Dergi, AK Parti hükümetinin Anayasa değişikliği paketini "Reform ya da ölüm" başlığıyla duyurdu.
The Economist, Anayasa paketinin, "bir dönem her şeye gücü yeten generallerin ve yargıdaki müttefiklerinin gücünü daha da azaltacağını" savundu.
Değişiklikler arasında ileride darbe düzenlemeye çalışabilecek kişilerin sivil mahkemelerde yargılanabilmesinin de bulunduğunu kaydeden dergi, benzer bir değişikliğin Cumhuriyet Halk Partisi'nin girişimi üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini hatırlatarak şu ifadelere yer verdi:
"CHP gibi laik düzenin bir kalesi olan yargının, seçilmişlerin generaller üzerindeki otoritesini beyan eden her hamleye karşı çıkmak gibi içgüdüsel bir refleksi var. Bu, AKP'nin önerdiği değişikliklerin neden yargıçların seçilme yöntemini tamamen değiştirmeyi öngördüğünü açıklayabilir. Paket onaylanırsa, Anayasa Mahkemesi üyelerinin çoğunu Cumhurbaşkanı seçecek. Hükümet, çoğu mahkeme yetkilisini atayan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)üzerinde de nüfuz kazanacak"
"İslamcılar hukuk sistemine sızar" endişesi
Pakete karşı çıkanların, bunun İslamcıların Türkiye'nin hukuk sistemine sızmasına izin vereceğini savunduğunu belirten dergi, "AKP, taraftarlarının en büyük sıkıntısı olan türban yasağını ele alsaydı bu tür iddialar daha büyük bir geçerlilik taşırdı" diye yazdı.
The Economist, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, değişikliklerin Avrupa Birliği (AB) üyeliği için yapılacağı konusunda ısrar ettiğini kaydetti.
Değişiklikler için parlamentoda 3'te 2 oranında çoğunluğun gerektiğini ifade eden dergi, bu çoğunluğa sahip olmayan Erdoğan'ın muhalefet partileri nezdinde lobi yaptığını, ancak tüm muhalefet liderlerinin önerilerini reddettiğini belirtti.
Dergi, bu durumun Erdoğan'ı değişiklikleri referanduma götürmek zorunda bırakabileceğini savunarak şöyle devam etti:
"Referandum da riskli. Seçmen 'hayır' derse, bu AKP hükümetinin kendisine karşı verilmiş bir oy olur. Ancak parti yetkilileri 'fark etmez' diyor. Kamuoyu yoklamaları Erdoğan'ı yüzde 40 destekle rakiplerinin çok önünde gösteriyor. Muhalefet, anayasal ya da diğer reformlara körü körüne direnmeyi sürdürdükçe muhalefette kalacaktır."
The Economist, Anayasa paketinin, "bir dönem her şeye gücü yeten generallerin ve yargıdaki müttefiklerinin gücünü daha da azaltacağını" savundu.
Değişiklikler arasında ileride darbe düzenlemeye çalışabilecek kişilerin sivil mahkemelerde yargılanabilmesinin de bulunduğunu kaydeden dergi, benzer bir değişikliğin Cumhuriyet Halk Partisi'nin girişimi üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini hatırlatarak şu ifadelere yer verdi:
"CHP gibi laik düzenin bir kalesi olan yargının, seçilmişlerin generaller üzerindeki otoritesini beyan eden her hamleye karşı çıkmak gibi içgüdüsel bir refleksi var. Bu, AKP'nin önerdiği değişikliklerin neden yargıçların seçilme yöntemini tamamen değiştirmeyi öngördüğünü açıklayabilir. Paket onaylanırsa, Anayasa Mahkemesi üyelerinin çoğunu Cumhurbaşkanı seçecek. Hükümet, çoğu mahkeme yetkilisini atayan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)üzerinde de nüfuz kazanacak"
"İslamcılar hukuk sistemine sızar" endişesi
Pakete karşı çıkanların, bunun İslamcıların Türkiye'nin hukuk sistemine sızmasına izin vereceğini savunduğunu belirten dergi, "AKP, taraftarlarının en büyük sıkıntısı olan türban yasağını ele alsaydı bu tür iddialar daha büyük bir geçerlilik taşırdı" diye yazdı.
The Economist, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, değişikliklerin Avrupa Birliği (AB) üyeliği için yapılacağı konusunda ısrar ettiğini kaydetti.
Değişiklikler için parlamentoda 3'te 2 oranında çoğunluğun gerektiğini ifade eden dergi, bu çoğunluğa sahip olmayan Erdoğan'ın muhalefet partileri nezdinde lobi yaptığını, ancak tüm muhalefet liderlerinin önerilerini reddettiğini belirtti.
Dergi, bu durumun Erdoğan'ı değişiklikleri referanduma götürmek zorunda bırakabileceğini savunarak şöyle devam etti:
"Referandum da riskli. Seçmen 'hayır' derse, bu AKP hükümetinin kendisine karşı verilmiş bir oy olur. Ancak parti yetkilileri 'fark etmez' diyor. Kamuoyu yoklamaları Erdoğan'ı yüzde 40 destekle rakiplerinin çok önünde gösteriyor. Muhalefet, anayasal ya da diğer reformlara körü körüne direnmeyi sürdürdükçe muhalefette kalacaktır."
