Casusluk şebekesinin 2009’da deşifre olduğu ancak askeri savcılıkta general ile albayın müdahalesiyle sümenaltı edildiği belirlendi. İzmir 12. Ağır Ceza’daki dosyanın ek klasörlerinden çıkan bir belgede çetenin yakalanmaktan nasıl kurtarıldığı anlatılıyor.
İZMİR merkezli casusluk çetesinin ilk olarak 2009’da tespit edildiği ortaya çıktı. Casusluk davası ek klasörlerinde yer alan çarpıcı belgede, 2009 yılında “Fuhuşa teşvik, teşhircilik” ihbarı üzerine casusluk çetesinin bazı üyelerine yönelik askeri savcılıkça soruşturma açıldığı ve çok sayıda askeri belge ele geçirildiği yer alıyor. Casusluk davası sanıkları Görkem Bektaş ve Hakan Gürgen hakkında açılan soruşturmada, 203 CD ve resmi evraka el konulduğu belirtildi. Pandora veri tabanındaki belgelerde yeralan olay, soruşturmaya çevrildikten sonra kapatılmış gözüküyor.
Paşa’ya ulaşıldı, dava kapatıldı!!
İzmir 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın eklerinde ilginç bir detay ortaya çıktı. Davanın 23 numaralı sanığı Görkem Bektaş ile ilgili Pandora Veri tabanı içerisinde yer alan Koordinatör bölümünde Coşkun Başbuğ’un açıklamaları yer aldı. Görkem Bektaş’ın özel hayatına ilişkin detaylı bilgilerin yer aldığı “açıklama” başlıklı bölümde, “2009 yılında Çanakkele’de Gelibolu’da başı derde girdi. Yabancı kadınlarla görüntüleri kuruma şikayet edilmiş. Evinde çok miktarda gizli evrak çıkmasından dolayı açılan davayı R.A. Paşa’ya ulaşıldı ve dava kapatıldı” bilgisi yer aldı. Görkem Bektaş hakkında başlatılan soruşturmanın Harp Akademileri Komutanı tarafından durdurulduğu iddia edilen belgede, şu bilgiler yer aldı:
"Bize, komutana sıkıntı yaratır!"
“Görkem Bektaş bize sadık bir eleman olmakla birlikte tedbirsiz hareket etmektedir. Sahip olduğu bilgileri internet ortamında kullandığı bilgisayarda depolamaktadır. Beraber olduğu arkadaşlara ait görüntüleri kullanmaması gerekirken bilgisayarında muhafaza etmiştir. Bize getirdiği askeri bilgilere ait kayıtları işi bittikten sonra imha etmesi gerekirken evinde bulundurmaya devam etmiştir. Evinde yapılan aramada görüntülerin ve bilgilerin ortaya çıkması sonucu hem askeri savcılık hem sivil savcılık soruşturma başlattı. Askeri savcılık, R.A. komutanımızın ve Recai albayımızın sayesinde soruşturmayı uzatmadı, kapattı. Bu durum hem bize hem de komutana sıkıntı yaratabilirdi. Bu olay dışarı sızsaydı komutanımızın rakipleri tarafından aleyhinde terfisini engellemek için kullanılabilirdi.”
Gizli yazışmalar CD’lerde ele geçti!.
Coşkun Başbuğ’a ait belgede “Arkadaşlardan soruşturma sürecinin evrağını istedim gönderdiler. Soruşturma sürecinde Görkem’in evinde bulunanlara bir işlem yapılmadı” bilgisi yer aldı. Başbuğ’un söz ettiği soruşturma bilgilerini içeren belgede ise özetle şu bilgiler yer aldı: İkinci Kolordu Komutanlığı’na, Üstteğmen Görkem Bektaş ve Başçavuş H. G. hakkında 6 Haziran 2009’da ‘Fuhuşa teşvik, teşhircilik’ iddiasıyla ihbar mektubu gönderildi. Kolordu Komutanı Korgeneral Necati Özbahadır, soruşturma izni verdi. Askeri Savcılıkça Görkem Bektaş’ta 65 CD ele geçirildi. Hakan Gürgen’de 138 CD ele geçti. Askeri bilgileri içeren 17 CD’yi Kolordu Komutanlığı’na gönderildi. Kolordu’da hazırlanan tespit tutanağında, çok gizli askeri bilgilerin yer aldığı CD’ler için suç duyurusu yapılması istendi. Başsavcılığı suç duyurusunda bulunuldu. Başçavuş Gürgen hakkında Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde kamu davası açılırken, Görkem Bektaş hakkında herhangi bir dava açılmadığı belgede açıkça yer aldı. (STAR)
