TİM Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, yaptığı yazılı açıklamayla dalgalı kur uygulaması ile Mali Kural Yasası'nı değerlendirdi. Kur kısır döngüsünün ithalatı çekici kılarak Türkiye'yi üretim ve ihracat yapamayan bir ülke haline getireceği kaygısı taşıdıklarını dile getiren Akbalık, "Ülkeye giren sıcak para kurların aşağı yönlü oynamasında kısır döngü yarattı. Bu kısır döngü bize Afrika örneğini hatırlatıyor. Afrika ülkelerinde enflasyon yok ama üretim de yok." yorumunu yaptı. Merkez Bankası temel hedeflerinin enflasyonun yanı sıra istihdam ve sıhhatli bir dış ticaret yapısı olması gerektiğini vurgulayan Akbalık, şunları kaydetti:
"Asya ekonomilerinin neden paralarını yabancı paralar karşısında düşük değerli tuttuklarına bir bakalım lütfen. Tabii üretebilmek ve ihracat yapabilmek için, değerli ülke paralarının Asya'yı 1996, bizi de bir kaç kez krize soktuğunu unutmayalım. Dalgalı kur rejiminden beklenen aşırı değerlenme ya da değer kayıplarının piyasa mekanizması yoluyla engellenmesidir. Dalgalı kurdan çıkmak yerine, kurların bir bant aralığı içinde hareket etmesinin sağlanması gerekir. Dolayısıyla bu bant aralığı, kurların düşmesinin ve atmasının minimum kabul edilebilir seviyeleri olmalı. Doğal olarak bu seviyeler ülke ekonomisinin üretim ve ihracat kapasitesini bozmayacak düzeyler olacaktır. Bu sağlanınca ülke ekonomisi sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşabilir. Esasen Merkez Bankası da bu sınırların ne olduğunu kendisi de çok iyi bilmektedir. Yayınladıkları reel efektif kur endeksinden bu gözükmektedir. Örneğin USD / TL'de 1,550 1,700 aralığı gibi. Merkez Bankası kamuoyuna her gün TL'nin değerli olduğunu, reel efektif kur endeksini yayınlayarak kendisi de ifade etmektedir. Yani Merkez Bankasının kendisi, her gün TL çok değerli diye açıklama yapıyor."
Küresel rekabette Türk ihracatçısının üstünlüğünü kaybettiğini belirten TİM Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektör Kurulu Başkanı, zaman kaybından yakınırken "Bu fırsatı iyi kullanamazsak hep birlikte yeni sorunlarla boğuşmak durumunda kalacağız." uyarısında bulundu.
"AVRUPALI ŞİRKETLER TÜRKİYE'DE OLSA ÇOĞU İFLAS EDERDİ"
Ahmet Akbalık, ihracatın bu zor koşullarda hala 100milyar dolar üzerinde olmasını, Türk ihracatçısının beceri ve verimli çalışmasına bağladı. "Avrupa'da ki şirketler Türkiye'de olsa çoğu iflas eder, çünkü bizler yaratıcı taktikler geliştirip, yaşamımızı sürdürüyoruz." diyen Akbalık, Merkez Bankası'nın daha fazla vakit kaybetmemesini istedi. Akbalık şöyle devam etti:
"Yani TL'nin aşırı değerlenmesi veya değerinin çok altına inmesinin engellenmesi gerekir. TL'nin değerlenmesini de dolar ve euro sepeti bazında değerlendirmek gerekir. Örneğin dolar euro paritesi euro lehine yükseldiğinde, eğer ayni oranda dolar kuru azalıyorsa, sırf euro yükseldi diye TL'nin aşırı değerlenmesinde biri birbiri azalma olmaz, her iki paranın da TL karsısında değerlerinin artması gerekir. Diğer bir deyişle, bazen dolar/euro paritesindeki değişim nedeniyle bir para cinsine göre TL'nin göreceli değer kaybı, yani aşırı değerlenmenin ortadan kalktığı gözlenirken sepet bazında durum böyle olmamaktadır. Önemli olan yabancı paraların ortalama değerlerinin (sepetin) TL karşısında değer kazanmasıdır. Bu sağlanırsa ancak, TL aşırı değerlenmiş halinden daha gerçekçi kur seviyesine iner. Enflasyonda aşağıya yönelik hareketlerde Merkez Bankası'nın faizleri de düşürmesi gerekir, örneğin su an için 0,5'lik faiz indirimi yerinde olacak ve kurlar üzerinde olumlu etki yaratacaktı."
"PARA KURULU ÜYELERİNİN PİYASA TECRÜBESİ YOK"
Başkan Akbalık, Merkez Bankası'nın para politikalarını belirleyen ana organ olan Para Kurulu'nun, piyasayı bilmeyen ve eli taşın altında olmayan insanlardan kurulu olduğunu öne sürdü. "Böyle bir yapıda ihracatçının, sanayicinin problemlerini kim bilecek ve kim çözecek. Para kurulundaki bürokratlar mı?" diye soran Başkan Ahmet Akbalık, gelişmiş ülkelerdeki benzer kurullarda, sanayici, ihracatçı ve meslek örgütlerinden insanların görev aldığına işaret etti.
"MALİ KURAL YASASI'NIN GERİ ÇEKİLMESİ İYİ OLMADI"
Dünyadaki kredi değerlendirme kurumlarının, yakın zamanda Türkiye'nin notunu artırması beklendiğine değinen Akbalık, bunun, BB + olan notun 3B olması anlamına geldiğinin altını çizdi. TBMM'de önce gelen ve daha sonra ertelenen Mali Kural Yasası'nın geri çekilmesi Türkiye için iyi olmadığını vurgulayarak "Bu kanun; harcama yapmayı, gelir elde etmeye bağlıyor, yani kamu harcamalarına disiplin getiriyor." dedi. TİM Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektör Kurulu Başkanı Akbalık, kredi derecelendirme kurumları Moody's' ve S&P'nin bu yasanın çıkmasını beklediklerini sözlerine ekledi.
