Küresel ekonomik kriz, AB birliği ülkelerini iflasın eşiğine getirirken, Türk iş dünyasın üzerindeki kara bulutlar ise dağılıyor. Toparlanma süreci yaşayan sanayi çevreleri, yatırım için fırsat kollarken, girişimciler ise atağa geçmek için uygun zemin arıyor. Türkiye'deki girişimcilik profilini araştırma yöntemleri dersi için Samsun özelinde inceleyen OMÜ Fen Edebiyat Fakültesi İstatistik Bölümü öğrencileri, kentin girişimci profilini çıkarmak ve onlara ışık tutabilmek amacıyla yaptıkları araştırmalarda dikkat çekici sonuçlara ulaştı. Araştırmalarının geçerlilik ve güvenilirlik analizlerini yaparak bilimsellik kazandıran öğrenciler, araştırmanın ülke genelinde de benzer sonuçlar vereceğini savunuyor.
Anket yöntemiyle yapılan araştırma sonucuna göre işverenlerin yüzde 41'inin çalışanıyla problemi bulunmuyor. Personelin eğitimsiz olmaları ve kalite bilincine sahip olmamaları ise şirket idaresini sıkıntıya sokuyor. Bir iş kurmak için en önemli unsur olarak müşteri-pazar ilişkisi ve sermaye görülürken, girişimci olmak içinse cesaret ve yenilikçilik aranan özelliklerin başında geliyor. Araştırmadan çıkan bir başka ilginç sonuç ise şirket göstergeleri. Geçmiş yıllarda şirketler, satış, ihracat, kar, çalışan başına satış gibi göstergeleri baz alırken, son yıllarda ise "İtibar" kavramı öne çıkmaya, şirketler artık rakamların yanı sıra, süreci saygınlıklarını kaybetmemek için yönetmeye önem veriyor.
Girişimciliğin önündeki engellerin tespitine de yer verilen araştırmada, girişimcilerin yüzde 31.6'sı, siyasi ve ekonomik belirsizlik ile devletin ekonomik politikaları, girişimciliğin önündeki en büyük engel olarak görüyor. Bunu sermaye ve teknoloji yetersizliği izlerken, bürokratik engeller, çalışma mevzuatı ve kalifiye işgücü sorunu ise engeller arasında yer alıyor. Risk alma açısından sanayi grubundakilerin yüzde 20,8'i, ticaret ve hizmet grubundakilerin ise yüzde 21,9'u her zaman risk alabileceklerini belirtiyor. 34 ülkenin bugünkü ekonomik şartları değerlendirildiğinde bugün için girişim ortamının nasıl bulunduğu sorusuna ise girişimcilerin sadece yüzde 1,1'i çok uygun yanıtını verirken, uygun bulmayanların oranı ise yüzde 41.5. Bu değerin girişim ortamında bu ay için kötümser bir havanın hakim olduğunu gösterdiği ifade ediliyor. Ülkenin bugünkü ekonomik şartları değerlendirildiğinde bugün itibariyle yeni bir girişim yapma durumuna ilişkin soruya girişimcilerin yüzde 4.9'u 'yaparım', yüzde 51.6'sı ise 'yapmam' cevabını verdi.
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Proje Koordinatörü Candaş Atalay, girişimcilerin statüleri, rolleri, tutum ve davranışları, amaç ve beklentileriyle ve sosyo-ekonomik süreçteki konumları ve işlevleriyle toplumsal bir kategori oluşturduklarını söyledi. Samsun özelinde ele aldıkları araştırmada girişimcilerin 31-40, 18-30 ve 41-50 arası yaş kategorilerinde yoğunlaştıklarını tespit ettiklerini dile getiren Atalay, "Samsun özelinde girişimciliğin köklü bir geleneğe ve kurumsal altyapıya dayanmadığını göstermektedir. Ancak, girişimci grup içinde genç ve orta yaş jenerasyonunun ağırlıklı olması; dinamizm, hırslılık, yeni gelişmelere ve değişmelere kolayca adapte olabilme gibi bakımlardan önemli bir potansiyelin varlığına işaret etmektedir. Öğrenim düzeyleri genelde yüksek olup, bu durum küçük yaşta örgün eğitime yönlendirildiklerini, mesleki oryantasyonun ve sosyalizasyonun sonradan gerçekleştiğini göstermektedir. Bu çalışmada eğitim değişkeninin girişimciliğe yöneltici rol oynamadığı açığa çıkmakla birlikte, modern girişimcilik açısından formel eğitimin önem kazanması, eğitim düzeyi genelde yüksek olan girişimcilerin önemli bir avantaja sahip olduklarını ortaya koymaktadır. " ifadelerini kullandı.
