16 Aralık 2025
Altın 5901.458
BIST 11348.83
Dolar 42.6986
Euro 50.2969
Sterlin 57.3868
Ankara 6°C

"Tarım Sektörü Dünyanın En Yüksek Girdi Maliyetleriyle Çalışıyor!"

"Tarım Sektörü Dünyanın En Yüksek Girdi Maliyetleriyle Çalışıyor!"
Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, Türkiye'de tarım sektörünün dünyanın en yüksek girdi maliyetleriyle çalışmak zorunda kaldığını söyledi.

Tarımın, bir yandan ölçek ve verim sorunu yaşarken, diğer taraftan giderek artan maliyet-fiyat dengesizliğiyle baş etmeye çalıştığını belirten Çandır, "Dokuzuncu Kalkınma Planı ve 2010-2012 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Planı, tarım açısında değerlendirdiğimizde, sektörel istihdam yüzde 35'lerden yüzde e25 düzeyine düşmüş, yaklaşık 2 milyon kişi sektör dışına çıkmıştır." dedi.

Antalya Ticaret Borsası (ATB), Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV), Ziraat Bankası Antalya Bölge Başkanlığı ve Antalya Tarımsal Bankacılık Şubesi (TOBİ) işbirliği ile düzenlen Batı Akdeniz Sohbetleri Tarım Toplantıları kapsamında, 'Tarımda Küçük İşletme Kalmasın' konusu tartışıldı.

Panelin açılışında konuşan ATB Başkanı Ali Çandır, tarım sektörünün işletmekte olduğu 4,5 milyon dekar arazinin tarımsal faaliyet açsından terk edildiğini söyledi. Tarımda 10 milyar liralık bir katma değer kaybı yaşadığını ve gelir getirici özelliğinin giderek azaldığına dikkat çeken Çandır, şöyle konuştu:

"Sektörde, son 6-7 yıl içinde bu tür makro değişimler yaşanmasında, yanlış destek politikalarının da önemli etkisi olmuştur. Örneğin, toplam ödenmesi 10 milyar lirayı aşan ve çok uzun bir süre uygulamada kalan, Doğrudan Gelir Desteği; büyük ölçekli arazi sahiplerine, adeta tembellik primi olarak verilmiş, tarımdan kaçışı hızlandırmış, verimliliği ve üretkenliği azaltmıştır. Bu nedenlerle, sektörde çalışıp didinen, ter akıtan kesimlere faydası olmamıştır."

Çandır, söz konusu uygulamanın üretimi azalttığını, bunun sonucunda genetiği değiştirilmiş ürün ithalatına mecbur kalındığını ileri sürdü. Bu yıldan itibaren destek ve teşvik konularında havza bazlı bir planlama anlayışının hakim olacağını kaydeden ATB Başkanı, "Özü itibariyle, doğru bir yaklaşım olan bu planlama, alan bazlı olmamalı, mukayeseli üstünlüklere önem vermeli, üretim ve ürüne odaklı olmalıdır. Bu destekler, küçük ölçekli işletmelerin, birlikte hareket etme alışkanlıklarını geliştirme ve motive etme aracı olarak da kullanılmalıdır." ifadesini kullandı.

"TARIM SEKTÖRÜNE FİNANSMAN DESTEĞİ ARTIK DAHA FAZLA ÖNEM TAŞIYOR"

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak da ülke istihdamının yüzde 27'sini halen tarım sektörünün sağladığını kaydetti.

Avrupa Birliği'nde istihdamın yüzde 5'inin tarımda olduğunu ve bu kesime verilen yıllık desteğin 100 milyar Euro'ya ulaştığına işaret eden Budak, "Tarım nüfusumuz AB ile karşılaştırılabilir düzeydedir, ancak ülkemizde tarıma bütçeden ayrılan pay 6 milyar TL'ye yakındır, yani AB'nin 30'da biri bir destek söz konusudur." dedi.

"Bu nedenle tarım sektörüne finansman desteği artık her zamankinden daha fazla hayati önem taşımaktadır." ifadelerini kullanan Budak, sektörün 14 milyar TL banka kredisi ile toplam kredi hacminin yaklaşık yüzde 6'sını kullandığını dile getirdi. Budak, tarım politikasında AB uyumu yönünde önemli adımlar atıldığını vurgulayarak şöyle devam etti: "Ancak halen yolun başındayız. Türkiye tarım planlamasında, üretici örgütlenmesinde, arazi parçalanmasında, gıda güvenliğinde, denetimde çok yol almak zorundadır. Bu arada GDO'lu ürünler gibi konuların açık, doğru ve bilimsel bir temelde ele alınması gereklidir."

Budak'ın verdiği bilgilere göre, Batı Akdeniz bölgesinde 6 milyar dolar değerinde üretim yapılıyor. Tarım sektörü bölgede istihdamın üçte birini sağlıyor. Batı Akdeniz Bölgesi de bu nedenle üretim değeri bakımından birinci sırada yer alıyor. Batı Akdeniz'deki tarımsal üretim değerinin yüzde 75'i Antalya'da üretiliyor. Türkiye genelinde Antalya, bitkisel üretimde birinci il konumunda bulunuyor. Tarımdaki aktif sigortalı sayısında ise Antalya 48 bin kişi ile Konya'dan sonra ikinci sıra yer alıyor. Buna karşılık üretim ölçeğinin küçük olması, modern seracılığın sınırlı olması ve gıda güvenliğinin yetersiz kalması en büyük sorunların başında geliyor. Küçük üreticinin ürün, fiyat ve üretim tekniği bilgisi yetersiz. Ortalama işletme büyüklüğü 2 ile 3 dönüm arasında, modern topraksız seracılık ise henüz 2 bin dönüm civarında.

(CİHAN)

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir