Türkiye'nin Güney Afrika ile ticari ilişkilerini geliştirmek amacıyla kalabalık bir iş adamı heyetiyle bu ülkeye giden Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, temaslarını değerlendirdi. Son dönemde İslam ülkelerine yapılan üst düzey ziyaretlerin İKT üyesi ülkelerde yeni girişimlere ve ticari fırsatlara kapı araladığını anlatan Çağlayan, geçmişte İKT üyesi ülkelerin Pretas'ı kurduklarını ve sistemin yürürlüğe girmesi için en az 10 üye ülke tarafından onaylanması gerektiğini söyledi. Son olarak Bangledeş ve Bahreyn'in de meclislerinden onayı çıkarmasıyla yeterlilik sayısına ulaştıklarını müjdesini verdi. İKT üyesi ülkelerin Pretas'ı bir an önce yürürlüğe koymasıyla da üye ülkelerin iç bünyelerindeki ticaret hacmini 3 yılda yüzde 15'ten yüzde 20'ye çıkaracaklarını vurguladı. Çağlayan, tercihli ticaret sisteminin kurulmasıyla ihracatın önündeki tarife dışı engellerin kaldırılacağını, gümrüklerde belirlenmiş alanlarda karşılıklı indirimlere gidileceğini bildirdi.
Dünyada yaşanan krizin ardından Türkiye'nin yönünü gelişmekte olan ülkelere çevirdiğini belirten Zafer Çağlayan, bu sayede Türkiye'nin İslam Konferansı Teşkilatı üyesi 57 ülkeye ihracatın yüzde 22,8'den yüzde 28,9'a yükseldiğini söyledi. Türkiye'nin İslam ülkeleriyle ticari ilişkilerini üst seviyeye çıkarmaya özen gösterdiğini anlatan dış ticaretten sorumlu bakan, "İslam ülkeleriyle daha fazla ekonomik işbirliği yapma konusunda gayret sarf ediyoruz. Paranın rengi siyaseti tayin etmez. O dönem bitti. Geçmişte yeşil sermaye diye adlandırılan İslam ülkelerinin parası, Türkiye'ye gelemediği için milyar dolarlık yatırımlar Fransa ve İtalya'ya gitti. Biz maalesef ıskalamak zorunda kaldık. Türkiye'de yanlış bir değer vardı.Türkiye geçmişte bundan dolayı yanlış yaptı." dedi.
"TİCARETİN DİNİ, DİLİ, RENGİ OLMAZ"
İslam ülkeleri başta olmak üzere ihracatta yeşil sermaye açılımı yapmaya başladıklarını kaydetti. Hükümetin iş dünyasındaki işadamları arasında her hangi bir siyasi ve dini ayırım yapmadığını vurgulayan Bakan Çağlayan, tek gayelerinin hem yurt içinde hem de yurt dışında bu kişilerin önünü açmak olduğunu ifade etti. "Biz şirketlerimizi yakın yada uzak diye ayırt etmeyiz." diyen Çağlayan, "Ticaretin ne dini, ne dili ne rengi vardır. Ticaret ticarettir. İhracatçılarımız arasında gayrimüslimler de var. Bunlar Türkiye'nin mozaiğidir. Bu konuda her kim bir şey söylüyorsa koskoca bir yalan söylüyor. Bu ülkede taş üstüne taş koyanın başımızın üzerinde yeri var. Hepimiz ihracatçının emrindeyiz, hizmetindeyiz." şeklinde konuştu.
"İŞADAMALARIYLA EŞLERİNİN ARASINI AÇTIM"
Göreve geldiğinde işadamlarına, "Bavullarınızı hazırlayın, eşlerinizle vedalaşın, safariye çıkıyoruz" dediğini aktaran Çağlayan, "Bu yoğun tempo, ihracatçılarımızın hanımlarıyla beyleri arasında uyumsuzluk meydana getirdi. Bazı huzursuzluklar oldu. TİM Başkanı Büyükekşi'nin eşi beni çok sever. Bakan olduğumda çok sevinmişti. Arka arkaya ziyaretler olunca bakan olduğumdan memnun olmadığını söylemeye başlamış" esprisi yaptı.
Göreve geldiği Mayıs 2009'dan beri 21 ülkeyi 25 kez seyahat ettiğini, yaklaşık 180 bin kilometre yol yaptığını söyledi. Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Günde bin kilometre yol kat ettik. Ama bir ayağımız hep Ankara'daydı. Meclis'te birçok yasa ve düzenleme çıkararak ihracatçının önünü açtık. Bakan oluncaya kadar sadece 2 defa Amerika'ya gitmiştim. 1979'dan beri her yıl 100 bin kilometre yol yapıyordum kendi işim için. Uzun yolculuk yapmayı sevmiyordum. Gece giderdim ki, otel parası ödemeyeyim diye. Mecburiyettendi, şartlar bunu gerektiriyordu. Zor oyunu bozar. Şimdi dünyanın çevresini 4,5 kez dolaşmışız. Evimiz uçaklar, oteller oldu. Biz 21 ülkeye olta atmaya gitmedik."
Bakan bu kapsamda Brezilya ziyareti öncesinde bu ülkeyle yıllık 27 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleşirken, ziyaretlerin ardından bu rakamın aylık 40 milyon dolara yükseldiğini belirtti.
"DOMUZ GRİBİ AŞISI OLDUM"
Kabinenin en çok gezen bakanlarından biri olan Zafer Çağlayan, dünyada hızla yayılan domuz gribine karşı önlem aldığını ve aşı olduğunu açıkladı. Her yıl grip aşısı yaptırdığını belirten Çağlayan, "Domuz gribi aşısını da oldum. Heyetimdeki yakın arkadaşlarıma da yaptırdım. Korumama ve şoförüme, yakın korumama da aşı yaptırdım. 29 Ekim'de aşı yaptırdım. Sağlık Bakanı'ndan rica ettim. Sağ olsun beni kırmadı." dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aşı olmayacağını açıklamasını da "Herkesin kişisel tercihidir. Ama ben oldum." diyerek yorumladı.
SEYAHATLERDE YÜZDE 10 İŞ BAĞLANTISI BAŞARI
Dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile Güney Afrika İş Forumu'na katılan Türkiye İşadamları ve Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral de gezinin başarılı geçtiğini söyledi. Bu tür organizasyonlarda yüzde 10 ve 15 oranında iş bağlantısının başarılı olduğunu ifade TUSKON Başkanı, Afrika pazarının Türk yatırımcılar için önemli bir pazar konumunda olduğunu aktardı.
Son yıllarda Afrika ülkelerinin Türkiye'nin ihracattaki payının yüzde 12'ye yükseldiğini işaret eden Rızanur Meral, bunun artırmasında işadamlarına görevler düştüğünü kaydetti. Meral, Afrika ve Balkan ülkeleriyle ticaretin daha sağlıklı yapılması hususunda bu ülkelere Türk bankalarının kurulmasının düşünüldüğünü, bu kapsamda Halkbank ile görüşmelerin yapıldığını açıkladı. Meral, TUSKON'un organize ettiği 'Afrika Ticaret Köprüsü'nün sadece işadamalarını bir araya getirmediğini, aynı zamanda farklı ülkeler arasında diyalog görevi yaptığını vurguladı.
(CİHAN)