Nazım Hikmet’in Eşyaları Ulucanlar Cezaevi’nde

Ankara’nın Altındağ Belediyesi tarafından müzeye dönüştürülen Ulucanlar Cezaevi’nde sergilenen hatıra eşyalar ziyaretçiler tarafından ilgi görmeye devam ediyor.

Ankara’nın Altındağ Belediyesi tarafından müzeye dönüştürülen Ulucanlar Cezaevi’nde sergilenen hatıra eşyalar ziyaretçiler tarafından ilgi görmeye devam ediyor.

    Bülent Ecevit’in kendisiyle özdeşleşen kasketi ile kravatı, Muhsin Yazıcıoğlu’nun namaz takkesi ve seccadesi, Mustafa Pehlivanoğlu’nun ailesine yazdığı mektup, Deniz Gezmiş’in kendi el yazısı ile Roma hukuku ders notları gibi kişisel eşyalar, müzenin en çok ilgi gören eşyaları arasında yer alıyor.

    Son olarak, Nazım Hikmet’in bir kişisel eşyası da Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde yerini aldı. Nazım Hikmet’in 1940’lı yıllarda Bursa Cezaevi’nde iken, dokuma atölyesinde kendi elleriyle kız kardeşine yaptığı ahşap oymalı dikiş kutusu, Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı tarafından sergilenmek üzere Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ne verildi. Aralık ayının sonuna kadar Cezaevi Müzesi’nde kalacak olan dikiş kutusu, müzenin ziyaretçileri tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı.

    MÜZEDEKİ HEYKELLER

    Altındağ Belediyesi tarafından yeni yaptırılan 3 adet balmumu heykel de müzedeki yerini aldı. İnsan teninden ayırt edilemeyecek kadar gerçekçi olan 2 mahkum ve bir gardiyan heykeli, Ulucanlar Cezaevi’ne şimdiden yeni bir soluk getirdi. Saç telinden ayak uçlarına, göz bebeklerinden sakallarına kadar büyük bir titizlikle işlenen heykeller, müzedeki yerlerine konduktan hemen sonra, görmek ve fotoğraf çektirmek isteyen ziyaretçilerin akınına uğradı. Yeni yaptırılan 3 heykelle birlikte, balmumu heykellerin sayısı 25’e yükseldi. CİHAN