklar zafer sarhoşu, kaçakçılar ise kızgın ve çaresiz. Konteynırların içerisinden silahlar çıktı!

‘DİZİ FİLM’ GİBİ

Polisiye dizisi gibiydi bizim kerataların operasyonları. Her gün her hafta bir macera. Silah operasyonunu, Haydarpaşa Gümrüğü’nde yapılan soruşturma izledi. Kimyasal çuval beyan edilen konteynırın içinden tam 1,5 MİLYON LİRA  değerinde parfüm ve spor ayakkabısı ele geçirildi. Ayakkabıları, kırtasiye tütün, uyuşturucu ve dişçilik malzemeleri yakalamaları takip etti. Altı ay içerisinde 60 milyonun üzerinde devlet kaybı önlendi. Bizim çocuklar zafer sarhoşu kaçakçılar ise kızgın ve çaresiz.

KAÇAKÇI MÜDÜRÜNÜ ARIYOR..

Sevgili okurlarım bu önemli bilgileri verdikten sonra şimdi geliyorum bu haftaki yazımın ana temasına. Ard arda baskınlar yiyen, ensesinde boza pişirilen kaçakçılar durum böyle olunca ne yapıyorlar? Öyle ya çarklarını döndürmek zorundalar. Kolay para kazanmayı devam ettirmek, devletin kasasını hortumlamak zorundalar. Sevgili okurlarım bu pislikler operasyonları yiyince herkesçe bilinen bir yola başvuruyorlar.  Geçmişte sıkça başvurulan bir yöntemi uygulamak istiyorlar. Uygulamak istedikleri yöntem ya da birbirlerine sordukları soru şu: “Biz bu bölge müdürünü nasıl görevden aldırabiliriz. Bu kişiden nasıl kurtuluruz?”

KORKUNÇ BÜTÇE

Bu sorunun cevabını netleştirmek için İstanbul’un lüks restoranlarında bir araya geliyorlar. Duyduğum kadarıyla bu kaçakçı locası bir de heyet oluşturmuşlar bu iş için. Şimdi tosunların kaygılarının ne denli büyük olduğunu anlamak için yazacaklarımı dikkatle okuyun sevgili dostlar. Bu loca ve beraberindekiler işi o kadar sağlama almak istiyorlar ki, bu iş için bir de fon oluşturmuşlar. Fonun şu anki bedelinin ise, öğrendiğime göre 50 MİLYON LİRA (eski parayla 50 trilyon) olduğu söyleniyor. Şimdiden bir aday da belirlemiş bu oluşum. Adayları, İstanbul’un etkili gümrüklerinde çalışmış bir zat-ı muhteremmiş! Diyeceksiniz ki ‘bu locanın, şer cephesinin içerisinde kimler var?’

Kimler olacak sevgili okurlarım, sizin de yazılarım sayesinde yakından tanıdığınız sigara, makaron, cep telefonu, saat, çakma ürün profesörleri yani kaçakçılığın her türlüsünü gerçekleştirmeyi kendine meslek edinmiş kişiler bunlar.

ATAKÖY MARİNA’DA MİSAFİR AĞIRLIYORLAR!..

Dedik ya boş durmuyorlar bu baronlar diye. Kulağıma kötü kötü bilgiler geliyor. İnşallah böyle değildir diyorum ama iddiaları anlatanlar çok ciddiler. Kaçakçıların, hayali ihracatçıların İstanbul Ataköy Marina’daki misafir ağırlamalarından söz ediliyor mesela.

Kaçakçı lobisi iddiaya göre; Ankara’dan gelen hatırı sayılı bürokratları, eski bakanlar ve milletvekillerini burada kafakola almaya çalışıyorlarmış.  Bazı milletvekillerini İstanbul’un en gözde otellerinde misafir edip spa keyfi yaptırtıyorlarmış. Ve o klasik yöntemi uygulamaya çalışıyorlarmış. Yani benzeri bir önceki İstanbul Gümrüklerinde ve koalisyon hükümetleri dönemindeki bir bakanın bir başmüdür atamasından 5 milyon dolara atama yaptığı uygulamanın aynısını yapmak istiyorlarmış.

BU BAKAN BİLDİĞİNİZ BAKANLARDAN DEĞİL...

Ama bu kaçakçı şer cephesi bence yanlış yoldalar. Zannediyorlar ki; eskiden olduğu gibi  5 milyona, 2 milyona biz istediğimiz müdürü değiştirir, istediğimiz müdürü de siyasiler aracılığıyla göreve getiririz. Bakın ey şer cephesi yanlış yoldasınız! Karşınızda dimdik duran, namuslu şerefli bir bakan var. Hayati Yazıcı bu işleri sevmez, bulaşmaz kafanızı kırı verir alim Allah.  Sayın bakan bakanlığının hiçbir döneminde eski adı başmüdürlük olan şimdi ise bölge müdürlüğü atamalarında bu tip işlerin içerisinde olmamıştır.  Bu konuda en ufak bir dedikodu bile duymadım. Benden söylemesi yemeyesiniz sayın bakandan bir laz köteği.

HAYRET UYANDIRAN İSTİFALAR

Bir furyadır gidiyor bugünlerde. Başta, İstanbul ve Gürbulak olmak üzere gümrükçüler seriye bağlamış istifa ediyorlar. Garip, garip işler yapılıyor.  Kimileri çalışırken birilerinin üzerlerine kurdukları firmaları devir alıyorlar, anlaşmalı boşanıp mallarını eşinin üzerine yapanlar da  yok değil! İlk görev yeri İstanbul olupta üç dört yıl çalıştıktan sonra istifa eden  Ambarlı, Halkalı Gümrüğü’nün bundan önce dokunulmazı olan ismi malum firmaya kapağı atanlar  oluyor bu aralar. Laf aramızda bu firma yukarıda söz ettiğim kaçakçı lobisinin de başı ha.

OOO HAYIRLI İŞLER BEYLER...

Birde istifa ettikten sonra gümrük defterini kapatıp, başka sahalara dalanlar var. İşte en merak ettiğim bu tosunlarda bu zümre. Keratalar değişik değişik işlere giriyorlar. Örneğin birileri var ki, vallahi şaşarsınız. Gümrükçülükten dondurmacılığa soyunmuş bizimkiler. Yok, canım DONDURMAM GAYMAK’ filmi misali dondurmayı motosiklette satmıyorlar. Tosunlar, Ankara’nın meşhur Bahçelievler Semti’nde lüks bir pastane açmışlar. Yakında da pastanelerinin aynısını Emek’te  de açacaklarmış. Helal olsun tosuncuklara demek ki zamanında öyle ÇALIŞMIŞLAR Kİİİİ ya da öyle MAAŞLAR almışlar ki pasta haneler zinciri dahi açıyorlar. Bende çalıştım bu gümrükler de ama hayret benim simit satacak tezgâhım bile yok. Kimseye kızmamak, hayıflanmamak lazım demek ki benim ÖYLE ÇALIŞMA POTANSİYELİM yokmuş. Anlamayan yoktur umarım...

Dosyaları Bir İnceleyin!

Eğer Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yakın tarihte bu istifa eden tosunların dosyalarını bir incelerse ortalık yangın yerine döner diye düşünüyorum. Aklıma gelmişken bu konuyla ilgili geçmiş dönemdeki bir uygulamayı da aktarmak isterim sizlere. Dönemin İçişleri Bakanı Sayın Sadettin TANTAN’a gönderilen ihbar mektubu gerekli araştırmaların yapılması için Gümrük Müsteşarlığı’na gönderilir. Konu meslekten ayrılan, istifa eden ya da çalışan gümrükçülerin mal varlığının araştırılmasıyla ilgilidir. Müsteşarlık, İçişleri Bakanlığı’ndan gelen yazılı ihbar üzerine harekete geçer.

VALLAHİ DE YATI OLANLAR ÇIKTI!

Konuyla ilgili bir kontrolör görevlendirilir. Yapılan çalışmanın neticeleri dehşet ve hayret vericidir. Örneğin; sadece sıradan bir gümrük görevlisinin başta İzmir olmak üzere 20’nin üzerinde dairesi, değişik bankalarda yüklü miktarda parası çıkar. Hazırlanan mal varlığı araştırması raporunun ardından bu sıradan olmadığı anlaşılan memurla ilgili, cumhuriyet başsavcılığı 5 yıl hapis istemi ve mallarına el konulması için iddianame hazırlar. Yine o dönemde Ankara’da gazetecilik yapan şimdi ise aynı gazetenin İzmir Temsilciliği görevini sürdüren Ufuk TÜRKYILMAZ’ın bu konuyla ilgili yazdıkları hala aklımda. Türkyılmaz’ın haberine göre; soruşturma kapsamındaki bir memurun da - sıkı durun şimdi - tam17 metre uzunluğunda batar kat dâhil üç katlı yatı olduğu ortaya çıkmıştı.

İŞTE O RAPORUN MİMARI:

Bu rapor ya da araştırma ne derseniz deyin o dönemlerde akılları başa getirmişti. Herkes bu vurgunların, haksız haram kazançların  önüne geçilmesi için çalışmalar başlatmış, ilgili bakanlıklar harekete geçmişti. Peki, bu soruşturmayı kim yaptı derseniz onu da hemen açıklayayım sizlere. Gümrük Muhafaza Genel Müdür Vekili Abdullah SOYLU!... Soylu’nun o dönemde bile teşkilat içerisinde ne kadar önemli bir isim olduğunu şimdi ki görevine de layık olduğunu açıkça dile getirmek isterim.

BULGARİSTAN’A KUMAŞ İTHALATLARI

Bir önceki yazımda rumuz kullanarak isimlerini pek fazla dillendirmediğim, Bulgaristan’dan kumaş ithalatları gerçekleştirdiği iddia edilen bazı firmalar bana mail ortamında ulaştılar. Firmalar böyle bir ithalatlarının söz konusu olmadığını belgelerle tarafıma göndermişler.  Bende gazetecilik etik kuralları içerisinde bu firmaları yazımın içerisinden çıkarttım. Bu kumaş olayı çok su götürür bir mesele bence.Tabii şimdilerde revaçta olan gümrüğümüz Bursa Gemlik araştırmam bitince bu konuyu tüm detaylarıyla köşeme taşıyacağım. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın!...Duyurulur.

-DİKKAT! YAZARIN SON DAKİKA İSTANBUL NOTUDUR-

İstanbul Ambarlı Gümrüğü’nde bugün gerçekleştirilen bir operasyonda; tam 500 box Marlboro sigarası ele geçirildi.(50 BİN KARTON) Bu olaya adı karışan firmanın gümrüğe beyanı ise, şimdi sıkı durun Çamaşır Mandalıymış! Belirli kesimlere buradan seslenmek istiyorum: Yazdıklarımın hikaye olmadığını artık anlamışsınızdır!! Konuyla ilgili ayrıntılar içinse bir sonraki yazımı bekleyin!