İktidar yerli üreticiyi korumak adına ithal tekstil ürünlerine ek vergi koydu. Yüzde 20 ila 30 oranındaki ilave Gümrük Vergisi’nin 21 Temmuz’dan itibaren uygulamaya koyulması öngörülüyor. Bu durum ithalatçılar kadar yerli üretime ağırlık veren tekstil firmalarını da kaygılandırıyor. Tekstil sektörünün önde gelen aktörlerinden Aydınlı Grup’un Genel Müdürü Levent Özkan, ek vergi ile ilgili en büyük korkularının uluslararası rakiplerine, dışarıdan gelen perakendeciye karşı kan kaybetmek olduğunu vurguladı.
Özkan, “Bu vergiler zannediyorum fiyatlara sirayet edecek dolayısıyla tüketicinin cebinden çıkacak.” dedi. Bakanlar Kurulu'nun onayladığı yerli üreticiyi koruma amaçlı tebliğ, 21 Temmuz 2011'den itibaren ithal tekstile ek vergi getirilmesine imkân tanıyor. İlave verginin yüzde 20 ila 30 oranında olduğu ifade ediliyor. Uygulama, 120 gün sonra hayata geçecek ve Gümrük Vergisi teminata bağlanmak kaydıyla tahsil edilecek. Ek vergi uygulaması ithalatçının yanında ağırlıklı yerli üretim yapan tekstil sektörü tarafından da kuşkuyla karşılanıyor. Üretiminin önemli bir bölümünü Türkiye’de yapan Aydınlı Grup’un Genel Müdürü Levent Özkan, ithal tekstil ürünlerine ilave Gümrük Vergisi uygulamasını Cihan’a değerlendirdi. Vergi artırımının 6 aydır sektör, birlikler ve firmalar bünyesinde tarıtışıldığını anlatan Levent Özkan, bu durumun ithalata ağırlık veren markaları menfi etkisinin olabileceğini belirtti.
İlave Gümrük Vergisi’nin perakendede büyüyen ve markalaşan Türkiye için zaman olarak uygun bir karar olmadığını savunan Özkan, şunları kaydetti: “Bugün birtakım ürünleri Türkiye’de üretmele imkân yok. Tabiatı ile bunları ithal etmeniz gerekiyor. Malum ek vergi geldiğinde dışarıdan ürün alımı devam edecek. Fakat tartışmalara konu ilave vergiler fiyat farkı olarak tüketicinin cebinden çıkacak. Bu dilediğimiz bir şey değil. Bunun yanında Turquality dâhilinde pek çok Türk firması dışarıda şubeleşmeyi markalaşmayı hedefliyor. Bu onlar için de ciddi ek maliyetler demektir. Doğal olarak dışarıdan Türkiye’ye gelen markalar ile yerli markaların rekabet durumu ile ilgili belirsizlikler var. Yani aynı ülkede üretilmiş olan ürün var. Bunu, biz getirdiğimizde vergisi ne olacak, Avrupa üzerinden geldiğinde ne olacak? Kısacası ortada net bir şey yok. En büyük korkumuz, uluslararası rakiplerimiz, dışarıdan gelen perakendeciler karşısında kan kaybetmek. Eğer şartlar denk olursa bir sorun yok. Ama nihayetinde bu fiyatlara yansıyacak. Çünkü şu ana kadar hesapta olmayan bir durumdu. 9 aylık bir izleme süreci var. Umarız bundan sonra tamamen kaldırılır.”
İkame ülkelere eğilimin artmasının en büyük korkuları olduğunu dile getiren Aydınlı Genel Müdürü şöyle devam etti: "Türkiye bugün dışarıdan gelen ürünlere yüzde 9 ila 12 arasında vergi uyguluyor ve bu Türkiye devletinin kasasına giriyor. Şu an 20-30 seviyesine çıkan vergi ile birtakım firmalar lojistik merkezlerini Avrupa ülkelerine taşıyabilir. Orada malları gümrükten çekip vergileri ödeyebilir, nihayetinde de Türkiye’ye Avrupa malı gibi sokma eğilimine girebilir. Bu da Türkiye’nin vergi kaybı demektir. Belki ilk etapta ‘Popülist anlayışla dışarıdan gelen ürünlere vergi koyuyoruz, yerli üretim artacak.’ denilebilir. Ama Türkiye’de zaten üretim dolu. Kumaş fabrikaları, konfeksiyon fabrikaları hepsi dolu.”