Sanayisini harekete geçirme konusunda görüşlerini paylaşan ŞUTSO Başkanı Ertekin, "İnşallah hep birlikte harekete geçireceğiz. Bu konu ile ilgili, bu işi herkesin gündemi yapacak hazırlıklarımız var. Başta kendimizin beğeneceği mal ve hizmetleri üreterek birbirimizi destekleyip kalkındıracağız. İşçilerimiz ve mahkemelerimiz işvereni pişman etmezse, çocuklarımıza iyi bir eğitim aldırıp kendi işimizde yoğrulmalarına çalışırsak, üniversitelerden bilimden yararlanırsak Şanlıurfa sanayisi ayağa kalkabilir." dedi. Ertekin, kimsenin rahatını bozmak istememesinin Şanlıurfa'nın en büyük hastalığı olduğunu ifade etti.
Türkiye'de izlenen döviz politikalarının da üretimin önünü kapattığını belirten Ertekin, krizin de bunun tuzu biberi olduğunu vurguladı. Sanayiye giren müteşebbisin her engelde daha da bilenmesi gerektiğini aktaran ŞUTSO Başkanı Ertekin, ticaretin cesaret istediğini kaydetti. Şanlıurfa'nın en fazla ihraç ettiği ürünler arasında çimento, çelik boru, trafo ve bulgur yer aldığını aktaran Ertekin, "Sanayimiz çok az olduğu için ihracatta da yetersiziz. İlimizde yılın 12 ayı çalışan tesis sayımız 20 civarında. Bunların sayısını artırmamız lazım. Dünyanın ihtiyacını tespit edip, bunları üretecek tesisler kurmalıyız." dedi.
Oda olarak yatırım önerilerini web sitesinde yayınladıklarını hatırlatan Ertekin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yatırım önerilerimizin sayısını daha da artıracağız. Ayrıca küçük firmalarımızı desteklemek için odamızda bu işi bilen 2 elemanımızı işe başlattık. İhracat potansiyeli olan üyelerimizle 3 defa yurt dışına gittik. Önümüzdeki aylardan itibaren yurt dışı iş gezilerimiz inşallah devam edecek. Böylece ihracatımızı artırmaya gayret edeceğiz. Tabi bizim gayretimiz yetmiyor. Sanayicimiz de ihracatını artırmak için heyecan duymalı. Gayret göstermeli."
ŞUTSO Başkanı Eyüp Sabri Ertekin, Gaziantep'in hububat ve yağ ihracatının 2009 yılında 662 milyon dolar, Şanlıurfa'nın ise 6 milyon dolar olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu: "Oysa Gaziantep'te hububat üretimi pek fazla yok. Ama bizde hububat üretimi çok fazla. Pazarı gözeterek hammaddelerimizi mümkünse son tüketiciye uygun hale getirip satmamız lazım. Büyük düşünmemiz lazım, Ortaklıkla güçlerimizi birleştirip risklerimizi bölmemiz lazım. Ortaklarımıza ve insanlara karşı iyi niyetli olmamız lazım."