Tarih öncesinden günümüze çeşitli medeniyetlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini taşıyan mekânlar olarak tanımlanan SİT sahaları 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında değerlendiriliyor.
Kilometrelerce uzunlukta ve üzerinde binlerce kişinin yaşadığı tarihi ve doğal sit bölgelerine yapılan izinsiz bir müdahale devlet ile halkı karşı karşıya getiriyor.
Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü bile tarihi binasına güvenlik kamerası takarken koruma kurulundan izin alıyor.
Vatandaş 'oturduğu yere izinsiz bir çivi çakamamaktan', yetkililer, 'yasaların çiğnenmesinden' dert yanıyor.
SİT alanları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma bölge müdürlüklerince denetleniyor.
Mersin, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinin bağlı bulunduğu Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü, 2004 yılından bu yana 313 kişi hakkında dava açtı.
Kurul kararlarının iptaline karşı Danıştay ve İdari mahkemelerine 98 başvuru yapıldı.
Bölge Müdürlüğü, süren davaların yanında yüzlerce aile sorunlu halde.
Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürü İsmail Salman, illerde SİT alanı ilan ettikleri çok geniş topraklarda imar hareketlerini kontrol ettiklerinden, ister istemez vatandaşlarla mahkemelik hale geldiklerini söyledi.
Ailelerle uzlaşma yolu aradıklarını belirten Salman, asıl amaçlarının eski eserlerin ve doğal alanların korunması olduğunu vurguladı.
Kültür varlıklarının yeterince korunmadığını dikkat çeken İsmail Salman, şöyle konuştu: "Vatandaşlarla devletin 'nizalı' olduğu belli suç ortamları oluşmuş. Örneğin, Anavarza Antik Kenti, Şar/Comana ile Misis'de devletin tapulu arazisi işgal edilmiş halde. Bazıları işi politize ederek konuşabilir. Ama hiç alakası yok. Vatandaşlar tarihi kentin üzerinde tarla açıyor, ev, hayvanlara barınak yapıyor. Bir şekilde oradan faydalanmak zorunda. Bu insanlarla ayrı ayrı uğraşmak, suçlamak sorunu çözmüyor. Uzun vadede bu ailelerin koruma planı konsepti içinde antik kentin dışını taşınması lazım. Bu olmadığı sürece mahkemelerin sonu gelmeyecektir. Vatandaşın eski eserle ilişkisine önem veriyoruz. Kimseyi mahkemeye vermekten yana değiliz."

