Genel Merkezi Mersin'de bulunan TURAB Genel Başkanı Doğan Narin, geçen hafta Mersin'de yapılan "Türkiye-Suriye İş Konseyi 5. Ortak Toplantısı'nı değerlendirdi.
Suriye'nin, Türkiye'nin tarihi derinliği içerisinde yer alan bir ülke olduğunu söyleyen Narin, Suriye, Türkiye dış ticaretindeki olumlu gelişmenin, Ortadoğu için de olumlu sonuçlar doğuracağını belirtti. "Suriye ile Türkiye arasında atılacak olumlu adımlar birlik ve beraberliği artıracaktır" diyen Narin, akraba olan ve yüzyıllarca birlikte yaşamış iki toplumun kucaklaşmasının bu vesileyle sonsuza kadar gideceğine işaret etti.
2004 yılında Türkiye'nin, Suriye'ye ihracatının 394 milyon dolar, Suriye'den yapılan ithalatın ise 357 milyon dolar seviyesinde olduğunu hatırlatan Narin, 2008'de ihracatın katlanarak 1 milyar 115 milyon TL seviyesine ulaştığını, ithalatın da 639 milyon dolara yükseldiğini aktardı. Türkiye ile Suriye'nin 1 milyar 754 milyon dolar seviyesine kadar yükselen ticaret hacminin 2012'de 5 milyar dolar seviyesine ulaşacağına inandıklarını vurgulayan Narin şöyle devam etti:
"İçinde bulunduğumuz yüzyıl emek, sermaye ve bireylerin sınır ötesi ile geliştiği ve güçlendiği bir dönem. Avrupa Birliği (AB) bunun bir örneği. Bu nedenle Türkiye, Arap ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri ile sermayesini ve gücünü birleştirerek yeni bir sayfa, yeni bir dönem başlatmalı. Türkiye, Arap ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri kendi aralarında, Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi ekonomik güç birliği ve vizesiz seyahat etme özgürlüğüne sahip olmalı."
Günümüzde dünyanın hemen her bölgesinde ülkelerin dış ticaretlerinin büyük bir kısmının aynı coğrafi bölge içerisinde yapıldığının altını çizen Narin, Türkiye'nin de Ortadoğu ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri ile kendi coğrafyası içerisinde ekonomisini güçlendirmesi ve bu güç birliğini sağlaması gerektiğini dile getirdi.
2007 yılı başlarında Türkiye-Suriye arasında yapılan serbest ticaret anlaşması ve akabinde Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın Eylül ayında Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaretinde karşılıklı olarak vize zorunluluğunun kaldırılmasının bu yöndeki olumlu adımlar olduğunu söyleyen Narin, bu uygulamanın Türkiye-Suriye işbirliğinin hızla yükselmesini sağladığını kaydetti.
Tüm bunların sonucunda "DEİK Türkiye-Suriye İş Konseyi 5. Ortak Toplantısı" gibi organizasyonların daha verimli hale geldiğini belirten Narin, "Toplantıda her iki taraf yetkililerinin de Mersin-Lazkiye arasındaki feribot ve Mersin-Halep arasındaki tren seferlerinin yeniden başlaması konularını gündeme getirmesi, vizenin kaldırılmasının en önemli etkileridir. Bu ortamda iki ülkenin birbirlerine yönelik seyahatlerini kısıtlamamalıyız. Bu konuya iki tarafın da daha ciddi destek vermesini sağlamalıyız" diye konuştu.
"KONUŞMACILAR CESARET VERDİ"
Mersin Valisi Hüseyin Aksoy'un komşular ile ticari ilişkileri daha üst noktalara taşımanın öncelikli hedefleri arasında yer aldığını açıklamasının Türkiye ve bölge adına sevindirici olduğunu ifade eden Narin, Mersin-Lazkiye Feribot Seferleri ile Halep-Mersin Tren Seferleri'nin yeniden başlaması için verdiği desteğin de umut verici olduğunu kaydetti.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut ile Türk-Suriye İş Konseyi Başkanı Ruhsar Pekcan'ın önerilerinin dikkate alınmasını isteyen Narin, Türk-Suriye İş Konseyi Eş Başkan ve Şam Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Bahaeddin Hasan'ın "Suriye, Türkiye için Arap ve Ortadoğu dünyasına açılan bir kapıdır. Türkiye'de bizim için Avrupa'ya açılan kapıdır. Bunun için bir arada olmalıyız." diyerek, ortak proje gerçekleştirme çağrısının önemli olduğunu söyledi.
Öte yandan Narin, Suriye Gaziantep Başkonsolosu Haitham Saad'ın, "Türkiye ve Suriye arasındaki vizesiz geçiş uygulaması, bölgemizde Avrupa ülkelerinde rahatça dolaşılmasını sağlayan Schengen vizesi benzeri bir uygulamanın hayata geçmesini de gündeme getirmiştir" yönündeki açıklamasının gözden kaçırılmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
(CİHAN)
