Milli İstihbarat Akademisi'nden "Modern Savunma İstihbaratı ve Açık Kaynaklı İstihbarat Yaklaşımı" analizi

Milli İstihbarat Akademisi'nce "Modern Savunma İstihbaratı ve Açık Kaynaklı İstihbarat (OSINT) Yaklaşımı" başlıklı analiz yayımlandı.

Ankara

Analizde, 21. yüzyılda yeniden öne çıkan konvansiyonel harp tehdidi ve askeri istihbarattaki dönüşüm ele alındı.

11 Eylül sonrası dönemde devletler arası harp ihtimalini düşük seviyede gören yaklaşımın, günün jeopolitik gelişmeleriyle geçerliliğini yitirdiğine işaret edilen analizde, Rusya-Ukrayna Savaşı, İran-İsrail gerilimi ve Hindistan-Pakistan arasındaki çatışma senaryoları ile askeri konjonktürün yeniden yapılandığına dair örneklere yer verildi.

Geçen yıl itibarıyla küresel savunma harcamalarının 2,7 trilyon doları aştığı, bu durumun, sadece bölgesel değil, küresel çapta harp senaryolarının olasılığını artırdığı ifade edilen analizde, bu çerçevede, Tayvan merkezli bir Hint-Pasifik krizinin, ABD-Çin gerilimini de kapsayarak daha yıkıcı bir potansiyel taşıdığına dikkat çekildi.

Savunma ekonomisinin ve silahlanma yarışının hızla tırmandığı, güç dengelerinin yeniden belirlendiği bir döneme girildiği kaydedildi.

Artan tehdit ortamına karşı savunma istihbaratında yeni kabiliyetlerin geliştirilmesinin kaçınılmaz olduğu vurgulanan analizde, konvansiyonel harp riskinin artması, istihbarat servislerinin veri işleme, analiz ve tahmin kapasitesini ön plana çıkardığı belirtildi.

Risk modellemesinde yapay zekanın katkısı var

Analizde, yüksek yoğunluklu çatışma ortamlarında istihbaratın sadece askeri değil, stratejik karar alma süreçlerinde de belirleyici olacağına işaret edilerek, Web 2.0 ile ivme kazanan Açık Kaynak İstihbaratının (OSINT), yakın gelecekte OSINT 3.0 dönemine geçiş yapacağı aktarıldı.

Yapay zeka temelli sistemlerin devreye girmesiyle analiz süreçlerinde insan-makine işbirliği modeline geçileceği, OSINT 3.0 ile birlikte açık verilerden stratejik seviyede anlam çıkarma kabiliyetinin daha da gelişeceği ifade edildi.

Analizde, yapay zekanın, savunma istihbaratındaki geleneksel analiz yöntemlerini tamamlayan ve dönüştüren bir unsur olarak öne çıktığı, yüksek hacimli verilerin hızlı işlenmesi, risk modellemesi ve tehdit sınıflandırması gibi süreçlerde yapay zekanın katkısı olduğu vurgulandı.

İnsan faktörünün, stratejik değerlendirme ve sezgisel analiz açısından önemini koruduğu değeryendirilen analizde, yalnızca istihbarat servislerinin değil, düşünce kuruluşları, teknoloji girişimleri ve savunma sanayi aktörlerinin de OSINT ekosistemine dahil olacağının öngörüldüğü bildirildi.

Birçok veri, düşük maliyetlerle analiz edilebilir hale geldi

Analizde, OSINT'e özgü yeni kurumsal yapılanmalar ve kamu-özel işbirliğine dayalı modellerin artacağı, bu yeni yapıların devletlerin entelektüel sermayesi ile desteklenmesi gerektiğinin altı çizildi.

Bugün, daha önce yüksek gizlilik derecesine sahip birçok askeri bilginin, açık kaynaklardan elde edilebildiğine dikkat çekilen analizde, uydu görüntülerinden savunma konseptlerine kadar birçok verinin, düşük maliyetlerle analiz edilebilir hale geldiği belirtildi.

Bu durumun hem stratejik avantaj sağladığı hem de güvenlik açığı risklerini beraberinde getirdiğine işaret edilen analizde, şunlar kaydedildi:

"Askerileşen küresel stratejik gündem, ülkelerin güvenlik politikalarında ve uluslararası ilişkilerde askeri unsurların ağırlığını artırıyor. Gelecekte savunma planlamalarının başarısı, sadece askeri kapasiteye değil, aynı zamanda devletlerin sahip olduğu teknolojik altyapı, gelişmiş veri işleme yetkinlikleri ve entelektüel sermayeye bağlı olacak. Artan veri hacmi ve dijitalleşme, karar alma süreçlerinde bilgiye dayalı analizlerin önemini katbekat yükseltiyor."

Analizinde, strateji ve istihbarat topluluklarının, devletlerin güvenlik ve savunma politikalarının şekillenmesinde kilit roller üstleneceği, bu perspektifle, çok aktörlü ve teknolojik açıdan donanımlı bir istihbarat ekosisteminin oluşturulması, ulusal güvenlik açısından vazgeçilmez hale geleceği vurgulandı.

AA