Suriye krizi nedeni ile Rusya ve Türkiye arasında gerilen ilişkiler Türk diasporasında endişelere neden oldu. Suriye Havayolları’na ait uçağın Ankara Esenboğa Havalimanı’na indirilmesi ve içerisinden Suriye Savunma Bakanlığı’na ait malzeme çıkması ile ilgili olaya dikkat çeken Türk diaspora temsilcileri; Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın birlikte yeni işbirliği anlaşmalarına imza atmasını beklerken, aksi bir durumla karşılaşmanın kendilerini üzdüğünü söyledi.
Türk girişimciler, 14-15 Ekim günlerinde Putin’in ziyaretinin ertelenmesinin doğrudan uçak krizi ile bağlantılı olmasa da, Suriye krizi ile ilişkili olabileceğine dikkat çekiyor. Son dönemde Rusya ile çok boyutlu işbirliğinin hızla geliştiğini ve üçüncü ülkelerle yaşanan sorunlu ilişkilerden bağımsız olarak ele alınabildiğine değinen Rusya- Türkiye İşadamları Derneği (RUTİD) Başkanı Esat Sarı, “Bugün biz iki ülke liderlerinin tokalaşmasını ve yeni işbirliği anlaşmalarına imza atmalarını bekliyorduk. Rusya ve Türkiye arasındaki iyi ilişkiler tüm bölgenin güven ve istikrarı açısından çok önemli. Karşılıklı olarak çok daha hassas davranılması gerektiğine inanıyoruz. Üst düzeyde yaşanan en ufak sorunlar altta çok daha farklı krizlere neden olabiliyor. Özellikle Suriye uçağında ele geçirilen kargo nedeni ile gerilen ilişkilerin bir an önce eski dostluk düzeyine taşınmasını arzu ediyoruz.” dedi.
Rus-Türk İşadamları Birliği (RTİB) Başkanı Naki Karaaslan da Suriye’de yaşanan çatışmalardan etkilenen Rusya-Türkiye ilişkilerinin en başta iki ülke halklarını ve iş dünyasını etkileyeceğini söyledi. Siyasetçilerin bir an önce diplomatik yollarla Suriye’de ve bölgede çözüm üretmeleri çağrısında bulunan Karaaslan, “Sayın Başbakanımız Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin iki ülke arasında 100 milyar dolar toplam ticaret hacmi hedefi belirlemişti. Hem Rusya hem de Türkiye sorunun çözümü için iyi niyetli. El ele vererek sorunu çözmeli. Karşılıklı dostluk ve güven ortamı kolay kazanılmadı. Bunu kolay harcamayalım. Bana biraz hızlı hareket ettiğimiz ve gereksiz riskler aldığımız gibi geliyor. Güçlü olan, barıştan yana olandır…” hatırlatmasında bulundu.
RTİB Eski Başkanı Ali Galip Savaşır da Rusya ve Türkiye arasında daha birkaç ay önce stratejik ortaklıktan bahsederken, şimdi güven ortamının zarar görmesinden endişelerini dile getirmek zorunda kaldıklarını söyledi. Savaşır, “Rusya kendi vatandaşlarına yönelik yurt dışında yaşanan olaylarda çok hassas. Uçakta özellikle Rus vatandaşların son anda fark edilmesi iyi olmadı. Biz her ne kadar gerekli misafirperverliği gösterdiğimizi söylesek de, Rusya aksini iddia ediyor. Yukarıdan olumsuz bir işaret aşağıda bürokraside sert uygulamalara neden olabiliyor. Yeniden güven ortamının sağlanması için çalışmak lazım. Toplumların ne algıladığı önemli.” dedi.
İki ülke arasında toplam ticaret hacminin yıl sonu itibari ile 35 milyar dolara ulaşacağını, Rusya’da doğrudan Türk yatırımlarının 10 miyar doları bulduğunu hatırlatan iş adamları, “3 bine yakın Türk şirket Rusya’da faal. 100 bin civarında Rusya vatandaşına istihdam sağlıyoruz. 35 milyar dolarlık taahhütlük işleri tamamlandı. Yeni projeler sırada. Vizeler kaldırıldı. Rus şirketleri de şimdi Türkiye’de aktif olmaya başladı. Mersin Akkuyu’ya 20 milyar dolarlık ilk nükleer santralimizi Rus nükleer enerji şirketi kendi yatırımı olarak gerçekleştiriyor. Sberbank, Türk Denizbank’ı 3,6 milyar dolara satın aldı. Bunlar çok hayati adımlar. Her yıl 3,5 milyon Rus turist Türkiye’ye geliyor. Bugüne kadar üçüncü ülkelerle yaşanan sorunları ikili ilişkilerin dışında tutmayı başardık. Aynı hassasiyetin Suriye krizinde de dikkate alınacağına ümidimiz tam.” değerlendirmesinde bulundu.
CİHAN
Kaynak: