'Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi' yeni yatırımlar için rehber niteliği taşıyor

Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisine göre, bu dönemde Türkiye, uluslararası doğrudan yatırım performansını küresel pazardan alınan pay doğrultusunda nicelik, yatırımın katma değeri yönünden de nitelik özelinde artırmayı hedefliyor.

Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi'nin küresel ekonominin ve yatırım hareketliliğinin yeniden yapılandığı ve öngörülebilirliğin azaldığı bir dönemde ülkeye uluslararası doğrudan yatırımlar (UDY) alanında bir yol haritası sunacağı bildirildi.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, "2021-2023 Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi"ni yayımladı.

Stratejide, UDY'lerin sanayi, ticaret ve maliye politikalarının en önemli tamamlayıcı unsurlarından biri olduğu ifade edildi.

Son dönemde dünya ekonomisinin içinde bulunduğu dönüşüm ve belirsizlik sürecinde ülkeler arası yatırım çekme rekabetinin gün geçtikçe arttığına işaret edilen stratejide, Türkiye'nin bu süreçte ihtiyaç duyduğu katma değerli, bilgi yoğun ve nitelikli istihdam sağlayan yatırımların ülkeye kazandırılması için hedef odaklı bir UDY Stratejisi'nin 2023 yılı hedeflerine ulaşılmasında önemli katkılar sağlayacağı vurgulandı.

Türkiye UDY Stratejisi'nin mahiyeti, hedefleri ve bu hedeflere ulaşmak için geliştirilen stratejileri itibarıyla 11. Kalkınma Planı (2019-23), Yeni Ekonomi Programı (2020-22), 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi ve 2023 Türkiye İhracat Stratejisi ve Eylem Planı ile uyumlu ve bu temel politika dokümanlarının tamamlayıcısı niteliğinde olduğuna dikkati çekilen belgede, "Strateji, küresel ekonominin ve yatırım hareketliliğinin yeniden yapılandığı ve öngörülebilirliğin azaldığı bir dönemde Türkiye’ye uluslararası doğrudan yatırımlar alanında bir yol haritası sunmaktadır." ifadelerine yer verildi.

Stratejinin bu dönemde Türkiye’nin UDY performansını hem nicelik (küresel UDY pazarından alınan pay) hem de nitelik (yatırımın katma değeri) özelinde artırmayı hedeflediğine dikkati çekilen belgede, bu doğrultuda stratejinin "yatırımcı odaklı", "nitelikli UDY için özelleşmiş", "iş birliği ve koordinasyon ile öne çıkan ortak akıl" olmak üzere üç temel prensibe dayanarak geliştirildiği kaydedildi.

Belgede strateji hazırlık sürecinin, "Küresel ve Bölgesel UDY Pazarı ve Pazarın Geleceğine İlişkin Temel Eğilim ve Beklentilerin Analizi", "Türkiye’nin UDY Performansı ve Türkiye Yatırım Ortamının Seçilmiş Ülkelerle Karşılaştırmalı Analizi", "Türkiye için Nitelikli UDY Tanımı, Hedef, Strateji ve Eylemlerin Belirlenmesi" olmak üzere üç ana aşamadan oluştuğu bilgisi verildi.

Yapılan çalışmalar sonucu stratejiye yön veren temel bulgular şöyle sıralandı:

"Küresel ve bölgesel pazar eğilimleri UDY’nin orta vadeli geleceği için her zamankinden daha rekabetçi bir pazar yapısını işaret etmektedir. Türkiye, daralan UDY pazarında hem Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri hem de Almanya, ABD, Çin, Birleşik Krallık ve İtalya gibi daha önce Türkiye'nin rakipleri olarak değerlendirilmeyen ülkelerle de rekabet halindedir. Küresel eğilimler, uluslararası şirketlerin yatırım karar kriterlerini ve bu kriterlerin göreli ağırlıklarını değiştirmiştir. Strateji döneminde yatırımcıların ihtiyaçları ve küresel ölçekte değişen yatırım karar kriterlerinin dinamik bir şekilde takip edilmesi ve gerekli düzenlemelerin hayata geçirilmesi Türkiye’nin UDY performansında belirleyici olacaktır."

Öte yandan, Türkiye'nin yüksek teknolojili hizmet ve imalat yatırımlarında bölgesinde önemli bir yatırım destinasyonu olduğuna işaret edilen stratejide, ülkenin mevcut performansını koruyarak bilgi-yoğun, yüksek katma değerli yatırımlardaki pazar payını artırması için iki temel unsurun kritik öneme sahip olduğu belirtildi.

Bunlardan ilkinin destek mekanizmalarının yatırımcı geri bildirimleri ile şekillendirilmesi, ikincisinin de yatırım ortamının yatırım kararını kolaylaştırıcı şekilde geliştirilmesi olduğu belirtilen stratejide, Türkiye’nin üretim ve ihracat odaklı uluslararası doğrudan yatırımlarda rekabetçiliğini koruması ve güçlendirmesi için iş ortamı, düzenleyici çerçeve tedarikçi altyapısını "Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları"na uyumlu hale getirmesinin kritik önem taşıdığı vurgulandı.

Küresel tedarik zincirlerinde (KTZ) beklenen kısalma eğilimleri ve bölgeselleşme senaryolarının, orta ve uzun vadede Türkiye için fırsat pencerelerini oluşturduğuna dikkat çekilen stratejide, yeni dönemde, ülkenin bölgesinin üretim ve dağıtım üssü olma rolünün güçlenmesinin beklendiği ifade edildi.

Türkiye'nin, jeostratejik konumu, uluslararası şirketlerin kurulu üretim kapasiteleri, güçlü insan kaynağı ve tedarikçi altyapısı ile yatırımcılara değer zincirlerini kurmalarını ve büyütmelerini sağlayacak güvenli bir liman sunduğu vurgulanan stratejide, şunlar kaydedildi:

"KTZ’deki dönüşümün Türkiye’ye vadettiği, bölgesinin üretim ve dağıtım üssü olma rolünü güçlendirecek üç temel fırsat penceresi öne çıkmaktadır. Birincisi, halihazırda Türkiye’de üretimi bulunmayan çokuluslu imalat sektörü şirketlerinin Türkiye’ye yatırım yapması, ikincisi mevcut yatırımcının genişleme türü yatırımlarla operasyonlarını büyütmesi ve daha yüksek katma değerli faaliyetlere yönelerek çeşitlendirmesi ve üçüncüsü mevcut yatırımcıların yurtdışındaki tedarikçisi konumundaki şirketlerin Türkiye’ye yatırım yapması. Türkiye, bölgesine gelen genişleme türü yatırımlarda en yüksek performansı gösteren ülke konumundadır. Türkiye’nin mevcut yatırımcılar nezdinde sahip olduğu olumlu algı, ülkeyi bölgesinde avantajlı bir konuma getirmektedir. Strateji döneminde yatırımcı memnuniyetini odağa koyan yaklaşımlarla mevcut yatırımcıların ülkemizdeki yatırımlarını genişletmeleri ve daha yüksek katma değerli alanlara yönelmelerinin desteklenmesi Türkiye’nin UDY performansı için kritik öneme sahiptir. Küresel ve bölgesel UDY pazarında artan rekabetçilik, ülkeler için UDY alanında odaklanma ve önceliklendirme ihtiyacını kuvvetlendirmektedir."

11 strateji ve 72 eylem tasarlandı

Stratejide, Türkiye’nin nitelikli UDY tanımına uygun 7 nitelikli uluslararası doğrudan yatırım profili belirlendi. 2021-2023 döneminde küresel UDY pazarında beklenen daralma, KTZ’deki dönüşüm baskısı ile iklim ve sürdürülebilirliğe ilişkin endişeler çerçevesindeki konular 4 yatay eksen altında toplandı. Bunlara uyumlu olduğu değerlendirilen yatırımlar da nitelikli UDY olarak değerlendirildi.

Strateji, nitelikli UDY profillerine uygun yatırımları önceliklendiren ancak diğer yatırımları da dışlamayan bir yapıda kurgulanırken, temel hedef "Türkiye’nin küresel UDY pazarından aldığı payı nitelikli UDY profilleri özelinde performansını artırarak 2023 yılı itibarıyla yüzde 1,5’e çıkarmak" olarak belirlendi.

Türkiye’yi bu hedefe ulaştıracak 11 strateji ve bu stratejiler altında 72 eylem, ilgili kamu kurumlarıyla ve özel sektör temsilcileriyle birlikte tasarlandı.

AA